Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk 20 Ocak 1923 tarihinde Latife Hanım ‘la evlenmiş. Nikahın kıyılacağı gün İzmir Valisi Abdülhalik Bey, Kazım Karabekir Paşa, Albay Asım Gündüz ve Fevzi Çakmak Paşa da, nikah merasiminin yapılacağı Göztepe’deki Uşşakizade Muammer Bey’in köşküne gitmiş.Fevzi Çakmak Paşa Atatürk’ün, Albay Asım Gündüz de Latife Hanım’ın nikah şahidi olmuş.Gazi Mustafa Kemal Paşa ile Latife Hanım nikah merasiminin yapılacağı yere el ele gelmişler.
İzmir’in işgaline ilk isyan bayrağını çekenlerden biri olan, Atatürk’ün takdirini kazanmış ve İstiklal madalyasıyla ödüllendirilmiş İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi çiçeklerle donatılmış masada beklemekteymiş.Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım içeri girerek masanın önündeki koltuklara oturmuşlar.Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın iki yanında Fevzi ve Kazım Paşalar, Latife Hanım’ın iki yanında da Abdülhalik ve Asım Beyler oturmuş.Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım, şahitler ve Müftü Rahmetullah Efendi bir masanın etrafında toplanmışlar.
Mustafa Kemal Paşa Müftü Rahmetullah Efendi’ye “Efendi Hazretleri biz Latife Hanım’la evlenmeye karar verdik, lütfen gereken muameleyi yapar mısınız?” demiş.Bunun üzerine Müftü Rahmetullah Efendi nikah kıyma işlemine başlamış.Önce Latife Hanım’a dönerek “Siz, bu mecliste ve şahitlerin huzurunda Mustafa Kemal Paşa Hazretleri ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?” diye sormuş.Latife Hanım’ın “Evet” cevabından sonra aynı soruyu Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya da yöneltmiş.Onun da “Evet” cevabından sonra nikah kıyılmış.
Atatürk, Latife Hanım’la evlendikten kısa bir süre sonra eşi Latife Hanım, Kazım Karabekir Paşa ve beraberindekilerle birlikte trenle 6 Şubat 1923 Salı günü Balıkesir’e gelmiş. Balıkesir Karesi İlçesindeki istasyon meydanını ve Milli Kuvvetler caddesini dolduran halk büyük bir heyecan ve coşkuyla Gazi Paşa’yı bekliyormuş.Atatürk çok büyük bir coşkun kalabalık tarafından karşılanmış.Halk Gazi Paşa’yı görebilmek için büyük bir mücadele veriyormuş.Bilhassa kadınlar; “çok şükür sizi gördük Paşam.Allah seni korusun, başımızdan eksik etmesin.Allah uzun ömürler versin” diyerek sevinç gözyaşları akıtıyormuş.Atatürk dört bir yandaki topluluklara dönerek onlara “Ağlamayın hanımlar gülün.İnşaallah hep güleceksiniz” diyerek karşılık veriyormuş.Karşılamaya gelen bir öğrenci Atatürk’e bir buket takdim etmiş ve elindeki metinden Atatürk’ü övücü bir konuşma yapmış.Atatürk, büyük bir tevazu içinde; “Yavrucuğum, bu zafer benim değil milletimin zaferidir.Bu övücü sözleriniz bana değil milletime aittir” demiş.
6 Şubat 1923 akşamı Atatürk için, Karesi ilçesinde bulunan, 1840 yılında Karesi Sancağı Defterdarı Giridizade Mehmet Paşa’nın konağı olarak yaptırılmış, Milli Mücadele yıllarında karargah olarak kullanılmış, şu anda Kuvayı Milliye Müzesi olan konakta akşam yemeği verilmiş.
7 Şubat 1923 Çarşamba günü Karesi ilçe merkezindeki Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden Zağnos Paşa’nın yaptırdığı Zağnos Paşa Camii’nde şehitlerimiz için mevlit programı tertip edilmişti.Atatürk, Zağnos Paşa Camii’ne gelmiş.Atatürk’ün camiye geleceğini duyan halk, sabahın erken saatlerinden itibaren caminin çevresini doldurmaya başlamış.Atasına ulaşabilmek için muazzam kalabalık bir o yana, bir bu yana dalgalanıyormuş.Atatürk uzun uğraşlardan sonra camiye girebilmiş.Mevlit okunmuş, Kur’an okunmuş, şehitlerimiz rahmet ve şükranla anılmış, devletimiz, milletimiz, ordumuz, yurdumuz için dualar edilmiş.Camide cemaatle birlikte öğle namazını kılan Atatürk namazdan sonra minbere çıkmış ve tarihi nutkunu irad buyurmuş.Atatürk; “Ey millet Allah birdir, şanı büyüktür.Allah’ın selameti, karşılıksız sevgisi ve hayrı üzerinize olsun” diyerek başladığı konuşmasında, dini öğretilerimizin de öğütlediği şurânın, istişarenin, danışmanın ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunmanın öneminden bahsetmiş, “bugün burada memleketimiz için , tam bağımsızlığımız için, kayıtsız şartsız egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü açıkça söyleyelim, konuşup dertleşelim.Ben size yalnız kendi düşündüklerimi söylemek değil, sizin düşündüklerinizi bilmek istiyorum.Benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim” demiş.Adeta kurulacak olan yeni devletin idare şeklinin Cumhuriyet olacağının işaretlerini vermiş.
15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgalinin ertesi günü 16 Mayısta şu anda Kuvayı Milliye Müzesi olarak kullanılan binada, 18 Mayıs 1919’da Karesi’nin Alaca Mescid’inde toplanılarak işgalcilere karşı silahlı mücadele kararlarının alındığı, Kuvayı Milliye ateşinin alevlendirildiği, Büyük Önder Atatürk’ün yedi defa ziyaret ettiği, Kuvayı Milliye’nin en önemli kentlerinden biri olan Balıkesir Karesi ilçesinden Atatürk’ün ve Zübeyde Hanım’ın şehri Karşıyaka’ya selam olsun.Herşey gönlünüzce olsun.Kalın sağlıcakla.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!