Dünyanın en iyi iş idaresi okullarından birinde, dönemin en gözde bölümlerinden biri olan işletme bölümünde okuyormuş genç. Okulun en başarılı öğrencilerinden biriymiş. Okulun ikinci senesiymiş. Yılsonu sınavlarından birine girmiş. Soru kâğıtları dağıtılmış. Son soru sınıftaki bütün öğrencilerin aklını karıştırmış. Soru şöyleymiş; “Her gün sınıfı temizleyen görevlinin adı nedir?”
Öğrenciler şaşkınlık içinde kalmışlar. İtiraz etmek istemişler. Bu sorunun cevabı onları uzaktan yakından ilgilendirmiyormuş. Temizlik yaparken her gün gördükleri, karşılaştıkları temizlik görevlisinin adını nereden bileceklerdi ki?
Soruyu kimse cevaplayamamış. O dersten o dönem hiç kimse tam puan alamamış. Fakat sınavdan çıkarken Profesörün söylediklerini hiç birisi hayat boyu unutamamış. Profesör şunları söylemiş; “Hayatınız süresince pek çok insanla karşılaşacaksınız. Hepsi de birbirinden farklı insanlar. Bu insanlar da özünde sizin ilginize ve sevginize layık insanlar. Onları görmezden gelmemeyi prensip edinmelisiniz.”
Ne olursa olsun, hangi sosyal statüde bulunursa bulunsun her insan saygı değer ve şerefli bir varlıktır. Şerefine uygun ölçüde sevgi ve saygıya, ilgiye ve değer verilmeye her şeyden daha çok layıktır. Her insan çevresindekilerden sevgi, saygı ve ilgi bekler. Önemsenmemeyi affetmez. Bir insana yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri ona lakayt davranmaktır. Bu insanı yıkar. Kırgınlığa, küskünlüğe iter. Ya onu küçümsemek, horlamak?.. Allah’ın değer verip yarattığı bir varlığı küçümseye, horlamaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Peygamberimiz; “Kardeşini hor görmesi kişiye günah olarak yeter” buyurmuştur. George Bernard Shaw ise şöyle demiş; “İşleyebileceğiniz en büyük günah, en büyük zalimlik bir insanı yok saymaktır, görmezlikten gelmektir. Söylediklerini duymazlıktan gelmektir.”
Başkalarına saygı ve ilgi göstermek, onların da bize ilgi ve saygı göstermelerini sağlar. Seven sevilir. Değer verene değer verilir. Başkalarına verdiğimiz kıymet ölçüsünde sevilir, sayılırız.
Bireyselleşmenin hayli ön plana çıktığı, zamanımızın bir koşuşturma içinde geçtiği günümüzde, fark edemediğimiz veya göz ardı ettiğimiz birçok insanın ne denli değerli olduklarını, onlara ihtiyacımız olduğunda fark ederiz.
Daha önce önünden defalarca geçtiğimiz, görmezden geldiğimiz mahallemizde bulunan taksi durağındaki şoför kardeşimizin, bir gece hastalanan eşimizi hastaneye götürürken, bizimle birlikte kaygı ve telaş yaşadığını bir an fark eder ve adeta yüreğimiz daralır. “Neden ben daha önce bu insanlara her gün önlerinden geçmeme rağmen selam vermedim?” diye üzülürüz.
Daha önce önünden defalarca geçtiğimiz, görmezden geldiğimiz mahallemizdeki bakkal veya bir başka esnaf kardeşimiz, bir gün hiç ummadığımız bir anda derdimize deva olacak adres olarak karşımıza çıkabilir.
Sokağımızı süpüren temizlik görevlisi, sokağımızın başındaki çöp konteynerini temizleyen temizlik ekibi, sütümüzü evimize getiren sütçü kardeşimiz, parkımızın bakımını yapan park-bahçe görevlisinin ürettikleri hizmetlerin ne kadar farkındayız?
Bireyselliğin ve çıkar ilişkilerinin bir hayli ön plana çıktığı, maddileşmenin adeta hayatımızı belirleyici hale geldiği günümüz dünyasında öyle bir koşuşturma içinde yaşıyoruz ki, yanı başımızdakini göremez olduk, fark edemez olduk sanki...
Yakın çevremize farklı gözlüklerle bakabilmeyi alışkanlık haline getirebilmeliyiz. Bu, değersiz gibi görünen nice sönük yıldızların, aslında ne kadar da parlak olduklarını anlamamıza vesile olacaktır.
Öyleyse her gün önünden geçtiğimiz bakkal kardeşimize, taksi durağındaki şoför kardeşimize, sokağımızı temizleyen temizlik görevlisine, her gün masamıza çay getiren çaycımıza, odamızı, binamızı temizleyen temizlik görevlisine, binamızın güvenliğini sağlayan güvenlik görevlisine, telefonlarımızı bağlayan sekreterimize ve diğerlerine...... Hiç değilse tebessüm ederek bir selam verelim, günaydın diyelim, iyi günler, hayırlı işler diyelim. Ona, iyi ki varsın ve ben senin varlığının farkındayım diyelim.
Eşimiz, çocuklarımız, aile büyüklerimiz, arkadaşlarımız ve tüm sevdiklerimizin gönlünü tatlı dilimizle güler yüzümüzle alalım, iyi ki varsınız diyelim onlara. Hayatlarının en kıymetli hediyesi olalım.
Değerli okuyucularımıza, tüm Karşıyakalılara ve Karşıyaka Haber ailesine iyi ki varsınız diyor, sevgi ve saygıyla selamlıyorum. İyi ki varsınız...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!