Birinci Dünya Savaşı sonrası emperyalist güçler Türk varlığını Anadolu’dan yok etmek, mevcudiyetimizi tarih sahnesinden silmek için Türk topraklarını işgale girişmiş.
Orduları dağıtılmış, cephane depolarına, savaş gemilerine, tren yollarına el konulmuş. Uzun yıllar ardı ardına süren savaşlar Anadolu insanını koyu bir bezginliğe, yoksulluğa düşürmüş.
Mustafa Kemal Paşa tarafından Samsun’da tutuşturulan kurtuluş ateşi, engel tanımaksızın vatan topraklarında kıvılcımlanmış. Esareti asla kabul etmemiş anadolu insanı bütün varlığını ortaya koymuş. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde Milli Mücadeleyi omuzlamış.
Yaşadıkları kentin de işgalinin yaklaşmakta olduğunu anlayan İzmirliler 14 Mayıs gecesi toplanıp gösteriler yapmış, İzmir’i işgalcilere vermeyeceklerine and içmiş.
Ne çare ki 15 Mayıs 1915 sabahı işgal başlamış. Hemen çoğu çocuk ve yaşlılardan müteşekkil otuz beş Türk şehit edilmiş. Kahraman subaylarımız süngülenmiş, kurşuna dizilmiş…
Hasan Tahsin işgalcilerin bayrağını taşıyan askerlere yoğun ateş etmiş. Bazılarının ölümüne sebep olurken bir kısmını yaralamış. Hasan Tahsin de kurşun yağmuruna tutulmuş ve şehit edilmiş…
Hasan Tahsin’in attığı ilk kurşun dağlarda, ovalarda yankılanmış, ses vermiş. Ege yiğitleri ayağa kalkmış. İşgalcilerin ordusuna Egeyi dar etmeye, Yunan ordusunun zulüm, kıyım ve eziyetlerine karşı çıkmaya karar verilmiş. İşgalcilere direnme başlamış…
Hasan Tahsin şehit olurken bin Hasan Tahsin, on bin Hasan Tahsin işgalcilerin karşısına dikilmiş. Efeler, zeybekler, çobanlar, çiftçiler, öğretmenler, din adamları, Yusuf İzzettin Paşalar, Albay Kazım, Albay Bekir Sami, Yarbay Ali Beyler, Yörük Ali Efeler, Demirci Efeler, Parti Pehlivan, Halil Efe, Müftü Rahmetullah Efendi, Müftü Alim Efendi, Müftü Ahmet Hulusi Efendiler, Makbule Hanımlar ve daha niceleri bir araya gelmiş. Kuvayı Milliye teşkilatını kurmuş.Tırpanıyla, nacağıyla, çiftesiyle, sopasıyla, tabancasıyla düşmana karşı durmuş. Düşmanın ise topu, mitralyözü, kamyonu, uçağı varmış.
Anadolu yiğitlerinin öyküsüdür Kuvayı Milliye. Ordumuzun olmadığı, tehlikenin dört bir yanımızı sardığı dönemde başarılı işler yapmış. İşgalcilere karşı zaman zaman zaferler kazanmış. Baskınlarla düşmanın moralini bozmuş. Silah, cephane, mühimmat ele geçirmiş.
Ege Efeleri, Kuvayı Milliye birlikleri içinde değerli bir varlık olarak düşman ordusuna karşı çarpışmış. Vatan savunmasında Anadolu erleri ile birlikte Yunan ordusunun ilerlemesini önlemeye uğraşmış. Şehit olmuş, gazi olmuş, vatan olmuş… Egenin dağları, ovaları onların ağıtları ile inlemiş. Efe doğruluğun simgesi. Efe haklının yanında olan, saldırgana direnen, toprağını savunan, vatanını ve bayrağını çiğnetmeyen demek…
Türk ordu birliklerinin kurulmasıyla Kuvayı Milliye ordumuzla kenetlenmiş. Yan yana, omuz omuza Kurtuluş Savaşının sonuna kadar düşmanla çarpışmış. Kuvayı Milliyenin yiğitleri, efeleri…
Atatürk’ün başkomutanlığında 22 gün ve 22 gece süren Sakarya Savaşı kazanılmış. Düşmanın modern teknik imkanlarla donatılmış muazzam orduları, çelik tabyaları yerle bir edilmiş. Ardından 30 Ağustos Zaferi kazanılmış, düşman tamamen yok edilmiş. Mustafa Kemal Paşa; “Ordular! ilk hedefiniz Akdenizdir ileri” emrini vermiş. Bu emri alan Türk ordusu 9 Eylül gününün sabahında İzmir’i üç buçuk yıla yaklaşan düşman işgalinden kurtarmış. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa halkın büyük sevgi gösterileri arasında İzmir’e teşrif etmiş…
Bir destan yaratılmış 15 Mayıs 1919’lardan başlayıp 1922’nin 9 Eylüllerine kadar sürüp giden… Bu destan Kurtuluş Savaşı destanı. Bu destan Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının ve kahraman ecdadımızın destanı… Bu destan Efelerin destanı… Şairin dediği gibi;
Eğilmez başın gibi. Gökler bulutlu efem
Dağlar yoldaşın gibi. Sana ne mutlu efem
Oyna yansın cepkenin. Yansın güneşten tenin
Gül senin şenlik senin. Bayramın kutlu efem
9 Eylül Kurtuluş bayramı kutlu olsun .Aziz Atatürk’ün, silah arkadaşlarının, Milli Mücadele kahramanlarının, Kuvayı Milliyecilerin, şehitlerimizin ve gazilerimizin ruhları şad olsun. Devletimiz, Milletimiz varolsun. Kalın sağlıcakla…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!