Dünyada modern topluma uyan tüm kuruluşlar, her yıl kendilerini yenilemekte, yeni ortama göre yapılarına bir düzen vermektedirler. Peki, bizim spor federasyonlarında durum nasıl? Birlikte 2 örnek üzerinden değerlendirelim.
Geçen hafta roman yazarı ünlü bir dostum aradı. 1938 yılında Mussolini Kupası’nı kazanan Atatürk’ün Süvarileri olarak anılan 4 ünlü binicimiz, merhum Cevat Kula, Cevat Gürkan, Saim Polatkan ve Eyüp Öncü hakkında bilgi istedi. Ben bildiğim kadarını söyledim. Sonra bir de binicilik federasyonuna soralım dedik. Binicilik federasyonu İstanbul bürosundan üç aşamalı telefonla “bilgimiz yok” cevabı geldi ve telefon kapandı. Bu ilk örnek.
İkinci örnek ise, bizim sevgili ve sorunlu futbol federasyonumuzdan. Fenerbahçe’nin 5 yıldız hakkını incelemek için araştırma yapacak özel bir kurul hazırlanmış. Kurulda spor tarihi bir yazarı da göremedim. Bu federasyonların, bir arşivi, bir kütüphanesi yok mu? Tabii yok. Onun için sayın Spor Bakanlığımız, federasyonların yapılanması hakkında yeni bir nizamname hazırlamalı, daha doğrusu federasyonların yeniden yapılanmasını sağlamalıdır. Her federasyonda ilk olarak tarihsel bir arşiv, bir spor kütüphanesi kurulmalı, yurt içi veya yurt dışından araştırma için sorulan sorulara ciddi, belgeli cevap verecek bir masa tesis edilmeli, bu konuda uzman elemanlar görevlendirilmeli, federasyonların başta başkanlarınınki olmak üzere; tüm telefonları yurt içinde de yurt dışında da hep açık olmalıdır! Federasyonlar kendi spor dallarında ciddi olarak bilgi verecek tek kuruluş haline getirilmelidir. Bu konuda Türkiye Spor Yazarları Derneğimiz mutlaka her konuda memnuniyetle yardımcı olacaktır. Bu, ülke sporu için büyük bir hizmettir. Arşivsiz, kütüphanesiz bir federasyonu düşünmek bile çok üzücü oluyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!