Dünya tarihindeki ilk savaştan bu yana; insanlığı “İyiye, Doğruya, Güzele’’ yönlendirmek için yapılan, beyaz bir savaş vardır. Her çağda, her ülkede başka bir adla adlandırılırken; son çağda adına Fair Play demişler. Dünya bu değimi benimsemiş. Ülkemiz Türkiye de Dünya Olimpiyat Komitesi’nin yol göstericiliği kararı ile bu iyilik kervanına bundan 41 yıl önce katılmış. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin bir birimi olan Fair Play Komisyonu, TMOK’un o günkü başkanı ünlü spor adamı merhum Turgut Atakol tarafından kurulmuş. Bu satırların yazarı ilk günden bu yana bu gönüllü kuruluşun içinde, halen de devam ediyor. Fair Play’in 41’nci yıl pastasını kesip gönüllüler ekibi ile başta büyük Atatürk olmak üzere; ülkemize ve Fair Play’e hizmet edenleri rahmetle anıp, saygı duruşunda bulunurken, Türkiye’de ve dünyada ailelerine kutsal bir ödül miras bırakan tüm Fair Play ödülü kazananları düşündüm. Örnek; spor adamları, medya mensupları, göz yaşartan sporcular, sağlık çalışanları, din adamları, bombalar patlarken hayat kurtaranlar, köy köy gezip toplumu aydınlatanlar, şehit maaşı ile okul yaptıran analar, kimler kimler gözümün önünden geçmedi ki. 70’e yakın ilimizi ziyaret edip üniversitelerdeki evlatlarımıza iyiye, doğruya, güzele yönelmeyi anlatan TMOK Üniversiteler Fair Play Kervanı’nı düşündüm. “Fair Play yalnız spor olayları ile sınırlandırılmayan bir toplumsal olaydır.” Sözünü tekrarladım. Tüm uygar toplumların, tüm Tanrıya inanların izleyecekleri yolun Fair Play’in Türkiye’deki sloganı “İyiye, Doğruya, Güzele’’ yürümesi için dua ettim. Bu konuda gayret gösterenlere, TMOK Fair Play ekibi başta olmak üzere “Yolumuz açık olsun, nice 41 yıllara” diyorum.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!