Gelişmiş ülkelerde toplumu temsil eden derneklerin varlığı, yapısı ve etkinlikleri çok önemlidir. Parti ve politika dışı olan yapıları ile bu kuruluşlar halk oyuyla seçilmiş meclislerden daha güçlüdürler. Peki bizde durum nasıl? Özelikle spor derneklerine üye olmak isteyenlerin görevi, rozet takma şerefine eriştiklerinde sona erer. Tribünlerde amigoluk etmeyi de bazıları iş sayar. Aslında bir derneğin en önemli bireyleri işi ciddiye alan üyeleridir. Bir aday ve başkanın çevresinde değil, bir fikrin bir idealin çevresinde olmaları gerekir. Üyeler bulundukları yapıyı, teslim ettikleri yönetim kurullarını çok yakından izlemekle, kuruluşlarının tarihi çok iyi bilmekle sorumludurlar. Yalnız genel kurullarda değil, tüm yaşam içinde başarı için onları kutlamalı, yanlışlar için korkmadan kürsüye çıkıp eleştirilerini, görüşlerini açıkça dile getirmelidirler. O zaman kuruluşun hayalet değil gerçek üyeleri olurlar. Böyle üyelere bu yapıya sahip olan kulüpler, dernekler ülkeye ve ülke sporuna yön veren federasyonlar, bakanlıklar gibi üst denetim kademelerine de yardımcı olur ve gerektiğinde yol gösterirler. Atalarımız, “Bir elin nesi var? İki elin Sesi var’’ buyurmuşlar. İki eller ne kadar çoğalırsa, mutluluğa ve başarıya giden yol her alanda daha çok aydınlanır.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!