Spor Dünyamızla ilgili anılarımın içinde önde gelen bir tanesi, Binicilik sporumuzla ilgilidir. Sorumuz Mussolini Kupası’nı kazanan kahraman ekibe aitti. Konuyla ilgili bir detay soracaktım. Kapı kapı Binicilik Federasyonu’na başvurmuştuk, bizi oraya buraya aktarmışlar, sonunda bilen çıkmamış, cevap alamamıştık. Cumhuriyetin 100’ncü yılında yürürken acaba şu sorularıma her hangi bir spor federasyonu cevap verebilecek mi? diye merak ettim.
-Federasyonunuzda sporunuzla ilgili bir kütüphane var mı?
-Federasyonunuzda sporunuzla ilgili arşivde yer alacak, devamlı eklenmeye açık ve tarihi belge olabilecek bir çalışma bulunuyor mu?
-Federasyon ekibinizde spor tarihinizi bilen ve görevlendirilen bir uzman da yer alıyor mu?
Bunların hepsine evet cevabı almak beni çok mutlu ederdi. Amma; Yine de yazmam ve uyaramam lazım diye düşündüm. Türkiye’de her spor federasyonunda tarihini de kapsayan, devamlı eklemeler yapılan bir çalışma şarttır. Bunda federasyonlar, turnuvalar, milli olanlar ve o sporla ilgili yaşanmış örnek olaylar yer almalıdır. Her federasyon yönetimi değişince her şey kaybolup gitmemeli ve spor yaşarken tarihi de yaşamalıdır. Bütçede de hedef programda da bu kutsal görev yer almalıdır. Bu canlı eser o sporun, çalışmasıyla, başarıları ile tarihte yer aldığının ispatı olacak, belge olarak gelecek kuşaklara kalacaktır. Bir sporla ilgilenenler, görev verilenler yalnız tekniği ile değil, yaşamı ve tarihi ile de ilgilenmeli ve bilmelidir. Geçmişini bilmeyenin geleceği olamaz.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!