Olimpiyat Dünyasında IOC içinde yer alan ATR adını taşıyan sporcular komisyonu geçen günlerde çok önemli bir konuyu gündeme getirdi.
IOC tüzüğünün 50.bmaddesinin açıklığa kavuşturulmasını istedi. Bu madde sporun içinde İnsan hakları ilgili bir madde idi. 50. maddede (Olimpiyatlarda gösteri yada siyasi, dini, yada ırksal propaganda yasaktır) deniliyordu: Yani kendi ülkelerinde ayrımcılığa uğrayanlar, düzeni insancıl bulmayanlar Olimpiyat şeref kürsülerinde bu davranışları dünya kamu oyuna duyurmak için protesto yapamayacaklardı.
WADA kurulurken benim de delege olarak bulunduğum 2-4 Şubat 1999 da İsviçre'nin Lozan kentindeki büyük toplantıda tanıdığım ünlü spor adamı Dick Pound IOC nin Web sitesinde geçen hafta yazdığı bir makale ile ATR nin bu isteğini karşı çıktı ve ‘’Bu madde asıl hakların kendisini etkilemez’’ yorumunda bulundu.
Ben, bu konuda çok başka düşünüyorum.
Bence, Olimpiyatlar bir dünya sahnesidir. Tüm hür insanlar kendileri, ülkeleri ve dünya için verecekleri mesajları buradan duyurabilirler. Şeref Kürsüleri de en uygun yerdir. Hep birlikte, tarihe bakınca ilkinden bu yana; Olimpiyatlarda yapılan protestoların siyasi, dini veya ırksal bir propaganda değil, dünyaya yapılan haksızlıkların bir açıklaması ve spor dünyasından yardım istemek olduğu görülür.IOC bu konuyu tekrar düşünmeli, hakkı yenilmişlerin, ezilmişlerin sesi olan Olimpiyat sahnesinin sesini kısmamalıdır.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!