Atamız Oğuz Kağan’dan buyana, Türklerin bugüne kadar ulaşan bir danışma kurulu töresi vardır. AKSAKALLAR. Futbol Milli takımımız bu yıl Avrupa Şampiyonasında beklenmeyen sonuçları alınca kıyamet koptu. Aslında gurbetçi, vatansever, fedakar, yıldız çocuklarımızın takviye ettiği takımdan ümitliydik. İyi niyetli, artniyetli ağzı laf yapan, eline nasılsa, mikrofon yada kalem verilenler; önceden göklere çıkardıkları Şenol Güneş’i ateş altına aldılar. Hep kara, hep kara. Aklı başında birileri çıkıp da yol gösterici bir şeyler yapmadı, söylemedi. Avrupa Kupası maçlarını dikkatle izleyenlerin; sahanın kenarında tek başına gezen teknik direktörlerin hepsinin arkasında bir grup teknik adam dikkatlerini çekmiştir. İstatistik tutan, oyunu ve oyuncuları yorumlayan bir grubu görmüşlerdir. Bizde ise bankodan maçı seyredenler vardı. Yol açıktır: Milli takımlara yalnız futbol değil, hepsine bir Aksakallar heyeti gerekir. Tecrübeli, saygın, dünya futbolunu izleyen, parayı değil Ay-yıldızı düşünenlerden kurulu bir Aksakallar heyeti. Heyet, bugün Şenol Güneş’in, yarın gelecek bir görevlinin arkasında danışmanlık yapmalı. Tüm rakiplerin eski maçlarını izlemeli. Maçın rötgenini çekmeli, oyuncu seçerken, oyun devam ederken, oyuncu değiştirilirken yardımcı olmalıdırlar. Bu teknik direktöre müdahale değil, milli takıma katkı olur. Başarı el birliği ile olur. Ne demiş atalarımız? “Bir elin nesi var? İki elin sesi var.’’
Başarmanın kazanmanın yolu; her konuda birlik olmak, yalnız lehte ve aleyhte konuşmak, yazma değil, el birliği ile yol göstermektir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!