Ülkemizin geleceği için tüm kurumlar önemlidir. Amma; bunların içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı en önde gelir. Bu bakanlığın sorumluluğunu üstlenenler pek çok yenilik yapıyorlar, gayret gösteriyorlar. Amma; yıllar önceden bu yapının içine giren anti spor virüsünü yok edemediler. Spor bizim ülkenin okullarında hep çizgi dışı kaldı. Spor dersini program arasına koyanlar, çocukların kan-ter içinde matematik imtihanına girmelerini yıllarca seyrettiler. Sporda sivrilenlere tembel gözüyle baktılar. Spor öğretmenleri daha çok idari yönetimlerde görevlendirildiler. Yıllardır bu konuyu yazıyorum. Galiba benden başka da yazan yok. Bir bilgi yarışmasında “Türkiye liseler arası futbol, basketbol, hentbol şampiyonu hangi lise?” diye bir soru duydunuz mu? Artık Milli Eğitim Bakanlığını SPOR konusunda uyarmamız şart oldu. Kim uyaracak? Bence; bu makam, Cumhurbaşkanlığı olmalı. İlk yapılacak olan Ankara’daki Gazi Üniversitesi başta olmak üzere; Türkiyemizdeki Üniversitelerin Spor Fakültelerinden seçilecek bir heyet, İlkokul ve Orta Dereceli okullarda Spor yönetimin nasıl olması gerektiği konusunda bir araştırma ve çalışma yapmalı ve hazırlanan çalışma süratle uygulamaya konulmalıdır. Son Tokyo Olimpiyatlarında Türk çocuklarının sporun her dalında nasıl yetenekli olduğunu ortaya koymuş bulunuyor. Her okul çeşitli dallarda kuracakları ekiplerle çocuklarımızı eğitmeli, sporun ilk kuralının Fair Play ruhu anlatılmalı ve onları spor kulüplerine, milli takımlara aday olarak hediye etmelidirler. Bu konuda “Neme lazım” görüşünü taşıyanlar, bu ülkeye hizmet etmeyenlerdir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!