Avrupa Şampiyonası adaylığında çooooook ümitliydik. Hakkımız da vardı. Her bakımdan hazırdık. Adil davranılsaydı; Organizasyon bizim olacaktı. Amma: yurt dışında bu tür ataklar yaparken, oradaki temsilcilerimiz ve güçleri hesaba katılmadı. FIFA ve UEFA da yıllarca Türkiye’yi en üst makamlarda temsil eden, pek çok üye mahkemelere gidip, mahkum olurken; tertemiz, onurlu ve şerefli olarak emekli olan Şenes Erzik o gün görevde olsaydı; durum ne olurdu? diye düşündüm. Yurt dışında sağlam ve etkin makamlarda Türkler olursa, her olaya güçlü başlayacağımızı, haksızlıklara uğrama ihtimalimiz çok az olacağını unutmamalıyız. Neredeyse 30 yıldan fazla Avrupa’da ve Dünyada bazı spor kuruluşların içindeyim. Şunu çok açık olarak gördüm. Uluslararası bir yönetimde bir ülke ile ilgili önemli bir konu konuşulurken, o masada o ülkenin güçlü bir temsilcisi bulunur, konuyu anlatır ve savunursa sonuç mutlaka adil olur. Seçimde de öyle, ödül verilirken de öyle, ceza verilirken de öyle. Türk sporuna haksızlık edilmemesini istiyorsak, Uluslararası kuruluşlarda iyi yetişmiş, iyi iz bırakmış güçlü temsilcilerimizin bulunmasına çalışmalıyız.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!