Akdeniz Oyunları ve bir tahlil

19’uncu Akdeniz Oyunları Cezayir’de yarın sona eriyor. Bu oyunların kısa tarihine bir göz gezdirirsek; Akdeniz Oyunları, Mısır Osmanlı toprağı iken, oraya yerleşen bizden birisi, (kabri bile Türkiye’de olan) merhum Muhammed Tahir Paşa’nın bir projesidir. 1948’de bu öneriyi IOC’de ileri süren Tahir Paşa’nın projesi, 3 yıl sonra, 1951 yılında İskenderiye’de yapılan ilk oyunlarla gerçekleşmişti. Oyunların Türkiye’ye de alınması için büyük çaba sarf eden rahmetli Suat Erler’i 6’ncı oyunları İzmir’e alan ve başaran rahmetliler Ulvi Yenal ve Turgut Atakol’u saygı ile  anıyoruz.
Türkiye daha sonra 2’nci defa 17’nci oyunları da Mersin’de yapmayı başarmıştı. Tunus’taki 1967 Akdeniz Oyunları’nda ben de bulundum. Akdeniz Oyunları büyük bölgesel oyunlardan birisidir. Ülkeler bu oyunlarda geleceğin yıldız sporcularını denerler. Bu bakımdan EYOF’tan bir gömlek daha yukarıdadır.
Cezayir’deki 19’ncu oyunlara gelince: Bu oyunlar Türkiye için önemlidir. Tokyo Olimpiyatları ile sporun her dalında bileğinin hakkıyla öne çıkan Türkiye, bu oyunlarda ilk defa en önde görülüyor. Bizleri mutlu eden ülkemizde profesyonel futboldan başka bir spor dalını göremeyenler, artık bu ülkenin çocuklarının her dalda rakipleri ile başabaş yarıştıklarını anlamaya başlamalarıdır. Tabii; Akdeniz Oyunları bir dünya şampiyonası değildir. Amma; Akdenizli olan ülkelerde İtalya, Fransa, İspanya ve eski Yugoslavya’dan doğan Hırvatistan, Slovenya, Karadağ, gibi Mısır, Cezayir, Tunus da sporda adını duyurmuş ülkelerdir. Türkiye 19’ncu oyunlarda ilk defa en öne çıkmayı başarmakta ve bunu çeşitli spor dallarındaki performansı ile hemen hemen A değil B ekipleri ile yapmaktadır. Akdeniz oyunlarındaki rüzgarın devam etmesini, 2024 Paris Yaz Olimpiyatlarında Fransa’da da sürmesini gönülden temenni ediyoruz.