Keyfini, zevkini…
Onurunu, mutluluğunu…
Birlikte çıkaralım.
Dünyanın en hızlı gelişen ikinci şehri; İzmir.
İstanbul üçüncü
Dördüncü Bursa
Ankara 9’ncu.
Birinci Makau.
460 bin kişinin yaşadığı Çin’deki eski Portekiz sömürgesi bağımsız bölge.
***
ABD’nin ünlü araştırma kurumu Brookings Enstitüsü ve JP Morgan raporuna göre İzmir, yükselen yıldız.
Londra, Roma, Washington, Atina çok gerilerde.
Dubai’yi bile solladı.
İzmir’in bu başarısı…
Sanayiye yönelik yatırımları, altyapı projeleri, yolları, yarattığı istihdam ve işkollarına göre değerlendirilmiş.
Dünyaya ilan edilmesi bile güzel.
“ Koca bir köy” diyenlerin ağzına da kapak.
***
Başarının kaynağı ne?
Yerel mi, genel mi?
Belediye başkanı, “ Dayanışmanın eseri” diyor.
Ticaret odası başkanı, “ Şehrin potansiyeli” olarak gösteriyor.
Sanayi odası başkanı “ Değerlere inanmışlık” yorumunu yapıyor.
Hepsinin cümle arasında…
Biraz “ Bizden çok ben” havası var ama kesin ifadeleri yok.
Takdirin karnesi ortada…
Pay çıkarmak herkesin hakkı.
***
Bugün…
Herkes nezaketli, duruşlar zarif.
Bütünlük sergileniyor.
Dıştan gelen takdirin kavgası başlamadı.
Ama…
Seçim kapıda.
***
Yarın?
Kim garanti eder başarıyı sahiplenmemeyi?
Kapışmamayı, tartışmamayı?
Genel yönetimin yerele…
Belediyenin hükümete laf göndermemesi…
Mümkün müdür?
***
İki ay sonra ısınsın seçim havası.
Başlasın oy kavgası…
Siyasiler insin meydana…
Çıksın kahve köşelerine…
Seyreyleyin cümbüşü:
“ İzmir’i dünya kendi yaptık…. Şehri markalaştırdık… Ekonomiyi kaldırdık… İşsizliği bitirdik” muhabbetlerini.
***
Bir ince hatırlatma.
İzmir’in dünyanın en hızlı gelişen ikinci şehri ilan eden raporun…
Asgari ücretle, açlık-yoksulluk sınır rakamlarıyla hiç alakası yoktur.
Sadece ruhu okşar!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!