Vekillik hayali, sevdasıyla yanıp tutuşanlar başladı papatya falına.
“ Ön seçim mi, lider dudağı mı?”
Ne olacağını kestiremeyen…
Aynı düşünceli partilisine sorar:
-Sence?
Işığı kaybolmuş bakışla, mırıldanır:
-Ön seçim olsun ama olur mu?
Umutsuzluk karartıya dönmüş.
Aynı ton fısıltıda bir başkası sorar:
-Yahu sen ön seçim delegesi değil miydin?
Cevap:
-Öyle de… Kim takar, kim ipler!
***
Seçim havasına giriliyor.
Herkes temkinli.
Kazaya kurban gitmemek…
Kafanın erken kopmaması için kimse “aday adayıyım” demiyor.
Mevcut vekiller bile koltuk tekrarından söz etmiyor.
Ne olacağı belli değil ki.
Parti içi demokrasi termometresi sürekli değişiyor.
Hava bir soğuyor, bir ısınıyor.
Kimse akıl-sır erdiremiyor.
***
Herkes ön seçim istiyor da…
Olacağına inanan yok.
Mesela…
CHP’nin İzmir’de 35 bin delegesi var.
Mahallelerden seçilmiş.
Sorun birine; ön seçim olur mu diye…
Başlar hep yukarı sallanır.
Aşağıya sallanmaz.
***
Ayrıca…
12 binden fazla ön secim delegesi var.
Ne işe yarıyorsa?
15 yıl öncesine kadar hafızam taze.
Bir kez olsun, ön seçimde oy kullandıklarını görmedim.
Laf açıldı mı, hava atarlar;
“ Efendim, ben önseçim delegesi olarak…”
Bilmezler…
Tüzükte varlar mı, yoklar mı?
Unvanları hukuki mi?
***
7 Haziran 2015’deki genel seçimde…
Aday seçim ihtimali yine lider dudağında.
Yok, parti tabanından gelmiş…
Atası da hala kayıtlı üyeymiş…
Dağa- taşa partisinin ismini yazmış…
Konvoyda toz yutmuş, kongrede tekme tokat yemiş…
Masraf yapmış, üyeleri yedirmiş, içirmiş…
Kimse bunlara bakmaz, dinlemez.
***
Tepedekiler yapar listeyi…
Gönderirler il teşkilatlarına;
“ Adaylarımız bunlardır. Yapılacak itirazların reddine…”
***
Seçilme, seçtirme eylemi kalkmıştır.
Atama söz konusudur.
Lider dudağından dökülenler kesin adaydır.
Mahkûm muyum…
Mecbur muyum…
Diye sormak gaflet, partiye ihanettir.
***
Beğenmediysen…
Adama derler:
“ Ya bu yemeği yersin, ya başka sofraya gidersin!”
***
İstersen yeme!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!