Buyurun bakalım.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Hiç şaşırmamak lazım.
Bekleniyordu, oldu.
İzmir’de belediye ile TCDD’nin ortak İZBAN’daki grev, Ankara’da masa başında yüzde 17 gibi uygulanmamış ücret zammı…
Sosyal haklarla çözümlenince bu köşeden “ Bundan sonrası ne olacak?” diye bugünlere dikkat çekmiştik.
***
İZBAN’ın 304 işçisine verilen ücret zammının emsal alınacağı kaçınılmazdı.
Çünkü…
Belediye ve şirketlerinde toplu sözleşme görüşmeleri başlandığında…
“Sendika, “Onlara var da bize yok mu?” haykırışıyla aynı rakamı başkanların önüne koyacaktı.
Sendika, üye işçisini düşünecek…
Politikasını ona göre yürütecektir.
Belediye başkanı veya yönetimini ne kadar “ seninleyiz” diye desteklese de…
Değişmez slogan; zam veren babadır, vermeyen kovadır!
Maalesef oyunun kuralı böyledir.
***
Rakam belli, teklif ona göredir.
Öyle yüzde 5-7’lik zamlar artık sendikayı kesmez, işçiyi de.
İzmir’de belediye işçisine ücret zammında şablon ilk yıl yüzde 17’dir.
Olmazsa; akıbet grevdir.
İşçi sokaklara dökülür, sakal bırakır, çöp toplanmaz, hizmet yürümez.
Bu fikir, görüş dün mikrofonla Basmane meydanından halka duyuruldu.
Konak Belediye şirketi MERBEL’in 650 çalışanını ilgilendiren sözleşme, yönetimin yüzde 7 zam önerisiyle kilitlendi.
Sendikacılar da” kabul etmiyoruz” tepkisiyle kararı ilan etti:
“ Biz hazırız, isteğimiz bellidir. Ya kabul veya…”
***
Haydi hayırlısı.
Henüz birincideyiz.
Ardından diğer belediyeler gelecek.
Hele…
Büyükşehir’in ESHOT, İZULAŞ; İZELMAN, İZBETON gibi büyük şirketleri var.
Binlerce işçi gözünü dikmiş bekliyor.
Herkesin isteği aynı:
“ Yüzde 17’den az zam asla!”
***
Allah kolaylık versin.
Toplu sözleşme hovardalık kabul etmez.
O günün coşkusuyla basarsın imzayı, verirsin pozu, atarsın havayı…
Sonra sıradakiler kapıya dayanınca…
Attığın bumerang gibi elinle kafayı yararsın!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!