Bizler gibi…
Günü birlik yaşayan, yarını kafaya takmayan…
Suyu, oksijeni, doğayı mahveden milletlerin…
CNN’de yayınlanan “ Kıyamet senaryoları” dizisini izlemesi gerek.
Neredeyiz?
Nereye gidiyoruz?
***
Abuk-sabuk aşk dizileri, macera filmlerinden kendimizi kurtarırsak…
Aklımızı başımıza getirecek bu diziyi izlemekte yarar var.
Dünya çatır çatır bitiyor/bitiriliyor.
Sıcaklık artıyor.
Buzullar eriyor.
Hayvanların nesli tükeniyor
Zararlı organizmalar ürüyor.
Artan nüfus, beslenme ve barınma sıkıntısı yaratıyor.
İçgöç ve savaşlar kaçınılmaz hale geliyor.
İnsanoğlu yakında birbirini yok edecek.
***
Bir de kıyameti hazırlayacak dünya dışı gelişmeler var.
Su ve petrol kaynakları birdenbire kururken, dünya nüfusu ikiye katlanırken…
Dünyanın dönmesi duruyor…
Güneş dev bir ateş topuna dönüyor.
Yerkürenin altı üstüne geliyor.
***
Unutmadan…
Son günlerde sosyal medyada yaygın söylenti.
Felaket tellallarına göre dinozorların tükenmesine neden olan göktaşının bir benzeri, çok yakında dünyayı çarpacak ve sonumuz gelecek!
Tarih verenler bile var.
***
Kıyamet senaryoları tespitleri…
Kahve falı, kehanetçilerin atmasyonu, hacı-hoca takımının üflemesi, kendini ‘derviş-ermiş’ ilan eden cambazların kurgusu değil.
Tamamen…
Bilimsel izlemeler ve olgularla ortaya konulan gerçekler.
Dolayısıyla uyarılar.
***
Yedik, bitirdik yerküreyi.
Cehaletle, egoistlikle…
Paylaşmaktan uzak, iktidar hırsıyla…
Kişilerin güçlü, büyük, zengin olma sevdasıyla…
Dünyayı, silahların ölüm kustuğu, aynı inançtaki insanların birbirini acımasızca katlettiği savaş alanına çevirdik.
***
Kıyamet zamanı yakında değil.
Resmen yaşıyoruz.
Bakmayın, “ Nefes alıyoruz ya…” diyenlere…
Onların da kıyameti içinde kopuyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!