Yetenek, tecrübe gerekmez.
Vücut tipi, beden ölçüsü önemsiz.
Ayakların üzerinde duruyor, kollarını açıyor, kalçalarını sallıyorsan mesele yok.
Yeter ki…
İçinde isteğin olsun.
Zumba dansı seni oynatır, neşelendirir, şaşırtır.
***
İzmir’in Karşıyaka’sında zumba tutkusu almış başını gidiyor.
Belediye, aerobik salonları dolu.
Sabah ayrı seans, akşamüzeri ayrı program.
Duvarı çınlatan müzik eşliğinde aynı anda yüzlerce kadın hopluyor, zıplıyor.
İster kumbiye, ister hip-hop veya samba, salsa, mambo, soca, tango ne çalarsa eşlik ediyor.
Babaanne torunuyla, teyze yeğeniyle, anne kızıyla, Ayşe hanım komşusuyla hem dans ediyor, hem sağlığını garantiliyor.
***
Zumba uyduruk ama çok hareketli dans türü.
Kimine göre Afrika’dan, kimilerine göre Latin Amerika’dan gelmiş.
Faydası çok fazla.
Oynadıkça vücut endorfin salgılıyor. Böylece kafa dağılıyor, endişe ortadan kalkıyor.
Stres kalmıyor.
Kilo vermeyi sağlıyor.
Vücut koordinasyonunu tamamlıyor.
Yağları eritiyor, kası sıklaştırıyor.
Hepsini toplarsan…
Ruh halini iyileştiriyor!
***
Zumba dünyada giderek yayılan spor dansı.
Kapalı toplum kadınlarının maalesef paylaşamadığı, ulaşamadığı toplu etkinlik.
Kadın aslında zumba dansıyla…
Özgüvenini…
Kendine inanmışlığını…
Kendini aşmışlığını…
Özgürlüğünü…
Ortamında mutlu olmayı…
Yanındakiyle birlikte kahkaha atmanın…
Arkadaşınla sevgiyi paylaşmanın…
Sosyal olmanın…
Coşkuyu yaşamanın…
Hepsini toplarsan…
Çağdaş kadını yansıtan tablo sergiliyor.
***
Bu nitelikler Karşıyakalı kadınlarda var.
Hem de fazlasıyla.
Hiç kaybolmayacak gibi…
Kıskandırırcasına!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!