Mazlum memleketimin birçok büyükşehrinde “haksız, yanlış” diyerek alınmayan…
İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanı’nın “ilçe belediyeler istemesin, toplamayalım” dediği, kendi başına hareket edemediği…
Hiçbir katkı koymadan, çuvalla banknotlar önlerine konulan ilçe belediyelerinin kulak üstüne yattığı su faturalarındaki “Katı Atık Bedeli”, aboneleri çıldırtmaya devam ediyor.
***
Not edin bir kenara.
Keyfi uygulamayla İZSU’nun tahsilât taşeronluğu yaptığı katık atık bedelleri, İzmir’deki yerel yönetime mutlaka fatura edilecek.
“Nasıl olsa oy veriliyor” zihniyetindeki CHP yönetimi, bu konuya kulaklarını tıkaması, gözlerini kapaması, bir gün isyanı başlatacak…
Seçim döneminde de sandık sonucuna yansıyacaktır.
***
AK Partili belediyelerin toplamadığı, CHP’li Eskişehir, Muğla, Aydın’ın “ Vicdan meselesi, vatandaşa haksız yük” ilanıyla su faturalarına karıştırmadığı katı atık bedeli, İzmir’de ilçe belediyelerin ana gelir kalemi.
Her ilçe belediyesi nüfusu oranında kullanılan su miktarına göre her ay ortalama 250 ile 2,5 milyon lira arasında katı atık bedelini kasasına koyuyor.
Daha doğrusu Büyükşehrin İSU idaresi, topladığı paraya dokunmadan havale ediyor.
Başkan Aziz Kocaoğlu’nun içine sinmemesi, bürokratların da boyun bükmesine rağmen!
***
Çıldırtan bedele çarpıcı örnek.
Mordoğan’da aylarca kapalı tutulan, kimsenin oturmadığı yazlık evin aylık su tüketimi 1 metreküp.
Karşılığı 1 Lira 98 kuruş.
Atık su bedeli (kanal parası) de 1 lira 62 kuruş eklenince, toplam 3 lira 60 kuruş.
Çevre temizlik vergisi 27 kuruş.
Katı atık bedeli ise 33 TL!
Gecikmesi, yuvarlamasıyla 40 TL,
Yani…
1 metreküp suyun fiyatı; 4 onluk!
***
5 milyon nüfusa sahip İzmir’de her su abonesi, bunu ödeme mecburiyet ve mahkûmiyetinde.
Bireysel itirazlar reddediliyor…
Toplu itiraz için bir araya gelinemiyor.
Dolayısıyla…
Uygulama devam ediyor.
Sorma ver…
Sorgulama öde!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!