Ayrımcılığa karşıysak…
Eşitlikten yanaysak...
İnsan hakları kadar…
Hayvan haklarına da değer önem veriyorsak…
Bu tabloyu düzeltmeliyiz.
***
Güzel ve çağdaş olanı getirmeliyiz.
***
İzmir’in faytonları.
Konak’ın Kordonboyu’nda…
Karşıyaka’nın Yalı’sında hizmette.
Ancak…
Aralarında önemli fark var.
***
Kordon’un faytonları özel yapım.
Araçları Victoria benzeri.
El yapımı, körüklü tipli.
Atlar Haflinger cinsi.
Avusturya’dan ithal.
Koşu takımları sarı metal.
Çalışma saatleri ayarlı.
Beslenmesi, bakımı programlı.
Rekabet hiç yok.
Çünkü sayıları çok.
Saati dolan haraya çekiliyor.
Özel yerde dinleniyor, tımarlanıyor.
***
Sürücüleri özel seçmeli.
Elbiseleri İspanyol modelli.
Hâkim yaka gömlekli.
Siyah pantolonları yandan pileli.
Yumurta topuk ayakkabıları afili.
Şapkaları London dikişli.
Dilleri…
Gelene “Welcome” , gidene “good by” şeklinde eğitimli.
***
Nafakaları garanti.
Belediyeden ücretli.
Yağmur, çamurda kısıtlı mesai.
Çoğu kişinin imrendiği hizmetli.
***
Karşıyaka’nın sahil boyunda…
Faytonların hali içler acısı.
Yerli beygirler beslenme fakiri.
Deriye yapışmış kemikleri…
Çöken beli, dökülen yelesi…
Ömrü bitmiş, yatmaya yer arayan sütçü beygiri misali.
Çilesi müşteriler değil.
Deden kalma çektiği fayton esas yük.
Tekerlekleri ayarsız.
Dingili rahatsız.
Koşu takımları bakımsız.
***
Sahibi ne kazanıyor ki?
Rahat etsin, kaderi değişsin.
Faytonlar çok, müşteri yok.
Üç tur yaparsa, cebe girecek günde 35-40 lira.
Hayvana yem, arabaya bakım derken…
Evdekiler ne olacak?
Karşıyakalı faytoncu, Kordon’daki gibi şanslı değil ki…
Mutlu olsun.
***
İki yakanın faytonları farklı.
Biri yoksul, diğeri varlıklı.
Dertli olanı; Karşıyaka’nın atları.
***
Mutlak isterler, Kordon’un rahatlığını…
Beklerler, rahat ettirecek bir vicdanlı.
Konuşsalar, soracaklar:
“ Suçumuz yerli olmak mı?”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!