İzmir’de bir zirve gerçekleştirildi.
Fikir kabuklarını çatlattı.
Ön yargılara yeni yön kazandırdı.
Ülkenin batısındaki çarpık kentleşme kurbanı şehirde, belki de yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
Yapı teknolojisi ve onun kadar önemlisi…
Sermayenin İzmir’e gelmesi, mevcut alanların kentsel, sosyal ve ekonomik değişimle ve istihdama kazandırılmasının habercisiydi.
***
Kentsel Dönüşüm ve Yeşil İzmir Zirvesi
***
Bu zirveyle görüldü ki;
İzmir’e ilgi çok büyükmüş.
Fark edildi ki;
Çok değerli yerleşim alanları ve parsellere sahipmiş.
Dile getirildi ki;
Bürokratik sıkıntılar yaşanıyor, tutuculuk var.
Vurgulandı ki;
İstanbul yapılaşma yönünden iflas noktasında. İzmir bakir seçenek.
***
İzmir’deki bu anlamlı zirvede, uluslararası ve ulusal projelere imza atan firma temsilcileri duygularını da ortak noktada birleştirdi:
“ İzmir’in cazibesi büyük. Heyecanı fazla”
***
İzmir büyükşehir belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, oturumları baştan sona izledi.
Kentsel dönüşümün kaçınılmaz olduğunu…
Çarpık kent görüntü ve imajının şehre yakışmadığını…
İzmir’in tozlanan yüzünü silkeleyerek değiştirilmesinin zorunlu hale geldiğini…
Kentsel yenileşmenin sağlanması için vatandaşı ikna çabalarının aylardır sürdüğünü…
Ve dönüşümün gerçekleşmesi için kamu gücünün “olmazsa olmaz” kullanılması gerektiğini…
Şehre bunları yaratacaklara her türlü yardım, destek, teşvik için hazır olduklarını belirterek, mesajını beyinlere çaktı:
“ Yeter ki her şey yasal olsun.
Yasal olmayan işte olmayız.
Yasal olan her şeye varız”
****
İstanbullu yatırımcı bir panelist salondaki herkese sordu:
“ İzmir varken İstanbul’a neden yükleniyoruz?”
****
Doğru.
Ama tek şartla.
İzmir’i koruyarak ve kollayarak…
Her yönüyle zengin ve açık kent İzmir’i…
Tüketmeden, bitirmeden!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!