Oyuncak Bebekleri kullanıyorlar, parayı ekmek içinde saklıyorlar.
Sayıları her geçen gün arttı.
Beslenme, barınma, geçinme büyük sorundu.
Derdini anlatacak dilleri…
Çalışacak işleri yoktu.
Görünen çare…
Dilenerek, vicdanlara sığınmaktı.
Önce kadınlar, sonra çocuklar…
Yollara döküldüler.
Mülteci Suriyelilerin yarattığı hareket öylesine büyüdü ki…
Belediye tarihinde bir rekor kırıldı.
Şehirde hiç bu kadar dilenci görülmemişti.
***
Sorun hala büyük.
İçinden çıkılmaz halde.
Toplamakla, ceza kesmekle önlenemiyor.
Ege’nin merkezi İzmir köklü çözüm arıyor…
Ne yazıktır ki…
Bulunamıyor.
Toplumsal vaka olarak kartopu gibi büyüyor.
Ve ne acıdır ki…
Akla hayale gelmedik yöntemler kullanılıyor.
***
İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’nın 2016 yılı faaliyet raporuna göre…
24 bin 534 kişi dilencilik yaparken toplandı.
İki-üç katı kaçtı, izini kaybettirdi.
Büyük çoğunluğu hatta tamamına yakını…
Suriyeli sığınmacılar.
Hemen her kavşakta…
Meydanda, bulvarlarda…
Çarşıda, pazarda…
Kadınlar, kızlı-erkekli çocuklar…
İşyerlerinin kapısını çalıyor.
Kırmızı ışıkta duran araçların camını tıklatarak “ Türkçe bilmiyorum, açım” yazılı kâğıtları göstererek para istiyor.
Dolayısıyla kamu düzeni, toplumsal yapı etkileniyor.
Sorumluluk ve görev; belediye zabıtasına düşüyor.
***
Ancak…
Türk vatandaşı olmadıklarından cezai işlem yapılamıyor.
Yerli dilenciye kabahatlar kanununa göre idari para cezası yazılıyor…
Suriyelilere ise hiçbir şey!
Toplanan çocuk ve kadınlar tespit edilen adreslerine bırakılıyor.
Ertesi gün yine aynı tablo!
Aç, işsiz ve parasızlar.
Başka ne yapacaklardı ki!
***
Toplanan dilencilerin parasını yasa gereği el konuluyor.
Üzerinden 5-6 bin lira çıkanlar bile var.
Kamuya gelir olarak aktarılıyor.
Olayın ilginç yanı…
Dilenciler, topladığı parayı zabıtaya kaptırmamak için ekmekleri adeta kumbara gibi kullanıyor.
Metal ve kâğıt paraları içi boşaltılmış ekmeklerin içinde saklıyor.
***
Hepsi bebekli anne gibi görünen kadınların…
Kucağındakiler ise oyuncak.
Kundaklanmış yapma bebekle merhamet avcılığı yapılıyor.
***
Velhasıl dert arapsaçı.
Zabıta gece gündüz, kent disiplini açısından çaresiz mültecileri topluyor.
Ertesi sabah yine aynı senaryo.
Kaçma, kovalama, yakalama, serbest bırakma aynı film içinde.
Bu nedenle dilenci sayısında rekor hergün kırılıyor.
***
Çözüm mü?
Devlet büyüklerimiz bilir.
Hele bir referandum bitsin…
Gerisi Allah Kerim!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!