İzmir’in değeri bilinmeyen serveti, körfezidir.
Şehre soluk, koku, görsellik kazandıran hazinesidir.
İç körfez mazlum, masum…
Dış körfez vahşi, hırçındır.
***
İnsan olarak cehaletimiz, acımasızlığımız…
Yönetim olarak plansızlığımız…
Hükümetler olarak parasızlığımızdan körfezi ne koruyabildik, ne sahip çıkabildik.
Lağım başta olmak üzere…
Ne varsa içine attık.
Yıllar yılı…
Adeta fosseptik olarak kullandık.
***
Çok geç uyandık.
Körfez aslında spor, ekonomi, istihdam, bereketti.
Deniz dibi derinliği yükselmiş…
Mikroptan yelken, yat sporları yapılamamış…
Liman ekonomisi geliştirilememiş…
Dolayısıyla istihdam da yaratılamamıştı.
İç körfezde levrek, çipura, kalamar, barbun kaybolmuş…
Dış körfezde lagos, vatoz, kalkan, fok, yunus kaybolmuştu.
Geç ama geriye dönüş imkânsız değildi.
***
İzmir körfezinin temizlenmesinde herkes hemfikir, tek yürek.
Seçilen her başkan kendine hedef edindi.
Çalışma başlattı, havadan-sudan sebeplerle hep geri kaldı.
Son projenin adı; Yüzülebilir İzmir Körfezi.
Parası, pulu, heyecanı, sevdası hazır.
Düğmeye basılsa, yarın başlanacak, hızla değişim görülecek.
İzmir küstürdüğü denizle barışacak, bereketini yaşayacak.
40 kilometre sahil renklenecek.
Körfezin kıyısında, yaşamın ortasında olacağız.
***
Ancak…
Bir tek sıkıntı var; ÇED Raporu.
Büyükşehir belediyesi yalvarmaktan…
Hükümet zamanı uzatmaktan yoruldu.
15 Mayıs 2013’de resmi başvurusu yapıldı.
Anlamsız inatlaşma, engelleme devam ediyor.
Acıdır, zaman geçiyor, hayat tükeniyor.
Körfez, hakkı temizliğine kavuşamıyor.
***
Bazı sözler vardır.
Şerefe, namusa dayanır.
Ağızdan çıktı mı yapılır.
Erkek sözü, baba sözü, devlet sözü.
Laf geri alınmaz, mazereti hiç olmaz.
***
İşte bunlardan biri.
Tarih: 30 Eylül 2015
Yer: Deniz Ticaret Odası.
Salon kalabalık. Şimdiki Bakan, o gün İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, izleyenler arasında.
Kürsüde, Ulaştırma, Habercilik, Denizcilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Kaptan Özkan Poyraz müjdeliyor:
“Körfezin ÇED (Çevresel etki değerlendirme) raporu tamamlandı. Yılsonuna kadar elinizde!”
***
Yıl bitti, yeni yılın iki ayı gitti.
Ne müjde, ne rapor.
Biz yine biliriz ki;
Erkek sözü yutulmaz…
Baba sözü unutulmaz…
Devletin sözü havada kalmaz!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!