Şehrin göbeğinde…
Her taraf kamera…
En hareketli saatler…
Caddede arabalar…
Kaldırımda yayalar vızır vızır.
Memleketin en büyük bankasının şubesine dalan silahlı iki kişi inanılmaz planlı, programlı.
***
Soyguncular…
Tam 30 saniyede…
Güvenlik görevlileri, banka çalışanları, vatandaşları susturdu, bir tarafa topladı.
Kasadaki banknotları torbaya doldurdu.
Kapıda bekleyen motosikletle, ortadan kayboldu.
***
Elleri eldivenli.
Yüzleri motosiklet kasklı.
Boynu, kolları kışlık kazakla kapalı.
Motosikletleri plakasız. Markası bile belli değil.
Adeta buhar olup uçtular.
Tek kıl dahi ipucu bırakmadan.
***
Şu günlerde…
Kaşını başını kaşıyacak hali olmayan polise, Balçova’daki soygun sıkıntının tuzu-biberi oldu.
Emniyet Müdüründen, “Uyumak, istirahat yok. Soyguncular yakalanana kadar” talimatı gelince…
Bu kadar belirsizlik içinde köşemize “ Polise izin, soyguncunun vicdanına bağlı” yazısını kondurmuştuk.
***
Banka soyguncuları gelip teslim olmazsa, hangi iz sürülecek de yakalanacaktı.
Polisin işi zor, hatta imkânsızdı.
Dolayısıyla…
İzin, tatil hayaldi.
***
Sabah erkenden İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya aradı.
“ İzin yapmadan çalışmaya devam ediyoruz” dedi
-Soygunculardan umut mu kesildi?
-Tam tersi… Soyguncular, çaldıkları paralar, silahları hepsi elde… Yakaladık”
-Hepimiz için çok güzel ve büyük haber değil mi?
-Tabii ama başarının nedeni izin, tatil değil. Zaten bakanlığın genelgesi var, genelde izinler kaldırılmış vaziyette.
-Parmak izi, sağlıklı kamera görüntüsü, tanık ifadesi yok. Failler nasıl yakalandı?
-Hassas nokta, şeytanın unuttuğudur… Onu da bulmak bizim meslek sırrımız.
-Bu kadar mı gizli?
-Başkalarına akıl olmasın, yol açmasın.
***
Sonuç; bihakkın teslimi.
İzmir polisini teşekkürlerimizle kutlarız.
Şeytanları ters getirdiği için!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!