Asgari ücret sözü tutulursa...

Asgari ücret 1300 TL…
Olacak mı, olmayacak mı?
İktidara gelen parti…
Sözünde duracak mı, durmayacak mı?
Komisyondaki işverenler…
Direnecek mi, direnmeyecek mi?
Karar ilk toplantıda…
Çıkacak mı, çıkmayacak mı?

            ***
Asgari ücret tespit komisyonu bugün toplanıyor.
Bir yanda hükümet, diğer yanda işçi, işveren temsilcileri.
Rakamı masaya yatıracaklar…
Açlık, yoksulluk sınırı diyecekler…
İşçi tarafı “öldük, bittik”, işveren “ Kapıya kilit vururuz” muhabbeti yapacaklar…
Hazineye yansımasını dile getirecekler…
Hükümet temsilcisinin de gözüne bakacaklar:
“ Seçim sözü geçerli mi?”

             ***

Gerek 7 Haziran, gerekse 1 Kasım seçim öncesi…
Rakam açık artırmadaydı.
1400,1500 ve 2000 hatta umutsuz partiler 5 bine kadar uzanmıştı.
Bugünkü hükümetin partisi, “1300 TL tamam” demişti.
Başbakan sözü onaylamıştı:
“ Sözümüz aynen geçerli”

              ***
Her dönem tartışılır.
Sinirler gerilir, toplantılar terk edilir.
4-5 oturum yapılır.
Hiçbir zaman gönül rızasıyla oybirliğiyle karar çıkmaz.

        ***

Masadaki tespit komisyonu üyeleri…
Peygamber pazarlığıyla asgari ücreti tartışırlar…
Ancak onunla hiç tanışmamışlardır.
Sendika başkanı, patron, müsteşar ve varsa bakan…
Hiçbiri asgari ücrete çalışmamıştır.
Yine de…
Odadaki mücadele sonrası “hayırlısı olsun” diye sevinir, birbirine sarılırlar.

              ***
Asgari ücret 1300 TL’ye çıkarsa…
Seçim sözünün devamı beklenecek.
Taşeron işçilerin durumu, emeklilerin maaş iyileştirilmesi.
Gözler buna çevrilecek.

          ***

Eee…
Seçim kazanmak ucuz değil.
Her nimetin, bir külfeti vardır.
Sandığa giderken hurmalar…
Sonra biraz tırmalar!