Işıklarla donatılmış koca gemi…
Çanak gibi İzmir Körfezi’ne…
Süzülerek girdiğinde…
Önce Urla’nın kıyılarına…
Sonra Çatalkaya’nın doruğuna…
Kadifekale’nin yamaçlarına kadar vuruyor kokusu.
Dalga dalga tüm kentin üzerini sarıyor, havayı değiştiriyor.
Bilmiyor ki vatandaş ne olduğunu.
Oysa…
Anguslar geliyor, okyanus ötesinden binlerce mil uzaktan.
***
Koku bir yayılıyor ki…
Burun kemiklerini sızlatıyor.
Bir nimetin, külfeti bu kadar ağır olur mu?
Ama oluyor. Çünkü ithal canlı etimiz geliyor.
Lüks gemi görüntüsüyle, kat kat ışıklar içinde.
Milyonlarca döviz akıttığımız, yabancısı olduğumuz besine.
***
Önceki akşam körfeze yine süzülerek girdi, yukarıda gördüğünüz gemi.
Yabancı turistleri getiren kruvaziyer gemilerini bir yıldır unutmuştuk.
Acaba yeniden geliyorlar, turistleri mi getiriyorlardı?
Çünkü o gemiler İzmir’in morali, esnafın bereketiydi.
Ancak gelen bu güzellik değildi.
Özel ışıklandırılmış angus gemisiydi.
Canlı kalmaları, limana diri indirilmeleri gereken ithal sığırlardı.
Hayvan ne yapsın?
Uruguay nire, İzmir nire?
Onbinlerce kilometre aynı kafeste başka diyara götürülüyordu.
Tabii ki kirletecek, gemiyi kokutacaktı.
***
40 bin grostonluk geminin getirdiği…
11 bin baş angus sığırının yarısı Bandırma yarısı İzmir limanına indirildi.
Devletin Et ve Balık Kurumu, et fiyatındaki anormal artıyı önlemek için getirdiği hayvanlar kesime gönderildi.
Daha önce da Branguslar gelmişti.
Bakanlar kurulu kararıyla gümrük vergisiz 400 bin baş ithal kararı aldığı besi hayvanları.
İlk parti 17 bin âdeti indirilmişti.
Yine aynı tablo, yine aynı koku.
***
Burun unutur ama akıl tutar.
Ne oldu yerli ırk teşvikleri?
Dağıtılan hibeler, destekler?
Milyonlarca lira verilen krediler?
***
Velhasıl…
Anguslar ışıklı gemilerle gele dursun…
Yerli sığırımız Yerli Kara, Boz Irk, Doğu Anadolu kırmızısı…
Karanlıkta kayboldu!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!