Herkes suçlu arıyor Fenerbahçe'de.
Jesus Türkiye'ye uymayacak 3'lü defansla oynamak konusunda ısrarcı oldu, bu üçlünün ofsayt taktiğini beceremeyen ve geriye dönüşü çok ağır elemanlardan olduğunu göremedi veya görmek istemedi. Neticede başarısız oldu. Fakat gözden kaçan bir konu var. Takım kaptanı ve lideri.
Bu kim?
Takımın içinde bu takımı idare edebilecek, gerekirse oyuna müdahale edip oyunculara değişik yerlerde oynaması için talimat verecek lider kim?
Takımı ateşleyip, gerekirse havayı gererek, gerekirse iyi oyun ortaya koyma konusunda baskı yapacak kim?
En son Emre Belezoğlu vardı. Daha önce Alex vardı.
Bir Galatasaray maçına başlarken, bu ağır üçlünün karşısına süratli ve çabuk adamları yerleştiren Okan Buruk'un taktiğine Jesus'un inadı yüzünden cevap verilemediğinde, takımın içinde bunu görüp, futbolcuların kendi kararlarıyla ve kaptanlık verilmiş ama liderlik vasfı olmayan kalecisiyle organize olup çift stoper ve kopuk libero slstemine neden dönülmez?
Şimdi denilebilirki kopuk liberomu kaldı?
Evet böyle ağır defansı toplayacak bir kopuk libero bazı maçlarda oynanması gereken bir taktik. Defansın arkasına atılan her topun gol olduğu Ümraniye ve Karagümrük maçlarını oynayan bir takım hocasına rağmen oyunun içinde neden organize olmaz? Çünkü lider yok!
Oyunu hemen analiz edebilen bir tecrübeli kaptanı yok! Bu maçlardan hiç ders almayan Jesus balonuna karşı, Fenerbahçe takımında bir tane aklı başında, tecrübeli bir futbolcu maçtan önce gidip hocasıyla konuşup hücumu düşünen ama defansta daha emniyetli bir taktikle oynama konusunu neden Jesus ile konuşmaz? Jesus dediği dedik bir adam olsa bile bir lider, kaptanlık yapacak biri takımın oyununa içerde takım menfaatleri adına neden müdahil olmaz? Çünkü kaptanın bu hüviyette biri değil. Oynadığı kötü oyunlarla kendi yerinden emin olmayan bir adamı hala kaptan olarak sahaya nasıl çıkarırsın? Bırak kalecin sadece topa konsantre olsun. Beşiktaş maçında ilk devre Velington'un şutuna ve Abubakar'ın karşı karşıya kaldığı topa harika müdahale eden kaleci Altay sebebiyle devreyi 1-0 önde kapatmasına aldanıp nasıl ikinci devre için önlem almazsın? (Ki Altay birinci devreyi çok iyi oynadı) Kazanılan ikinci penaltı , baskı yerken Arda'nın kendi sahasından pasıyla kazanıldı. Şimdi değişik senaryolar üretilinebilir, penaltıyı atsaydı, 2-0 olsaydı böyle yazmazdın diyebilirler. Ama yine konumuza dönelim, takımın içinde oyunu tutacak ve liderlik yapıp takımı tutacak lafı dinlenen, tecrübeli bir adamın olmadığı için dağıldın. Zaten kenarda Jesus yok, takımın içindede bir abi ve lider yok. Penaltıyı kaçırabilirsin, Beşiktaş ilk devre pozisyonlar bulmuş, sen Fenerbahçe takımı olarak yönetim kurulunun bir lider tecrübeli futbolcu bulamaması ve hocaya rağmen 1-0'ı koruyup garanti oynayalım taktiğini yapamaman yüzünden yenildin. Arkaya kopuk oynayan bir adam yerleştirseydiniz ne bu mağlubiyet nede daha önceki Galatasaray maçı mağlubiyeti olurdu.
Futbol dahileri şimdi diyebilirlerki, kopuk liberomu kaldı? Evet kaldı, ne Fenerbahçe takımının çabuk oyuncuları var nede Fenerbahçe ile beraber tüm takımların Türk futbolunun kopuk libero oynandığı günlerden daha iyi bir duruma gelmişliği var. Türkiye hala 80-90'ların futbolunu oynarken kimse bana Dünya'daki büyük takımların günümüzdeki oyununu gösterip hayal kurmasın.
Dünyada yerin belli, kinse ahkam kesmesin. Galatasaray maçı öncesi Fenerbahçe'li arkadaşlarımla sohbet ederken bizim iyi olmadığımızı ve beğenmediğimi anlatmıştım. Beşiktaş maçından öncede Beşiktaş'ın ilerde çok iyi ve çabuk çoğaldığından, son haftalarda iyi oynadığından bahsedip Fenerbahçe'nin işi kolay değil demiştim. Futbol asla sadece futbol değildir. Bütün etkileyen parçalarını yani mental, fizik, kondisyon, taktik, hoca ve yönetim kurulu uyumunu bir araya getirdiğinde bir takım oluşur. Ve en önemliside sezon başı takımı kuran liyakatli bir ekibin iş başında olup eksikleri görüp ona göre bir takım oluşturmasıdır. Buda yetmiyorsa devre arası bu takıma forvet alınmalı ve defansa çabuk adam alınmalıydı. Serdar'ın aynı ağırlığında, Samet'i alan, defansa çabuk adam almayan yönetim kurulunun işi bilmemesinden bu hale gelen takımı suçlamak yerine herkes takkesini öne alıp düşünmeli. Bu arada tren kaçtı, önümüzdeki senenin trenini yakalayabilmek için hoca yerine yönetim kurulunun bir an önce tebdil'i makanda ferahlık vardır deyip bu kulübün önünü açmaları gerekir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!