Vah benim sporum…

Yukarıda okuduğunuz klasik bir başlık.
Mutlaka,  bu ve buna benzerlerini sık aralıklarla yazılı basınımızda görmüşsünüzdür.
Sporu sevenlerin, spora gönül verenlerin istemediği bir tabloyla karşılaştığı zaman diline dolar bu sözü…
Bazen üzüntüyle, bazen acıyla; ama çoğu kez de ibret için kullanırız…
Önümüzde bir seçim var.
Yerel seçimleri liderlerin konuşmaları ve ittifaklarla bir anda genel seçim havasına büründürenler geriye bakıp da “bıraktığımız belediyelerde neler oluyor?” diye hiç sorgulamıyor…
 İlgililerin ilgisizliği o kadar ayyuka çıktı ki, insan işi olsa bile belediyeye gitmekten çekiniyor ve “nasıl olsa yoklardır” diyerek seçim sonrasına bırakıyor…
Her belediyede bu böyle mi?
Mutlaka değildir.
Ama ülkedeki genelin özeti bu…
Şimdi spordan girip de, belediyedeki siyaset ne alaka diyeceksiniz?
O kadar çok birbirine bağlanmış. Adeta kördüğüm olmuş, çözülemiyor…
Belediye ve spor…
Bence iç içe, ayrılmaz birer parça.
Belediyelerde “spor olmazsa olmaz” olmalı…
“Ama nasıl?” İşte soru bu.
Son iki hafta Karşıyaka Amatör Spor Kulüpleri Birliği olarak Karşıyaka Belediye Başkan adaylarıyla buluştuk…
Önce CHP Adayı Dr. Cemil Tugay, ardından İYİ Parti adatı Mehmet Yıldırım ve son olarak da AK Parti (Cumhur İttifakı) adayı Ayda Maç’ı dinledik…
Karşıyaka Stadı ve Karşıyaka Spor Kulübü için adeta üç aday da hem fikir olmuş. “Stat yapılacak, KSK var olacak.”
Amatörlerin büyük güç olduğunu her biri kabul ederek, sorunlarını da çözeceklerini tek tek anlattılar.
Dr. Cemil Tugay, Karşıyaka Belediyespor’un yarışmacı takımlarını liglerden çekeceğini, Mehmet Yıldırım ve Ayda Maç da Karşıyaka Belediyespor Kulübü’nü kapatacağını açıkladılar. Bu kulübün tüm geliri ve tesislerinden KSK ile amatörler yararlanacak.
Önce belediye, sonra da KSK kesinlikle amatör kulüplerle iş birliği içinde olmalı.
Bugün ülkemizde pek çok belediye takımı yarışmacı olarak futbol, basketbol, voleybol, hentbol başta olmak üzere liglerde mücadele ediyor. Çoğu da önce şampiyon oluyor, sonra kapanıyor…
İzmir Belediyespor Kulübü’ne bakarsanız, pek çok branşı “asansör takım” gibi… Bir çıkıyor, bir düşüyor… Elbette kapananlar da yok değil.
Şampiyonluğa oynayan ancak siyasetin oyunuyla oyuncu ile teknik heyetin paralarını ödeyemeyip kapanan belediye kulüplerinin sayısını inanın federasyonlar bile sayamaz oldu… Açılandan daha çok kapananlar olunca istatistikler de alt üst durumda…
En son 1. Ligde Salihli Belediyespor kadın voleybol takımı paralarını alamadıkları için Karşıyaka’daki maça çıkamadı… 
10 maç yenilmeden liderlik koltuğunda yer bulan ve “kesin şampiyon olur” denen Karesispor (Balıkesir Karesi Belediyesi) Erkek Basketbol Takımı oyuncuları maaşlarını alamayınca antrenmanları boykot etti ve tepe taklak geldi… Koltruktan bir düşüş, o düşüş…
Konya Selçuklu Belediyespor parasızlıktan takımı Torku Konyaspor AŞ’ye devretti.  
Bunlar şu günlerin havadisleri…
Geriye, çok uzaklara değil sezon başına bakarsak belediye kulüplerinin ne halde olduğunu görmemek için kör olmak gerekecek.
Söz konusu Karşıyaka Belediyespor değil. Bugün belki çok iyi yönetiliyor, büyük başarılar elde ediyor.
Genele bakmak lazım.
Diyecekler; “bizi, biz ilgilendiririz…” Çok doğru!
Ama bu Gençlik Spor Kulübü değil ki, devamlılık esas olsun. Tüzük aynı tüzük ama paranın kaynağı belli…
İki dudak arasındasın.
Bugün varsın, yarın yoksun…
“Bir varmış, bir yokmuş…” misali!..