Hayat pamuk ipliğine bağlı derler.
Doğru…
Saniyelerin, küçücük hareketin bile önemi hayati değer taşır.
Bir bakarsınız inanılmaz bir sevgi yumağıyla mutlu olursunuz. Bir anda da hüzün kaplar içinizi sevdiğinizi kaybedersiniz… Dünyanız yıkılır.
Bazen tesadüf olur ve birbirini de kovalar bu olaylar… O zaman da sevinirken, üzülür… Ağlarken yüreğiniz ısınır…
Ayhan Öngen’in, “Bir Baba Hindi” Mustafa’nın ölümlerinin hemen ardından gelen “Filenin Sultanları”ndan “Avrupa Şampiyonluğu” hüznü sona erdirir mi?
Asla!..
Sevinç geçici ama hüzün, hele sevdiğin ise yüreğinden silinmez!
Ayhan Öngen Karşıyaka’nın sembol isimlerinden birisiydi. Sporcu geçmişindeki başarılar, yöneticilik döneminde de devam etti. Karşıyaka basketbol takımının ilk menajeri olma sıfatını elde ettiğinde camia “şimdi şampiyon oluruz” düşüncesiyle kaplanmıştı…
Ve oldu da…
Sporcu olarak şeref köşesi şampiyonluklar, kupalar, madalyalar, şiltler, sertifikalarla doluydu… Bunların önemi çok büyüktü ama…
Ayhan Öngen öncelikle “Örnek İnsan”dı… Gerçek dost, arkadaş, ağabey, kardeşti… Yaşamı boyunca da hep öyle oldu…
Bendeki yeri de “dost ve ağabey” olarak bambaşkaydı. O benim Ayhan Ağabeyimdi…
Hastaneye yatmadan önce sürekli olarak oğluyla alışveriş yaptığı Bostanlı Migros’ta yine karşılaşmış ve sohbet etmiştik… Bu son görüşmemiş olmuş meğer…
“Yaşlandık be Avni. Bak yürümeye bile halim yok” dediğinde ona moral vermeye çalışmıştım… Ayak üstü sohbetimizde Ayhan Ağabeyi demek ki bana veda etmiş…
Sonra Mustafa’yı kaybettik. Hani, Karşıyaka tribünlerinde en suskun ve umutların kırılmaya yüz tuttuğu an “Bir baba hindi!..” haykırışıyla uyuyanları uykusundan uyandıran ve anında tribünlerin coşmasını sağlayan Mustafa Baykara…
Kaf Sin Kaf ve Karşıyaka çakma değil gerçek iki güzel insanı kaybetti… Nur içinde yatsınlar…
Peş peşe gelen bu üzüntünün ardından bir sevinç dalgası sardı, ülkeyi… “Filenin Sultanları”nın Avrupa Şampiyonluğu ekonomik krizi bir an olsun unutturdu, yediden yetmiş yediye herkes Melisa Vargas’ın son smaçı ile nefeslerini tuttu sonra da havalara uçtu…
Voleybolu sevdiren ve reklamlarda pek çok markaya prim yaptıran “Biz Voleybol Ülkesiyiz” sloganını ağızlara plesenk yapan kadın voleybol takımımız, son dönemde bu salon sporunun kadınlarımız arasında “Bir Numara” olmasını da sağladı.
2002 yılında 15 bin 170 lisanslı voleybolcunun olduğu ülkemizde, “Filenin Sultanları” sayesinde rakam 20 yılda 230 bin 694’e ulaştı… 2023 yılında rakamın daha da arttığına eminim. Kadın sporcu sayısı 2002 yılında 66 bin 709 iken, 2022 yılının başında 2 milyon 54 bin 862’yi geçti…
İstatistik verilere göre kadınların spora olan ilgisi 20 yılda 30,8 kat arttı. Herkesin dilinde “kadınlar voleybol sever” sözü varken, çok ilginçtir en çok kadın sporcusu artan spor dalı satranç olduğu gerçeği ortada... 2002 yılında 1975 kadın sporcu olan bu branşta 2022 yılı başı itibariyle 293 bin 434 lisanslı kadın sporcu bulunuyor. Satrancı 230 bin 694 sporcu ile voleybol, 209 bin 182 sporcu ile tekvando izliyor…
Uzak Doğu sporları olarak bilen kick boksun bugün 66 bini aşan lisanslı sporcusunun bulunduğunu biliyor musunuz?
Boksa ilaveten ayaklarını kullandığı için kick boks adını alan bu spor branşında son dönemlerde olağanüstü başarılar yüzümüzü güldürüyor. “Filenin Sultanları”nın Avrupa Şampiyonluğu başarısı olmasa belki de ülke kick boksu konuşacaktı…
Nasıl mı?
İstanbul’da yapılan Avrupa Kick Boks Şampiyonası’ndaki başarımız tek kelime ile filenin gölgesinde kaldı.
Bostanlısporlu genç sporcu Nusret Gökmen Başay da bu şampiyonada Ay Yıldızlı formamızı giydi, 75 kiloda Avrupa’nın en iyi sekiz kick bokscusunu geçerek üçüncü olarak kürsüye çıktı, bronz madalya kazandı, Ay Yıldızlı bayrağımızı dalgalandırdı.
Bostanlıspor’un Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi ile açtığı ücretsiz kursa katılarak çok kısa sürede bugünlere gelen Gökmen’in “Milli Sporcu” unvanını aldığı Kick Boks Avrupa Şampiyonası (Gençler, Yıldızlar, Minikler) 38 ülkeden 3000'e yakın katılım ile İstanbul Büyükçekmece, Tüyap Fuar Alanında gerçekleşti.
İşte bu şampiyonada ringe çıkan genç, yıldız, minik kategorilerindeki Milli Takımımız büyük bir başarı elde ederek 28 altın, 32 gümüş, 59 bronz ve toplamda 119 madalya kazandı…
Bu olağanüstü başarıdan haberiniz oldu mu, medyada okudunuz mu?
İzmir’de bu spor branşında pek çok fedakar antrenör sporcu yetiştirmek için olağanüstü çaba harcıyor. Bunlardan birisi de Bostanlıspor antrenörü Aytaç Uyanıker.
Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen kurslardan bugüne kadar milli takıma 3 sporcu yetiştiren, Dünya ve Avrupa 3.lüğü kazandıran, sporcuları defalarca Türkiye, Ege Bölge Şampiyonası olan Aytaç’ın Avrupa Şampiyonası’nda kürsüye çıkan Nusret Gökmen Başay ne ilk, ne de son sporcusu…
Üstelik Gökmen Başay, kürsüye çıkan tek İzmirliydi.
Bu sporun fedakarlık istediğini belirten Aytaç Uyanıker, Bostanlıspor’da imkansızlıklara karşın “kulüp-başkan-antrenör-sporcu iletişimi”nin doğru piramit olarak kurulduğunu ve başarının sistemli geldiğini, kalıcı olacağının altını çizen Aytaç Uyanıker bu spora destek bekliyor…
Yeri gelmişken Bostanlıspor’dan biraz söz edelim mi?
Maddi ve tesis imkanlarının çok üzerinde başarı elde eden Bostanlıspor’da milli sporcu sayısı her geçen gün çoğalıyor. Türkiye Şampiyonluklarına Avrupa ve Dünya çapında dereceler eklenmeye başlaması ve dünyada ilk kez bir amatör spor kulübüne verilen “Dünya Fair Play Ödülü”nü alması her halde tesadüf değildir.
Bugün başta futbol olmak üzere, tenis, atletizm, masa tenisi, bisiklet, oryantiring, kick boks, muaythai, aikido, halk oyunları, basketbol, boks, jimnastik branşlarında sportif başarılar elde eden, antrenör ve sporcu yetiştiren kulübün geçmişte voleybol, hentbol, badminton, ragbi, amerikan futbolu, yüzme, paletli yüzme, sualtı ragbisi, dragonda Türkiye, Ege, Bölge ve İzmir şampiyonluklarının olduğunu da not olarak iletmeliyim. Bugün bu branşlara ara verilmesinin yegane sebebi tesis olmaması…
Yarınların ne getireceği bilinmez bir gerçek ama Bostanlıspor’un geçmişinden daha büyük başarılara imza atacağı kesin…
Bazıları için başarı önemsizdir çünkü onlara ter kokar… Unutulmaması gerek nedir biliyor musunuz?
Büyük başarılar kalpten gelir. Beyinde büyütülür, sonrasında da yaşama dönüşür…
Sizi bilemem ama Bostanlıspor bunu böyle yapıyor…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!