Şöyle bir gerilere gidelim… Hatırlar mısınız?..
Bir gün önce doğum gününü kutlayan Cevat Durak, Karşıyaka Belediye Başkanı olduğu dönemlerde Karşıyaka için tepeli pelikanları şehrimize getirerek, ilçenin sembolü ilan etti. Kentin dört bir yanına da maketlerini koydurdu…
Sonrasında gelenler, ne hikmetse pelikanları benimsemedi, kuşlar yok oldu, gitti…
Oysaki yaşamımızda kuşlar her dönem vardır. Asla da bitmez…
Pelikanlar Karşıyaka’yı terk etti veya ettirildi, bu kez Çiğli’yi Flamingolar bastı… Anadolu’da allı turna olarak bilinen bu güzel kuş Çiğli’nin ve belediyesinin amblemi oldu…
Çiğli’yi denizle barıştıran, üstelik de Çiğli’nin deniz kentti olduğunu anlata anlata halka “evet, biz deniz kıyısındayız” dedirten ve bunu kanıtlayan başkan Utku Gümrükçü kuşa da sahip çıkarak, flamingolar için kampanyalar başlattı. Katkı verenlere de törenle ödül sundu…
Kıyı, köşe, varoş olarak “aman canım sen de…” diyerek burun kıvrılan kent, İzmir Kuş Cenneti, Doğal Yaşam Parkı, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, Atatürk Araştırma Hastanesi, Kâtip Çelebi Üniversitesi, Ata Sanayi Sitesi, Atakent Mahallesi derken bir anda Utku Gümrükçü’yle birlikte de deniz kentine dönüşüverdi… Yarın plajlar da yapılırsa, Karşıyakalılar sanayi, hastane, adliye derken denize girmeye de eskiden mahallesi olan bu ilçenin yolunu tutacak!
Olur mu? Olur!
Şimdi, geriye doğru, tarih yapraklarını ters çevirip 2010 yılının Aralık ayına gidelim.
Dönemin Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, düzenlediği basın toplantısında Karşıyaka sahillerinde 12 ay görüldüğünü söylediği pelikan kuşunun, Karşıyaka Spor Kulübü'nün (K.S.K) renkleri ve “Karşıyaka Pelikanlı” sloganıyla kentin maskotu yaptıklarını resmen de ilan etti!
Karşıyaka'nın gelişimi için çıkış yolunun turizm olduğunu vurgulayan Cevat Durak, “Karşıyaka'nın sanayisi yok. Kenarlarından budaklanmış bir kent. Tersaneyi kaldırıp, deniz akvaryumu yaratarak burayı bir turizm merkezine dönüştürmek istiyoruz. İlçenin gelişimini kültür-sanat ve turizm üzerine planlıyoruz. Bu yönde farklı çalışmalarımız da var. Yeni maskotumuzun bu projelerimizde akılda kalıcılığı sağlayıp, tanıtımda büyük yeri olacağına inanıyorum” demişti…
Durak, İzmir Kuş Cenneti, Doğal Yaşam Parkı ve Karşıyaka Sahili'ni bir bütün olarak düşündüklerini, maskotla tepeli pelikanı ön plana çıkararak, Kuş Cenneti'nde yaşayan 268 tür kuşa da dikkat çekmek istediklerini söyledi. “Karşıyaka Pelikanlı”yı iki gün sonra açılacak Travel Turkey İzmir Fuarı'nda Karşıyaka Belediyesi'nin standında halkın beğenisine sunacaklarını da sözlerine ekledi.
Durak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Karşıyaka Pelikanlı, bundan sonra tüm turizm çalışmalarımızda, tanıtım broşürlerimizde, konserlerimizde, festivallerimizde, şenliklerimizde ilçemizin sembolü olarak yer alacak. Karşıyaka Belediyesi olarak, kentimize gelecek turistlerin ilgisini çekebilmek için Karşıyakalı Pelikanlı amblemlerin olduğu farklı hediyelik eşyalar hazırladık. Belediye olarak ilk tanıtımları yapıyoruz. Bu hediyelik eşyaları çeşitlendirerek, kentimizdeki turistik eşya satan yerlerde de satılmalarını sağlayacağız.'
Alkış tutanlar kadar, buna karşı çıkanlar da olmadı değil… Karşıyakalılar adeta ikiye bölünmüş gibiydi… “Karşıyaka'yı tanıtmak için pelikan seçimi doğru değil. 12 ay değil, yılda bir kez bile pelikan görmüyoruz" diye konuşanların sayısı oldukça fazlaydı… Bazı Karşıyakalılar ise ilçenin kızlarının ve 35/5 rakamının sembol olmasını istedi.
Tartışmalar devam ederken, seçimler geldi çattı… Aynı partiden başka bir isim başkanlık makamına oturdu…
Sonrasında Karşıyakalılar şu soruyu sormaya başladı: “Sahi şimdi bu pelikanlar nerede? Denizde, karada gören var mı?”
Yeri gelmişken, pelikanı aktarayım.
Su kenarlarında yaşayan ve kutan olarak ta bilinen bir kuş ırkıdır. İlkbaharda çoğu kez uzaktan bakıldığında su üzerinde ya da karada tamamen pembe renkte görünen sürüler halinde bulunurlar. Aynı takım içinde yer alan aynaklar, kaşıkçılar ve balıkçıllar ise uzak akrabalarıdır. Erişkin pelikanlar saf beyaz ya da göz alıcı parlaklıkta pembedir. Gagasının altında genişleyebilen derimsi bir torba vardır. Ayaklarının dört parmağı da perdeli şeklindedir. Kesesinin içinde balık biriktirerek beslenirler. Koloniler oluşturarak üreyen pelikanlar genel olarak toplu olarak avlanırlar. Yuvalarını genellikle sazlık bölgelerde ve toprak üstünde ot ve kamıştan yaparlar. Çok iyi şekilde yüzer ve uçarlar. Kanat açıklıkları üç metreye kadar ulaşabilir. Kış mevsiminde sıcak bölgelere göç ederler. Az derin sularda avlanmayı tercih ederler. Gözleri pembe yüzünde rahatlıkla görülebilecek kadar koyudur. İki ya da üç tane yumurta yaparlar. Uçuşları güçlüdür ve toplu halde sarmal bir şekilde uçarlar. Kıvrık ve kabarık tepe tüyleri en önemli ayırıcı özellikleridir. Erkekler genellikle dişilerden daha büyüktür ve gagaları da daha uzundur. Perdeli ayakları sayesinde çok iyi yüzücüdürler.
Kuş demişken, flamingo ile devam edelim.
Flamingo, Flamingolar grubunun, Flamingogiller ailesinden (phoenicopterus) cinsini oluşturan 6 adet kuş türünün ortak adıdır. Tek cins ve onun alt, altı türünden oluşur. Bu türün diğer bir özelliği ise, kendi içinde ve diğer türleri ile çaprazlama üreyebildiği için, Küba türü olarak adlandırılırlar. Flamingoların Anadolu'da ise allı turna olarak adlandırılır. Türkiye'de genel olarak en fazla Denizli civarında görülür. Uzun ince bacaklı, uzun ve kıvrık boyunlu ve kiremit rengi tonlarında tüylere sahiptir. Tüylerindeki kırmızı tonlar genelde yediklerinden kaynaklıdır. Yiyeceklerinde karotin miktarı az olan bölgelerde yaşayan türler daha açık renklidir. Yavrular ve genç türler daha az karatin miktarı aldıklarından tüyleri beyaz renklidir.
"Flamingolar nerelerde yaşarlar?" sorusunun cevabı şöyledir: Flamingolar, Afrika, Güney Batı ve Orta Asya, orta Amerika ve Güney Avrupa'da rastlanır. İspanya ve Güney Fransa'da Flamingoların en büyük türü olan Rosa Flamingo kuluçka zamanında görülür. Bu tür 125. 130 cm boylarında olup Asya güney Avrupa ve Afrika'da yaşarlar. Hollanda ve Almanya'nın arasındaki bir bölgede ise, flamingo türlerinde bir koloni yaşar ve bu koloni dünyanın en kuzeyinde yaşayan kolonisidir. Flamingolar, çok büyük topluluklar halinde, diğer hayvan ve kuş türlerinin yaşamak için pek tercih etmeyeceği, sıra dışı doğa koşullarının olduğu bölgelerde yaşarlar. Örnek vermek gerekirse, Tuz gölü, büyük durgun suya sahip göller ve lagünlerde yaşarlar. Kısacası bu kuş türü zor yaşam koşullarına dayanabilirler. Bulundukları ortamda sayıları yaklaşık olarak bir milyonu bulabilir. Flamingolar ülkemizde ise yaşamak için, Denizli’deki Acı gölü tercih ederler.
Her iki kuş türünün yukarıdaki özelliklerinden sonra diyeceksiniz ki; Ne Karşıyaka ne de Çiğli… Türkiye’deki mekânları bizim ilçelerin dışı…
Ne olursa olsun, her iki sevimli kuş ilçelerimize yakıştığını söylemek istiyorum. Çiğli şimdilik sahiplendi. Karşıyaka’da sadece birkaç heykeli kaldı. Bir de zaman zaman Bostanlı Balıkçı Barınağında balıkçılarla sohbete gelen, balık isteyen bir veya ikisini görebilirsiniz… Hepsi o kadar!
Şimdi diyeceksiniz bu sayfada kuşların işi ne?
Çiğli Belediyespor’u yazacakken aklıma geldi… Yıllardır BAL’da takılıp kalan ekip bu yıl yine iddialı ve 3. Lige yükselme yarışında…
BAL (Bölgesel Amatör Lig) bu yıl kıran kırana geçiyor. Hele bir 9.Bölge 9. Grup var ki, aman, aman!..
Zirve mücadelesi öylesine heyecan verici anlatamam. Yaşamak lazım.
Grupta 9. hafta aynı zamanda 2. Yarının ilk haftasıydı. Oynandı. Bu maçlardan sonra zirveye bakar mısınız?
Aliağa Futbol Kulübü 24 puan, İzmirspor 24 puan, Çiğli Belediyespor 24 puan. Birbirlerini averajla izliyorlar. Hepsinin 8 galibiyeti, 1 yenilgisi bulunuyor. Ligin ilk yarısında Aliağa Fk gruptaki tek mağlubiyetini İzmirspor'dan aldı. Aliağa’yı yenen İzmirspor, Çiğli Belediyespor'a yenildi. Çiğli Belediyespor da bir kez yenildi, o da Aliağa FK’ya… 9 takımlı grupta şampiyonluk mücadelesi 3 takım arasında paylaşılacak. Grup birinciliğini büyük olasılıkla üçünün arasında yapacağı 2. Derbi maçları belirleyecek.
Kaçırılmaması gereken maçlar... İnanın yürek dayanmaz!..
Bekleyip 90 dakikaların sonucunu göreceğiz…
Aman yanlış anlamayın, bu grupta birinci olan takım doğrudan Türkiye 3. Ligine yükselmeyecek… Bir üst turda play off oynayacak. Diğer iki gruptan gelen takımlarla ki, bunlar büyük olasılıkla 1. Gruptan Afyonkarahisar Bolvadin Belediye Termal (24 puan), Tire 2021 FK (20 puan), İzmir Torosgücü (19 puan), Bornova FK (18 puan). 3. Gruptan Aydın Efeler 09 (26 puan), Alaçatıspor (20 puan), Yeşilova (20 puan), Sökespor (18 puan) takımlardan ikisi olacak.
Grup birinciliğini elde eden üç takım, bölge birincisi olmak üzere kendi arasında tek devre lig usulü karşılaşma yapacak ve bu maçların sonunda en fazla puanı alan takım Türkiye 3. Ligine yükselecek…
Haydi hayırlısı…
BAL’daki heyecanın bir de arka yüzü var ki, hiç sormayın…
Gruplarında son iki sırayı alan takımlar doğrudan süper amatör lige düşüyor. İzmir takımları çıkar veya çıkamaz, 3. Ligden aynı şehirden BAL’a düşerse de statünün bin bir hali var… Onu ayrıca incelemek gerekiyor…
İnanın o aşamada olmayı hiçbir takım istemez…
O nedenle BAL’da kaybetmemek gerekir…
Yazıya noktayı kaybettiğimiz değerlerimizden “Bozkırın Tezenesi” Neşet Ertaş'ın seslendirdiği en beğenile türkülerden “Allı Turnam”ın sözüyle koyalım:
“Allı turnam, bizim ele varırsan
Şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle
Gülüm gülüm, kırıldı kolum
Tutmuyor elim, turnalar hey!..”
Siz de bizim buralarda pelikan veya flamingo görürseniz bu sözlerin de yer aldığı türkü aklınıza gelsin…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!