Size bugün duygusal davranarak, bir arkadaşımdan, dostumdan, can yoldaşımdan, daha doğrusu kardeşim gibi bir Karşıyakalıdan bahsedeceğim. Nüfus kağıdında aynen benim gibi doğum yeri “Alaşehir” yazmasına karşın o bir “Karşıyaka Sevdalısı…”
“İnsanın doğduğu değil, doyduğu yer memleketi” derler. “Kent ve spor aşkı” ağır bastığı yer onun için Karşıyaka’dır. Anası-babası ne derse desin, kafa kağıdı ne yazarsa, yazsın. O bir Karşıyakalıdır!.. Hem de ölümüne olanlardan… Öyle bir tutku ki, onu bir anda araştırmacı yapmış, tarihin tozlu sayfaları içine sokmuş, köklere indirmiş, zeytin ağacının dallarına tutuna tutuna bugünlere getirmiştir...
Kısacası size, "Karşıyaka sevdalısı Ahmet Diker" diyeceğim…
Arkadaşım; “Bir Karşıyaka Sevdası” öyküsü yazılsa, mutlaka bunun içinde yer bulmalıdır.
Öncelikle “sokak kültürü”, “mahalle baskısı”, “semt terbiyesi” aldıktan sonra arşınladığı ilçesine; hizmeti bir sevda olarak sunabilmenin heyecanını her an yaşayacak kadar da beyefendi…
Mutlaka bilirsiniz… Ege’nin Efesi, “Türk köylüsü”nün tipik örneğidir.
Mert, cesur, atılgan…
Mazluma dost, haksızlığa düşman olarak tanınan Ege’nin Efeleri, “Kurtuluş Savaşı”nda gösterdikleri kahramanlıklarla ününe ün katmıştır.
Zeybek oyunları mertlik, yiğitlik ve gururun simgesidir. Sonsuz kahramanlık öykülerini içerir ve oldukça gösterişli, etkileyicidir.
Şahin ve kartalın hareketlerinden esinlenerek sert ve cesur tavırla oynanır.
Kolların koltuk altlarında kadar çekilip daha sonra kaldırılması, ayak çekerken başın öne eğilmesi, otururken göğe doğru keskin bir bakış atılması, hep kartaldan esinlenmektedir…
İşte bu oyunun ustalarından birisi de Ahmet Diker’den başkası değildir… Ege’de en güzel oynayan üç beş kişi varsa, işaret edilenlerden kendisidir...
KARSAV (Karşıyaka Kültür Sanat Vakfı) başkanlığını uzun yıllar yapan, bu nedenle de sanatın içinde bulunan Diker’in, iş hayatı uzun yıllar başarılı bir şekilde çeşitli sektörlerde "önce işçi, sonra patron" olarak geçerken, o hep sanatın ve de özellikle sporun içinde olmayı yeğlemiş ve önemli yer almıştır.
Medyada Karşıyaka yazarlığı, yorumculuk en büyük tutkularından birisi olmuştur…
Ahmet Piriştina ile yollarının kesişmesiyle de, Karşıyaka Belediye Meclisi’ne seçilmiş, 3. Döneminde kentine hizmete devam etmektedir…
İş hayatı, dernek, vakıf, kültür, sanat derken, Karşıyaka Voleybol Şubesi'yle başladığı spor yöneticiliğine siyasete karşın devam etmiş ve KSK’de Asbaşkanlığa kadar yükselmiştir….
Ahmet Diker, “KSK Sevdası” ile yöneticilik yaparken, arşivciliğe de merak sarmış ve araştırmaya başlamıştır…
Özellikle de; en çok sorulan soruya cevabı aramaya başlamıştır: “Karşıyaka Spor Kulübü’nü kimler, nasıl, nerede, ne zaman kurmuştu?”
Elbette tarih yazarları çeşitli fikirleri ortaya atmıyor değildi. Karşıyaka Spor Kulübü’nün geçmişiyle ilgili onlarca öykü dinlemiştik…
Ahmet, bu işin lafla değil, belge ile olacağını kanıtladı ve uzun uğraşlar sonunda “İşte eserim…” dediği “Kaf Kaf Destanı” kitabını yayınladı…
Dostluktan da öte, bir kardeş gibi sevdiğim Ahmet Diker “Bu kitap; umudunu asla yitirmeyen, sonsuzluk mühürü yüreğinde taşıyan Karşıyakalılar’ın öyküsüdür” diyor ve ekliyor:
“Onlar bu vatan için satırlara sığmayacak kahramanlık destanı yazdılar. Çatal gibi yürekleri ile düşmana, kramponları ile dünyaya diklendiler…”
Diker devam ediyor:
“Kitabımda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün rahle-i tedrisinden geçmiş, unutulmaya yüz tutmuş, cesur yürekli Kaf Sin Kaf'ı kuran, istiklal madalyalarını göğüslerinin üzerinde taşıyan yiğitlerin yaşam öykülerini yazdım.”
Ahmet Diker, büyük bir uğraş, özveri, sabır, araştırma sonucunda meydana getirdiği önemli eserinde, Karşıyaka Spor Kulübü ve Karşıyaka’da futbolun başlangıcıyla ilgili olarak da “bilinmeyen gerçekler”i su yüzüne çıkardı. Adeta toprağı tırnaklarıyla kazdı ve “gerçek bilinenler”in hayalden öte bir şey olmadığını da belgeleriyle kanıtladı. Hayatta kalan son tanıklarla ve onların birinci derece akrabalarıyla yüz yüze konuştu… Adeta ezber bozdu!.. Elbette bunları yaparken de bazılarını kızdırdı…
Ama sonunda "gerçeklerle" muradına erdi. Eseri ortaya çıktı.
Duvar Yayınevi tarafından basılan ve kitapcıların vitrin ve raflarını süsleyen Ahmet Diker imzalı “Direnişten dirilişe KAF SİN KAF destanını yazanlar” kitabi 267 sayfa, 20 TL.
Alarak okumanızı öneririm…
Eline, yüreğine, kalemine sağlık kardeşim…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!