Yılmaz Erdoğan’ın affına sığınarak, “Bodrum, yalnızca bir tatil beldesi değil, yaşam tarzıdır” sözündeki “yaşam tarzıdır” yerini son yıllarda “spor kentidir” diye değiştirmekte herhalde bir sakınca olmadığı kanısındayım.
Bodrumspor’un, Bodrum’un tarihinden güzelliklerinden, turizm cenneti olduğundan söz ettik. Bugün birileri kalkıp da, spordan söz edip Bodrumspor başarı öyküsü yazsa, elbette unutulmaması gereken bir kahraman var ki; o da Bodrumspor’a 12 yaşında giren başka hiçbir kulüpte forma giymeyen Celal Dumanlı’dan başkası olamazdı!..
Bugün 30 yaşında bulunan deneyimli futbolcu, amatör küme de dâhil olmak üzere Bodrumspor formasıyla tüm lig kategorilerinde giydi. Kayıtlara göre Bodrum FK ile 260 maça çıkarak 47 gol attı ve 13 asist yaptı. 18 yılda en alt kademeden, en üst kademeye yükselişine canlı tanıklık etti. Her halde bu “Bodrum Spor Tarihi”nde bir ilktir. Kitabı yazılsa hakkıdır…
Celal için şimdi daha da önemli olan önümüzdeki sezon…
Celal, Bodrum FK’nın Süper Lig kadrosunda yer alırsa inanılmaz bir başarı hikâyesinde yeni bir rekora daha imza atacak…
Aslında Celal’in en üst ligde de forma giymeye hakkı olduğunu ve formasını laikiyle taşıyıp, görevini yapacağına inanıyorum. O nedenle de diyorum ki; Celal o kadroda yer almalı…
Üstelik torpil değil, anasının ak sütü gibi helal ve terinin son damlasına kadar hak edişiyle…
Celal gibi ayrı olarak övgüyü değer 2 futbolcu daha var.
Bodrum FK’ya 2014 yılında Bölgesel Amatör Lig'den transfer olan 37 yaşındaki ön libero kaptan Erkan Değişmez de kulübünde 4. kupasını havaya kaldırıp Süper Lig sevinci yaşadı. Bodrum FK'nın sağ beki Üzeyir Ergün, 27 yaşına kadar amatör liglerde top koşturduktan sonra inanılmazı başaranlardan bir başka futbolcu oldu…
Diğerleri mi?
Elbette hepsi alkışı sonuna kadar hak etti… Hangi birisini ele alsak “kahraman” olarak yazılır…
Geçen sezonun sonunda finalde üzülen ve “Yarım kalan hikâyeyi tamamlayacağız” diyen Bodrum FK'nin teknik direktörü İsmet Taşdemir’e ayrı sayfa açalım…
İsmet’i futbolculuk döneminden tanıyorum.
1974 Iğdır doğumlu olan ve pek çok kulüpte futbol oynayan, özellikle de Denizlispor ile Ankaragücü dönemlerinde iz bırakan futbolunu hatırladığım İsmet Taşdemir gerçekten dört dörtlük bir futbol adamı. Takımı aile havasına sokmasının ve böylelikle de başarıya ulaşmasının en büyük nedeni, kalabalık bir ailede büyümüş olup, aile varlığına inanması olabilir mi?
Bakın İsmet bir röportajında bu konuda ne demiş:
"50 yaşındayım. Kalabalık bir ailede büyüdüm. 10 kardeşim var. Onun için aile kavramına çok önem veriyorum. Oyuncularıma aile kavramını benimsettim. Burada o aile ortamını oluşturduk.”
Futbolun bir takım oyunu olduğunu, el ele vermenin, kenetlenmenin varlığından yola çıkanların ne denli başarıya ulaştığını İsmet’in kanıtladığı gerçeğinden yola çıkanların, ailenin önemli olduğunu her zaman vurgulamaktadırlar.
Unutulmamalıdır ki; Aile yeryüzünde sevginin en güçlü halidir…
Size göre bu belki bir varsayım olabilir.
Böyle düşünenlere de saygımız sonsuz.
Ancak kanıtlanan gerçek; aile yapısı güçlü olan, ilk terbiyesini ailesinden alan bir kişinin disiplini, çalışma aşkı, inanç ve geleceğe damga vurması asla inkâr edilemez…
Bodrum FK’nin başarısındaki temel bu olsa gerek…
Son yıllarını AŞ olarak geçiren kulübün “yarım kalan hikaye”leri tamamlaması da inat değil, inanç olduğunun üzerine basa basa belirtmekte yarar var!
İsterseniz burada başarılı teknik adam İsmet Taşdemir’in demecinden alıntı verelim:
“Bodrum F.K’de o kadar önemli, o kadar karakterli bir oyuncu grubum var ki bugün o yarım kalan hikâyeyi bitirdiler. Geçen sene canımız çok yanmıştı, çok üzülmüştük. Rakip zordu, güçlüydü. 10 kişi kalmaları tabii bizim avantajımız olabilir ama ne olursa olsun inanılmaz derecede gol pozisyonuna girdik, pozisyonları harcadık. Bir an endişe etmedim değil ama çok şükür galip geldik.
Yönetimime ayrıca çok teşekkür ediyorum. Benim saha kenarında rahat olmamı sağladılar. Doğru, istikrarlı ve mütevazı kadromuzla buralara kadar geldik. Asla kırgınlığım yok. Sonuçta taraftarlarımızda bu armaya, renklere sevdalılar. Ancak takımıma, oyuncularıma bazen çok bel altı vurdular. Oyuncularım bu kenti 3 yılda Süper Lig’e taşıdı. Bu oyuncularımın eleştirilmesine çok üzüldüm. Kendi kendime soruyorum; Bu çocuklar daha ne yapsın? İlk senemizde şampiyon olduk. Geçen sezon final oynadık. Bu sene yine yarışın içinde kaldık. Ben oyuncularıma haksızlık edildiğini düşündüm sadece. Özellikle sosyal medyadan bu kadar ağır eleştirileri hak etmediler. Bizim bir ‘Asi Tayfa Grubumuz’ var. Biz kötü giderken bize daha çok sahip çıktılar. İşler iyi giderken yanıma bile gelmemişlerdir. Ama takım kötü giderken en büyük desteği onlardan aldık. Skor odaklı taraftar değiller. Buradaki taraftar kültürü çok güzel. Benim sitem ettiğim çok az sayıdaki taraftarımıza. Umut ediyorum onlar da yaptıkları ağır eleştirilerden dolayı üzerlerine düşen payı almışlardır. Birlikte kenetlenebilirsek çok daha güzel yerlere geliriz.”
Bodrum FK’nin ve İsmet Taşdemir’e en büyük gücü veren yönetim kurulu da asla es geçmemeliyiz…
Başkanlığı üstlenen babası Fikret Öztürk'le birlikte Bodrum FK'yı yöneten, daha önce de Antalyaspor’da başkanlık yapan Ali Şafak Öztürk, Bodrum FK için Monaco gibi bir kulüp hayal ettiğini belirtiyor.
"Bu bizim için sadece bir şampiyonluk değil. Bodrum FK'ya yatırım yaptık ve o günden beri bu takımın potansiyeline inandık. Fazla para harcamadan, futbolun doğrularını yapmak istedik, gençlere inandık, onların yolunu açtık, alt liglerden gelen kendini kanıtlamak isteyen oyuncularla yola devam ettik. Süper Lig'de de aynı şekilde devam etmek istiyoruz. Biz Türkiye'ye örnek bir kulüp yaratmak istiyoruz Bu yolda gidiyoruz" diyen Öztürk, stat konusunda da “Bodrum da oynamak istiyoruz” diye direteceklerini, stada gereken her şeyi yapacaklarını ifade etti.
Bodrum FK’nın Süper Lig'e çıkmasının ardından gündeme gelen konu takımın maçlarını nerede oynayacağıydı. 3925 koltuk kapasiteli Bodrum İlçe Stadı, Süper Lig için şu anki haliyle yetersiz. Işıklandırması olmayan, Bodrum'da sanayi sitesinin arasındaki stadın çevresi sit alanı ve arazisini küçük olduğu için genişletilmesi şimdilik imkânsız görülüyor. İlçede hali hazırda uygun başka stat da yok. Alternatifler de düşünülmemiş değil… Muğla, Denizli, Akhisar, Tire, İzmir olasılıklar dâhilinde…
Sporseverlerin sorduğu bir diğer soru da, “Süper Lig bütçesi nasıl oluşacak?”
Bodrum FK, Süper Lig'e çıkarak dev bir gelirin de sahibi olduğunu biliyor musunuz?
2024-2025 sezonunda Süper Lig ekiplerinden her biri döviz kurunda artış yaşanmasa dahi katılım bedeli olarak en az 86.5 milyon TL'yi kasasına koyacak. Takım alacağı her galibiyette 5.98 milyon TL, her beraberlikte ise 2,99 milyon TL kazanacak. Bodrum'un performans geliri ve sponsorluklarla geliri 150 milyon TL'yi aşacağı tahmin ediliyor…
Gerisi de yönetime ait…
Avusturyalı yazar, konuşmacı, danışman, öğretim üyesi ve yönetim bilimci Peter Ferdinand Drucker’in sözüyle yazıya noktayı koyalım.
“İyi bir yönetici, iş arkadaşlarının olumsuz yanlarına bakmak yerine, olumlu yanlarını ön plana çıkartıp, o yanını değerlendirir.”
Bodrum FK bu sözü hatırlamış değil mi?
Bugün bayram… Sevgi ve saygının eksik olmayacağı nice bayramlara…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!