Şaban Acarbay ismi size ne hatırlatacak bilemiyorum. İyi tanıyanların şöyle tarif edeceğine inanıyorum: “Gerçek bir dost, iyi bir spor hekimi, tarif edilemez bir spor adamı. Sivil toplum örgütlerinin aradığı çalışkan insan.”
Bence de “Adam gibi, adam…” Hani derler ya: “10 numara, 5 yıldız…” Karşısına yaz: Dr. Şaban Acarbay…
Gençlik Spor İzmir İl Müdürlüğü Sporcu Sağlık Merkesi Başhekimi olarak spora ve dolayısıyla da devlete yıllarını veren Dr. Şaban Acarbay’ı tanıdığım günden bu yana, diyebilirim ki bir 35 yıl geçmiştir… “Gazeteci-doktor” değil de, “ağabey-kardeş” olarak dostluğumuz, arkadaşlığımız, kardeşliğimiz devam ediyor…
İzmir’de futbolun ve futbol antrenörlerinin vazgeçilmezi olması ona belki pek fazla bir şey kazandırmadı ama, o yönettiği ve temsil ettiği camiaları özverili çalışmaları ve yarattığı “ekip ruhu” ile en azından bir kaç adım öne çıkardı… Belki de zirvede yer almasını sağladı…
Hiç de merak etmedim kaç yıl oldu, Türkiye Futbol Antrenörleri İzmir Şube Başkanı olarak koltukta oturuşu… Bazı başkanlar gibi kasılarak, meslektaşlarına tepeden bakarak, “hart-hurt” ederek değil de, mütevazi duruşu kendisini “altın” kategorisine soktu. Herkesin yardımına yorulmadan koştu. O’nun bu çalışkanlığ, yaptığı hizmetlerı ve futbol bilgisiyle geçtiğimiz günlerde Türkiye Futbol Antrenörleri Genel Merkezi Yönetim kurulu toplantısında tüm üyelerin oylarıyla Genel Başkan İsmail Dilber’e “Genel Başkan Danışman” olmasını sağladı. Böylesini bulmuşken, bırakır mısın?..
Yaşamı boyunca kendisini “insana hizmet”e adayan bir tıp adamı olmasına karşın futbol inanılmaz bir tutkusuydu… Bir de Yeşilova sevdası var ki, anlatılmaz…
1954 yılında ailesi ile birlikte Yugoslavya’nın Makedonya eyaleti; Köprülü-Çeltikçi Türk köyünden Çamdibi’ne göç eden Acarbay, Yeşilova ve İzmir’in futbol duayeni Tatlı Mustafa (Mustafa Küçükoğulları) ile yolu kesişince “futbol hastası” oldu çıktı… Namık Kemal Lisesi’nde dönemin en ünlü futbolcularıyla aynı formayı terletti. Semtinin takımları Göçmenspor, Hürriyetspor derken Yeşilova’da kendisini buldu…
Futbol tutkusuydu amai okumak da en büyük arzusu olarak yaşamınında yer alıyor ve doktor olmayı düşlüyordu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. Okulun Futbol Takımında 2 numaranın (Sağbek) değişmez sahibi oldu. ABD’de “Spor Hekimliği Doktorası” yaparak, dönüşünde kurdukları Türkiye Spor Hekimleri Derneği’nde yönetici olarak yıllarını verdi…
Devlete girdi ve Türkiye’nin ilk Sporcu Sağlık Merkezi’nde “efsanevi başhekim” olarak emekli oluncaya kadar görev yaptı. Sayısız başarılara imza attı…
Bir yandan görevi, diğer taraftan sivil toplum ve mesleki örgütleri “tam senin için” diyerek görevleri kendisine verildi.
1965 yılında Ankara’da Sahir Gürkan tarafından kurulan Türkiye Futbol Antrenörler Derneği’nin (TÜFAD) İzmir Şubesi’nde Taçsız Kral Metin Oktay’dan sonra başkanlığı üstlendi. O gün bugün aynı görevinde…
Yol arkadaşlarını hep iyi seçti. Bugün Kazım Adanış, Prof. Dr. Çetin İşlegen, Kadri Yatkın, Hasan Aral, Ersoy Kubilay, Osman Hamdi Buğdaycılar, Akın Küçükoğullarından, Erhan Özalp, Hüseyin Öçal, Hasan Yüksel, Aykut Eren Canüzmez, Mehmet Emin Yılmaz, Nevzat Güzelırmak ile kol kola devam ediyor…
Dr. Şaban Acarbay’ın daha Google Türkiye’de yokken, özgeçmişi kartvizitlere sığmıyordu…
Sekizi profesyonel olmak üzere 10 yılı aşkın faal futbol yaşamı, uzun yıllar süren antrenörlük deneyiminde gelen şampiyonluklar kendisi için “futbol yaşamında ilkleri yaşamak” adına anlamlıydı…
Aslında İzmir’de pek çok ilkini gururla yaşadı. Üstte de bahsettiğim gibi Türkiye’nin ilk Sporcu Sağlık Merkezi’nde doktor ve yönetici olarak uzun yıllar çalıştı.
Sayısız futbol organizasyonlarında yönetici, sportif olaylarda doktor olarak görevde bulundu. TÜFAD bünyesine Ege Bölge Temsilcisi, TÜRFAD’ta (Türkiye Futbol Adamları Derneği) Genel Başkan Danışmanı ve İzmir Şubesi’nde Kurucu Genel Sekreter, İZVAK Kurucuları arasına adını yazdırdı.
Sadece o mu? Aklıma gelenler arasında Çamdibi Masterler Kulübü kurucusu, Karşıyaka-Bornova masterler futbol derneklerinin onursal üyesi, sayısız STK’da başkan ve yönetim kurulu olarak görev yapan Acarbay, ayrıca yazar olarak da yıllardır gazete ve dergilerde spor tıbbı ve spor bilimleri konularında makaleler kaleme aldı.
Daha dün Atatürk Stadı’nda İzmir Futbol Antrenörlerine kazandırdığı eğitim merkezinde birlikteydik… Her zaman olduğu gibi yine ekibiyle yan yana spor ve futbol sohbetini koyulaştırmışlar, İzmir futbolun bitmeyen sorunlarını konuşuyorlardı.
Laf lafı açıp da konu geçmişe dönünce ortamdaki tüm duayen teknik direktörler aynı noktada birleşti: “Dün İzmir futbolu daha zevkli, renkli, heyecanlıydı…”
Hep aynı söz: “Nerede eski günler…”
Bilemiyorum, günler mi yoksa biz mi eskidik…
Eskimeyen dostlarla bir arada gelince, beş dakika bir çay içimlik sohbet uzadıkça uzadı…
Şaban ağabey kapıda Atatürk Stadı’nın heybetini işaret etti: “Şu stadın her kürek harcında ne anılarımız var değil mi?” dedi…
O anıları yazmaya kalksak zamanımız yeter mi acaba?..
Tıp doktoru, spor adamı, STK temsilcisi, antrenörlerin başkanı… Genel Başkan Danışmanı… Kim olursan ol, hangi makama oturursan otur. Yeter ki; adam ol…
İşte size adam gibi adam; Dr. Şaban Acarbay…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!