Çok yahşi...

Brüksel’deki 24. Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) kongresinde iyi bir dost, arkadaş ve kardeş “Olimpiyat ve Dünya Güreş Şampiyonu”, Azerbaycanlıların sevgilisi, Azerbaycan Milli Olimpiyat Komitesi Başkan Yardımcısı, Azerbaycan Fair Play Komitesi (Azerbaycan Milli Olimpiya Komitasinin Adaletli Oyunlar Komissiyası) Başkanı Hazar Isayev ile yeniden bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadım. Karşılaştığımızda birbirimize hasretle sarıldık... Ne de olsa gerçek bir dost…
Azerbaycan’nın güreşteki “Bir Numarası” olan ve Azeri sporunun en sevilen kişisi Hazar İsayev (Xazar Isayev)  kim biliyor musunuz?
Azerbaycan’da efsane olan dostumuz Hazar, 1963 Ağdaş doğumlu. 12 yaşına kadar bu şehirde okuduktan sonra eğitimini Bakü'de Spor Temayüllü Yatılı Okulu'nda devam ettirmiş… 1980-1984 yıllarında okuduğu Azerbaycan Devlet Beden Eğitimi ve Spor Enstitüsü’nden birinci üniversite diplomasını almış… Askeri hizmetini Moskova'da Ordu Spor Kulübü'nde yerine getirdikten sonra güreşte ilk olarak 1987 yılında Dünya Kupasının sahibi olarak kürsüye çıkmış. Birbiri peşinden gelen dünya ve Avrupa Şampiyonlukların ardından genç denecek yaşta (30 yaşında) sporu bırakarak, bir süre Hatai ve Nizami bölgelerinde Bakı Şeher Baş Polis İdaresinde (Bakü Şehri) pasaport kaydı şubesi, Sabuncu Rayon polis bölmesinin reisi görevinde çalışmış. Çalışırken de, ikinci Üniversiteye yazılmış ve
okumaya devam ederek, 1992 yılında Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ninden mezun olup, hukuk adamı sıfatını elde etmiş…
Hem spor, hem de hukuk fakülteleri diplomalarını alan efsane isim, güreşe babasının teşvikiyle başlamış.
Bakın bu konuda ne diyor:
“Babam sporu çok seviyordu. Güreşiyordu. Onun hatta lakabı da vardı: ‘Şalvarcıran Ağeli’. Bu lakabı ona pençesi kuvvetli olduğu için vermişler. Milli güreş spor dalında büyük tecrübesi vardı. Beni de teşvik etti. O gün başladığım güreşte zirveye kadar çıktım. İyi ki güreş tutmuşum”
Hazar, kendisini önce ülkesine, sonra ailesine ve spora adamış…
Sporda adaletli olmak ve adeletli spor yaptırmanın savaşını veriyor. Adeta hayatını buna adamış…
Azerbaycan Olimpiyat Komitesi 2. Başkanlığının yanı sıra Azerbaycan Adeletli Oyunlar (Fair Play) Komitesinin Başkanlığını üstlenmiş. Her iki görevi Azerbaycan’da olsun, Avrupa ve dünya da olsun başarıyla yürütüyor…  Son olarak Dünya Fair Play Birliği, Türki Cumhuriyetlerini de içine alacak bir oluşumun kurulmasına izin verdi ve bunun başına da Hazar İsayev’e getirdi. Bakü’yü de merkez yaptı.
Tek kelime ile Azerbaycan’da yapılan spor organizasyonlarında aranan ve rakipsiz isim Hazar İsayev…  
El attığı tüm organizasyonlar “dört dörtlük” geçiyor ve aksaklığa raslanmıyor.
“Her karşılaştığımızda Bostanlıspor’a güreş takımı kur. İlk antrenmanı ben vereceğim” diye de takılıp duruyor. “Bilirsin verdiğim sözü tutarım. Sen takımı kur, ben geleceğim” diyor… Sözünü tutacağını adım gibi biliyorum.
Salonumuz olsa, kuracağız da…

Şimdi gelelim asıl konumuza…
Hazar İsayev, Azerbaycan’da Adaletli Oyunları’ın 20. Yılını harika bir kitapta toplamış. İmzalayıp verdiği kitapta geçtiğimiz yıllarda yapılan ve bulunduğum Azerbaycan’daki kongrede kendi fotoğrafımı görünce çok mutlu oldum.
Azerbaycan Devleti Kurucusu, Azerbaycan halkının kalbine gömdüğü, her zaman şükranla andığımız Haydar Aliyev’in ön sözü gerçekten çok anlamlı.
Sporun içinden gelen ve sporu sporcuyu her zaman destekleyen, halkının refahının yanı sıra spor yapması için elinden geleni esirgemeyen Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in yanı sıra, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mehriban Aliyeva’nın da yazıları spora ve fair playa verdikleri önemi açıkça vurguluyor.
Azerbaycan’a çeşitli kereler gittim. Sevgili kardeşim Tunç Afşar’ın Bakü FC’yi zirveye çıkardığı ve futbolda destan yazdığı dönemde bir süre misafiri olarak Bakü’de kaldım. Şimdi Antalyaspor’u çalıştıran Bülent Korkmaz’ın teknik direktörlük yaptığı sezon hem kupa, hem de deplasman maçlarında çeşitli şehirlerde Bakü FC’nin maçlarını izledim. Peşpeşe galibiyet alınca Azeriler “Uğurlu geldim” demeye başladı. Her maça gelmem için israr ettiler, bu yüzden neredeyse Bakü’de kalacaktım…
Bir diğerinde de Tunç’un Azerbaycan’ın en ünlü voleybolcularından Natavan’la evlendiği hafta oradaydım. Bakü’deki rüya gibi düğünün şeref konukları arasında yer aldım.
Avrupa Fair Play Kongresi ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Fair Play Kervanı ile Bakü Devlet Spor Akademisi’ndeki paneller için yeniden Azeri kardeşlerimizle buluştum.
Her gittiğimde Bakü’yü daha güzel, sporunu daha da ileride gördüm.  
Burada en büyük kazancım, Hazar İsayev gibi bir kardeşi bulmak, onunla tanışmak ve dost olmak oldu.
Her daim “Türkiye bizim de vatanımız… Biz iki devlet bir milletiz” diyen Hazar İsavey’in kaleme aldığı kitap gerçekten muhteşem… Azeri ve İngilizce kaleme alınmış. Fair Play ve Olimpiyatlarla ilgilenen ve merakı olan herkesin bu kitabı alarak kütüphanesine koyması şart.  Kelime yerinde olacak “hazine” gibi…
Kitabı Azeri dilini öğrenebilmek için Azerice’den okuyorum. Türkçe’ye en yakın lisan. Vakit bulup da daha kısa zamanda tamamını okuyunca Azericem de çok yahşi (güzel) olacak…
Kardeşim Hazar, eline, kalemine, yüreğine sağlık… Azerbaycan’a “Tarihi kitap” kazandırdığın için bir kez daha kutluyorum… Bakü’de ve Karşıyaka’da görüşmek dileğiyle…