Nil Karaibrahimgil, “Çocuk da yaparım, kariyer de” şarkısının son paragrafında bakın nasıl sesleniyor:
“Kalamam hayatın köşesinde,
O zaman neşesi neresinde?
Koysalar önüme bariyer de,
Çocuk da yaparım, kariyer de…”
Nil Karaibrahimgil'in 2004 yılında söylediği, kendisi ve Ozan Çolakoğlu’nun bestelediği şarkıdaki başarısı tek kelime ile mükemmel…
“Çocuk da yaparım, kariyer de” sözü ile oluşan algının temelinde, şarkının başarısının yanı sıra, sözü adeta bir klasik haline getirdi.
Şarkıdan önce vardır mutlaka ama şarkı sonrası patlayan söz, özellikle kadınlar arasında adeta moda oldu…
Bu söze uyan milyonlarca kadını örnek verebilirsiniz.
Size birisinden bahsedeceğim.
Öncelikle mükemmel eş…
Harika anne…
Son derece saygılı ve insanları seven yapısıyla her zaman güler yüzlü…
Üstelik de işinde başarılı.
Evinde mutfakta değme aşçılara parmak ısırtacak kadar yemeklerde usta…
Nur tanesi gibi iki kız annesi…
Sizin anlayacağınız “Çocuk da yaparım, kariyer de…” sözü cuk diye oturuyor!
Tüm bunların yanında da; bu köşede yer aldığına göre tahmin edeceğiniz gibi sporun içinde olan bir milli ve şampiyon sporcu…
Son yıllarda şampiyon sporcular yetiştirirken, kendisi de örnek olarak koşmaya devam ediyor ve girdiği her yarış sonrası kürsüde yer alıyor… Ama öyle böyle değil, oryantiringde milli takımda ve yıllardır Türkiye Şampiyonluğu hegomonyasında…
Unutmadan yazayım; ayağında sık sık nükseden sakatlığı da cabası!..
Bu ismi unutmayın: Büşra Altun…
Bostanlıspor’un oryantiringdeki milli sporcusu ve şampiyon antrenörü…
Son olarak geçtiğimiz günlerde iki kızını da yanına alarak, 3 sporcusu ile gittiği Çorum’da Türkiye Oryantiring Şampiyonası’nda 3 birincilikle yine kürsünün ilk basamağında yer aldı. Böylece de tüm camiaya “İşte Büşra Altun” dedirtti…
Büşra Altun, sporda milli takıma kadar yükselirken işinde de birkaç branş antrenörlük kariyerine de sahip. Hatta bazı branşlarda da hakem lisansı da var…
Sizin anlayacağınız 2 çocuk da, kariyer de yaptı. Üstelik şarkının sözlerinde olmayan şampiyonluğu da aldı…
Spor Fakültesi mezunu atanamayan öğretmenlerden birisi olmasına karşın bugüne kadar özel kurumlarda çalışarak, işinde zirveye çıktı. Sayısız sporcu yetiştirdi, süper kariyeri oldu.
Sporculuk yaşamındaki başarılarını hatırlamıyor. Türkiye ve Uluslararası şampiyonluklarının sayısını tutmamış…
Büşra; Türk Kadınına örnek sporcu…
Fedakâr ve vefakâr anne…
Harika bir eş…
Bu sporun, ülkemizin, İzmir’in, Karşıyaka ve Bostanlıspor’un gururu…
Fedakârlık, özveri ve özgüven, vefa ve sadakat…
Aile terbiyesi, iyi eğitim ve kendisini iyi yetiştirme…
Bunların hepsi; onun, bir pırlanta olmasının en büyük belgesi…
Yabancıların ve devşirmelerin el üstünde tutulduğu “Türk Sporu”nda bulunmaz yüzde yüz yerli cevherlerden birisi…
Peki, kimdir Büşra Altun?
19 Mart 1994 Kütahya Tavşanlı doğumlu. Spor hayatına 2008 yılında atletizmde, kros yaparak başladı. Katıldığı ilk yarışma olan Okullar arası kros Şampiyonasında birinci oldu, 2008-2011 arası 4 yıl boyunca 3000 Metre okullar arası kros yarışmasında birinciliği kimseye kaptırmadı. 2010 yılında Oryantiring branşına başlayıp, iki yıl içinde başarıyı yakaladı ve 2012 yılında 18 yaş kategorisinde Türkiye Şampiyonu olarak Milli takıma girdi. EYOC ve SEEOC yarışmalarına katıldı.
2012 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümüne başladı. Mezun oldu. 2012-2017 yılları arasında 18-20-21 yaş kategorilerinde sayısız Türkiye dereceleri ve şampiyonlukları kazandı. 2013 COMOF (Akdeniz Ülkeleri Oryantiring Şampiyonası) Sprint 1.lik , orta mesafe 2.lik aldı. 2015 te SEEOC (Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Oryantiring Şampiyonası) Sprint 3.lük, Middle 4.lük, 2016 da SEEOC Long 4.lük, Middle 5. lik kazandı.
Ve spor yaparken, 2018 de kendisi gibi sporcu/antrenör olan eşi Harun Altun ile evlendi. 2019 yılında da çiftin mutlulukları kızları Hayal’in doğmasıyla daha da arttı. Büşra, doğumdan 2 ay sonra yeniden sahalara döndü. 2021 yılında tekrar milli takıma seçildi. 2021 yılında ikinci kez hamile kaldı ancak yarışlardan kopmadı, 7 aylık olana kadar yarışmaya devam etti. 5.5 aylık hamileyken İzmir Hasanağa Parkı'nda Avrupa Spor Haftası kapsamında yapılan Oryantiring Yarışması'nda 1.olarak kürsüye çıktı. Ödül olan bisikleti de kürsüde kızına hediye etti. Sonra ikinci kızı Beril doğdu, yine kısa bir ara verdi. Spor aşkı onu oryantiringden vazgeçirmeyecek gibiydi ve yeniden yarışmalara katıldı, peş peşe Türkiye Şampiyonluklarını kazanmaya bıraktığı yerden elde etmeye başladı. Halen kızları ile birlikte sahalarda ter döküyor, her yarış sonrası da kürsüdeki yerini alıyor.
Oryantiring antrenörlüğünün yanı sıra, cimnastik uzmanlık, pilates eğitmenlik ve atletizm antrenörlük belgelerine de sahip. Oryantiringde de antrenör lisansı var.
Bugün Büşra Altun şampiyon, milli sporcu, anne, eş, antrenörse netice de; bir insan…
Nil Karaibrahimgil2in şarkısındaki gibi kariyerde yaptı, çocuk da… Spordaki başarının doruğunda hep kaldı. Merdivenin adım adım, güvenli tırmanarak zirvedeki yerini aldı… Böylelikle de Türk kadınına örnek olup, “Biz kadınlar bir değil, iki değil, üç, dört işi aynı anda yapabiliriz. Yeter ki isteyelim. İnancımızı yitirmeyelim” dedi…
Akan su asla yosun tutmaz. O nedenle sen yoluna kararlılıkla devam etmelisin ki, başarabilirsin…
Büşra’nın yaptığı da bu… Yoluna fedakarlık yaparak devam etmek! Ama unutmayın ki; büyük fedakârlıklar, büyük başarıları birlikte getirir…
Bir Latin Ata Sözüdür: “Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.”
Bu nedenle de yaşamda olduğu gibi sporda da başarı için süreklilik önemlidir. Dolly Parton’un dediği gibi “Eğer sen gökkuşağına ulaşmak istiyorsan, yağmura katlanmak zorundasın.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!