Transfer sezonu resmen açılmadı ama “bol sıfırlı transfer haberleri” her zaman olduğu gibi yine gazetelerin manşetlerini süslemeye başladı.
Alışkın olduğumuz klasik ama en çok okunan bu “balon haberler” nedense kısa dönemde tiraj (baskı sayısı) aldırıyor gibi görünse de, uzun vadeye yayıldığında her geçen gün gazete satışlarının düştüğünü görmek olası…
Şu anda Türkiye’de en çok satan gazete Hürriyet Gazetesi ve son haftaki satışı 317.253.
Hürriyet’te Spor Müdürü olarak çalıştığım dönemlerde biz neredeyse Ege Bölgesinde bu tirajı yakalıyorduk… Ama şimdi gelin görün ki, rakam Türkiye genelinde.
Gazete satışlarına göz atacak olursak, 2. Sırada Sabah Gazetesi’ni (302.011), ardından da Sözcü (286.483), Posta (257.881), Habertürk (211.669) olarak sıralandığını görüyoruz. Spor Gazetelerinden Pas Fotomaç 137.843, Fanatik 102.188, Açık Mert Korkusuz 9.998 adet satıyor.
Gazete satışlarındaki bu düşüşün sebeplerinden en önemlisinin dijital medya olarak gösterilmesi bir yana okuma alışkanlığımızın gitgide körelmesi ve gazetelerin özgürce haber ve yorum yazamamaları. Halkın inancının bittiği nokta, satışları da bitiriyor…
Neyse biz yine dönelim, konumuza…
Transfer sezonunun en sıkıntılı olması gereken kulübü “transfer yasaklısı” Karşıyaka, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi (eski adıyla BESYO) eski öğretim görevlilerinden Yrd. Doç. Dr. S. Mete Yazıcı’nın “tereyağından kıl çeker gibi” sistemli çalışmasıyla kadrosunu korumayı başardı.
Son yıllarda belki de en kolay “iç transfer” çalışmasına imza atan Kaf Kaf, bunu hiç şüphe yok ki, yeni yöneticisinin özverili, dik duruşlu, holdingle, özellikle de yönetim kurulu başkanı Selim Yaşar’la uzun yıllara dayanan dostluğuyla çözdü. Sponsorluk anlaşmasındaki 6 milyon TL.’nin yanına da transfer için 1 milyon TL. daha almayı başardı…
Yazıcı bunları yaparken elbette ki, en büyük desteği başkan Mutlu Altuğ ve yönetim kurulundaki arkadaşları oldu. Bu zor günlerde hep birlikte aynı yaraya parmak basmanın başarısı demek daha doğru olur.
Karşıyaka’nın yeni yönetimi futbol takımının transferini çözdü çözmesine de, bugüne gelmenin ağırlığını sezon sonuna kadar taşıyabilecek mi? Yoksa “Taşıma suyla değirmen döndürmeğe” devam mı edecek? Su kesilirse ne olacak?..
Basketbolda 3 milyon TL. borç yumağı Pınar’dan gelecek 6 milyon TL’nin yarısına eşit. Bu da şube yönetimini zora sokuyor. Yeni sponsorlar bulmak, yeni kaynaklar yaratmak için bir hayli ter dökmeleri gerekecek gibi…
Karşıyaka’da tenis ve yelken çok rahat. Hatta futbola son aylarda parasal destek bile yaptılar… Voleybola bakarsanız. Kulübün gurur kaynağı. Başkan Serkan Ergüven ve arkadaşları, “örnek yönetim modeli”yle çalışmalarını “dört dörtlük” devam ettiriyorlar. Voleybol şubesi için söylenecek tek kelime, son zamanın moda benzetmesi olmalı: “Beş yıldız, on numara…”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!