Hukuk Fakülteleri, 4 yıllık eğitim veren yükseköğretim kurumlarıdır. 16.327 kontenjanı var. Eşit Ağırlıklı (EA) puan türünden öğrenci alıyor. En düşük 125 bininci aday yerleşecek.
37 Devlet Üniversitesi, 34 Vakıf Üniversitesi ve 10 KKTC Üniversiteleri olmak üzere toplam 81 üniversitede Hukuk Fakültesi var. 6 devlet üniversitesinde ikinci öğretim programı var (Atatürk, İstanbul, Kırıkkale, Marmara, Necmettin Erbakan ve Selçuk Üniversiteleri). İstanbul Üniversitesi’nde, Hamburg Üniversitesi işbirliğinde bir hukuk programı var.
Vakıf üniversiteleri; tam burslu, yüzde 75 burslu, yüzde 50 burslu ve yüzde 25 burslu kontenjanlarla başarılı öğrencilere maddi destek sağlamaya çalışmaktalar. Vakıf üniversitelerinden İstanbul’da 25, Ankara’da 4, İzmir’de 2, Antalya’da 1, Mersin’de 1 ve Konya’da 1 üniversitede Hukuk Fakültesi var.
Hukuk Fakülteleri, Tıp, Eczacılık ve Diş Hekimliği fakültelerinde olduğu gibi, fakülte bünyesinde tek program vardır. Hukuk fakülteleri Eşit Ağırlık puan türünün en yüksek puanla öğrenci alan fakülteleri arasındadır. Eşit Ağırlıklı öğrencinin en fazla rağbet ettiği bölümdür.
Hukuk Fakültesi mezunları çalıştığı kurum ve yaptığı işe göre unvan alır. Devlette; Hakim, Savcı, Kaymakam, Avukat, Müfettiş, Denetçi, Yönetici, Uzman… Özel sektörde Avukat, Arabulucu, Müfettiş, Yönetici, Uzman…
Bundan 20-25 yıl öncesine kadar Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinin bölümleri Hukuk Fakültesinden daha yüksek puanla öğrenci alırken, şimdi Hukuk Fakültelerinin tamamı neredeyse (Çok az üniversitenin İşletme, Uluslararası İlişkiler gibi bölümler hariç) Siyasal Bilgiler, İİBF, İşletme ve İktisat bölümlerinden daha yüksek puanla öğrenci almaktadır.
Hukuk eğitimi zorlayıcı ve çok çalışma gerektirir. Hukuk öğrencisinin anlama, kavrama ve yorum yapabilme becerisi yüksek olmalıdır. Çok iyi bir hafızaya sahip olmalıdır. Öğrendiklerini hatırda tutmalı, edindiği bilgiyi kullanacak zihinsel performansa sahip olmalıdır. Olayları yorumlama gücü ve karmaşık ilişkileri çözebilme becerisi olmalıdır.
Hukuk eğitimi, son yıllarda öğrenciler tarafından çok istenen bir eğitim alanı oldu. Hukuk Fakültesinin çok rağbet görmesi, devletin bir çok kurumunda iş imkanı olması, özel sektörde hukukçulara yoğun talebin olması ve Avukatlık bürosu açarak kendi işini kurma imkanının olması. Ülkemizde hukukçuya olan ihtiyaç giderek artmakta. Sürekli değişim geçiren sosyal ve ticari ilişkiler doğrultusunda, yargısal faaliyet artmış; tüketici, ticaret, aile, istinaf mahkemeleri gibi yeni mahkemelerin kurulması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Tıp Fakültesi mezunlarından sonra, iş imkanı olan ikinci sırada Hukuk Fakültesi mezunları geliyor diyebiliriz. Hukuk Fakültesinin çok fazla üniversitede olması, çok yüksek fazla öğrenci aldığı anlamına gelmesin. Ülkemizin hukukçuya ihtiyacı kadar, üniversiteler mezun vermekteler. Bu karşılaştırmayı diğer fakülte mezunlarına göre yaptığım için, hukuk fakültesi mezunları iş bulmada ve iş kurmada daha avantajlılar.
Hukuk Fakültesi mezunları devlette iş alanları; Üniversitede akademisyenlik, TBMM (Yasam Uzmanlığı), Adalet Bakanlığı’nda (Adliyelerde Adli Hakimlik, Savcılık, İl/İlçe Seçim Kurulu Müdürü, İcra Müdürü, İdari Mahkemelerde İdari Hakimlik) İçişleri Bakanlığı’nda (Kaymakamlık), Dışişleri Bakanlığı (Aday konsolos, ihtisas memurluğu, aday memurluğu) Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda (Hazine Avukatlığı) Bakanlıklar ve bağlı kuruluşlarda (Kamu Avukatlığı) Üniversitede (Kamu Avukatlığı) Üst Kurullarda (Kamu Avukatlığı) Sayıştay’da (Sayıştay Denetçiliği), Diğer kamu kurum ve kuruluşlarda (Uzmanlık, müfettişlik, denetçilik, denetmenlik), Noter,
Hukuk Fakültesi mezunları özelde iş alanları; Bankalarda (Müfettiş, uzman, şef, müdür, avukat), Şirketlerde (uzman, yönetici, avukat, müfettiş), hukuk büroları (Avukat), kendi bürosunda serbest avukatlık
Avukatlık Kanununun 2. Maddesi; Avukatlığın amacını şöyle tanımlamış; “Hukuki münasabetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.”
Avukatlık Stajı: Hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra Baroya staj yapmak için başvurulur. En az beş yıllık mesleki deneyimi olan bir avukat yanında bir yıllık süreli staj yapılır. Bu sürede stajyer avukat, adliyede Hakim ve savcı yanında belli sürelerle stajına devam eder. Hukuki alanda bir tez hazırlayarak Baro’ya teslim eder. Bir yıllık sürenin sonunda staj dönemi başarılı geçen avukat adayının belgeleri Türkiye Barolar Birliği’ne gönderilir. Yaklaşık iki ay içinde “Avukatlık Ruhsatnamesi” gelir.
Avukatlık, profesyonel bir meslektir. Devlette ve özel iş alanında özerk ve bağımsız bir şekilde mesleğini icra eder. Avukat mesleğini icra ederken, emir ve talimatlara göre değil, yazılı kurallar ve sorumluluklara göre çalışmalarını yürütür. Avukat, kurumlarda danışmanlık hizmeti veriri, istişare edilir, denetçi görevi verilir. Avukat emir üzerine iş yapmaz. Sorumluluk ve hukuk kuralları üzerinden mesleğini icra eder.
Avukatlık Mesleği Temel Becerileri
1. Anlama ve Kavrama Becerisi
Avukatlık mesleği, başvuru üzerine harekete geçilen ve çalışma yürütülen bir meslektir. Bir hukuki sorunla kendisine başvurulan kişi ve kurumların sorunlarını ve anlaşmazlıklarını doğru anlamalı, konuyu kavramalı ve kafasında simülasyon (olayın kafasında hayalen canlanması) yapabilmelidir. Anlayamadığınız bir şeye vakıf olamazsınız, çözümü için doğru adımlar atamazsınız. Öncelikli iş, sorunu veya anlaşmazlığı doğru tanımlamak. Dünyada hukuk alanında ortaya çıkan anlayış ve içtihatları takip eder. Hukuk alanındaki, gelişmeleri takip ederek mesleğinde uygular.
2. Gizliliğe Uymak
Bir avukat kendisine başvurulan sorun ve anlaşmazlık konuları, çözüm için kullanması gereken bilgilerin dışında diğer bilgileri bir sır gibi kendinde saklar. Bir avukat müvekkilinin hiçbir bilgisini başkasına veremez, deşifre edemez. Gerekli yazılı, elektronik, araç-gereç gibi dokümanları mevzuatın gerektirdiği şekilde saklar.
3. Analitik Düşünme Becerisi
Bir sorunu genelden özele doğru ayrıştırarak, derinlemesine ilerleyerek, sorunların geri tarafını görerek ve parçalardan yola çıkarak genele ulaşabilme becerisidir. Analitik düşünme becerisi olan kişiler, karmaşık ve kompleks bir sorunu özgün ve yaratıcı çözümler üretir. Avukat, konuyu anlayıp kavradıktan sonra elde ettiği delilleri, kanuni mevzuatı, içtihatları, kişilerin davranışlarını, hukuki sürecin gidişatın tamamını kapsayacak şekilde olayın örüntüsü içinde, hukuki temeller oluşturmalıdır.
4. Yaratıcılık Becerisi
Her sonunun bilinen bir çözümü vardır. Olaylara ve olgulara farklı açılardan bakabilme ve özgün çözümler üretebilmek gerekir. Her olayın farklı çözüm yolları olabilir, daha basit ve kısa çözümleri olabilir. Hatta çok zor denecek çözümlerin bile farklı bilgi, duyuş ve bakış açısı kullanılarak sonuca gidilebilir. Başka açılardan bakabilmek, görünmeyen yüzü görme, yılmadan ve bıkmadan çözüm arayışından olmak yaratıcılık gerektirir. Yaratıcı özelliklere sahip bir meslek mensubu fark yaratabilir, daha motive biçimde mesleğini sürdürebilir. Yaratıcılık, yeni yaklaşımlar, yeni bakış açıları ortaya koymaktır.
5. Merak Duygusu, Araştırma ve Geliştirme Becerisi
Avukatlık, merak gerektirir, ilgi gerektirir, olaylara ve olgulara doğru yönelmek gerektirir. Merak duygusunu araştırmaya ve geliştirmeye dönüştürmelidir. Var olanla yetinen değil, yeni bilgilere ve kaynaklara ulaşma motivasyonu her zaman var olmalıdır. Günümüz bilgi dünyasında, bilgiye sahip olmak değil, bilgiye en etkili bir şekilde ulaşmak gerekir. Bilgiye kısa sürede ve doğru bilgiye ulaşma yöntemleri geliştirmek gerekir. Bunun için programlar kullanmak, düzenli arşiv ve dosya tutmak, çalışma arkadaşlarının gelişmesini sağlamak. Her meslek günden güne kendini yeniliyor. Gelişmeye ve değişmeye açık olmak gerekir.
6. İnsan İlişkileri ve İletişim Becerisi
Avukatlık mesleği bir insan mesleğidir. İnsan üzerinden çalışma yürütülen ve insan sorunlarını çözme üzerine faaliyet gösterilmektedir. Bir avukatın, önce iyi bir insan olması gerekir. İnsana değer veren, önemseyen, onu evrenin biricik bir varlığı olarak gören kişiliğe sahip olmalıdır. Alçak gönüllülük içinde, vakur, olgun bir anlayış içinde mesleğini icra etmelidir. İlişkilerde dengeli ve tutarlı olmalıdır. Aslolan müvekkile hak vermek değil, müvekkili anlamak ve değer vermektir. Kendisine başvuran kişilerin dünyasından olaylara bakabilmeli, empati kurabilmeli, kişiyi doğru anlayabilmelidir. Bu kavramlar, asla müvekkil her koşul ve durumda haklıdır anlamında değildir. Avukat, nezaket, zerafet ve saygı içinde mesleğini yürütmelidir. Saygı, insan ilişkilerinin temel direğidir.
7. Etkili Konuşma Becerisi
Avukatlık mesleği, bir zihin dünyası mesleğidir. Anlama, kavrama, yorumlama, değerlendirme ve bunların hepsinden ortaya bir ürün çıkarabilme işidir. Ortaya çıkarılan ürünün etkili bir biçimde ifade edilmesi, avukatlık mesleğinin en gerekli işidir. Konuşma faaliyeti mesleğin, çok önemli bir işidir. Dilin gerektirdiği yapı özelliklerin uyarak, anlaşılır, akıcı, tonlayıcı, vurgulayıcı bir konuşma içinde olunmalıdır. Bir konuşma veya savunmada, içerikten daha fazla konuşmanın nasıl yapıldığı daha önemlidir. Avukat çok iyi bir hatip olmalıdır.
8. Yazılı İfade Becerisi
Avukatlık mesleği yazma faaliyetinin çok yoğun olduğu bir meslektir. Mahkemeye dilekçe sunma, ara başvuru, yazılı savunma, rapor etme gibi yazılı çalışmalar çok fazladır. Türkçe yazılı anlatım özelliklerinin iyi bilinmesi ve yazılı ifade gücünün etkili olması gerekir. Yazının anlaşılır, ne ifade ettiği belli, tutarlı ve belli bir dizge içeren özelliklere sahip olmalıdır.
9. Hukuki Mevzuatı Yorumlama Becerisi
Avukat, başta hukuki mevzuat olmak üzere yazılı kaynakları doğru anlamalı ve doğru yorumlayabilmelidir. Bunun için öncelikle, geniş bir zihin dünyası, muhakeme ve değerlendirme becerisi olmalıdır. Bir hukuk normunu bir çok hukuk normu ile birlikte düşünmesi gerekir. Mevzuata tek taraflı ve tek penceren bakma yerine çoklu bilgi merkezlerinden olaylara bakmayı bilmeli.
10. Medya Okuryazarlığı
Günümüzde elektronik iletişimin yoğun olduğu bir dönemdeyiz. İletişim ve bilgi alışverişi temel olmak üzere mevzuat, içtihat, mesleki programlar, yazılı başvurular elektronik iletişim aygıtları üzerinden yapılmakta. İletişim teknolojisini bilmek, meslekte başarılı olmanın temel şartlarından bir haline geldi. Teknolojiye hakim olmak ve teknolojiyi etkili bir şekilde kullanmak, mesleki gelişime büyük katkısı olabilmekte.
Yukarıda Avukatlık mesleği ile ilgili temel becerileri ortaya koymaya çalıştım. Bir eğitimci ve hukukçu babası olarak, etrafımdaki gençlere hep şu önerilerde bulundum. Dünya roman tarihinin kimi otoriteleri tarafından en başyapıt olarak gösterilen Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” romanını okumalarını yüksek derece tavsiye etmişimdir. “Suça ve Ceza” romanı insanı anlatıyor. İnsanın güçlü bir varoluşunu ve yaşamsal sorumluluklarının üstesinden gelebilecek biricik bir varlık olduğunu anlatıyor. İnsanın kendi sorumluluklarını yine kendi vicdanında sorgulayabilecek derin bir duygu ve zihinsel dünyaya sahip olduğunu iddia ediyor. İnsanı eğitmeliyiz, ama kendi vicdanını ve ruhsal dünyasını işe koşarak eğitmeliyiz.
“Suç ve Ceza” yapıtında, romanın kahramanı Raskolnikov, hukuk eğitimini sırasında parasız kalır, büyük bir suç işler… Günlerce işlediği suçun etkisi altında yaşar, hep kendi vicdanında kendini sorgular, ruhsal sıkıntılar yaşar, paranoyakları ortaya çıkar, işlediği suçun cezasının boyutlarının ağırlığını yüreğinde hisseder. Büyük pişmanlık ve vicdan azabı duyar. Sonunda bu sorumluluğun, kendinde bıraktığı vicdan azabı ve ruhsal çalkantılara dayanamaz. Yaşadıklarını, kendi iç mahkemesinde sorgular ve cezasını kabul eder. Sonunda, vicdan azabı ve acı çekmek yerine, adalete kendini teslim eder.
İnsan ile uğraşan tüm meslek adayları Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” başyapıtını okumalıdır. Bir hukuk adayı, bu eseri okumadıysa, üniversite sonuç belgesinde Hukuk Fakültesi’ni kazandınız diyorsa; ilk işi başarısına sevinmek, ikinci işi “Suç ve Ceza” başyapıtını okumaktır.
Hukuk; hakkı savunma ve adalet inşa etmektir. Tüm hukukçu adaylara tercihlerinde başarılar diliyorum.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!