ANA SAYFA > Yazarlar > Atila İnce > Dostoyeviski’nin “Suç ve Ceza” Romanı

Dostoyeviski’nin “Suç ve Ceza” Romanı

Atilaİnce
Sosyal Medya :
27 Ocak 2021, Çarşamba 11:46
1214 kez okundu

Dünya edebiyat tarihinin başyapıtlarından, Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” romanı insanın ne olduğunu ve nasıl olduğunu anlatıyor. Öğretmenliğe başladığım ikinci yılında okumuştum. Meslek hayatımda bana çok büyük bir idealizm kazandırdı. Daha sonra romanla ilgili birçok analiz, değerlendirmeler ve roman üzerine yazılar okudum.

Bu roman bana, insanı öğretti. İnsanı daha iyi anlamamı sağladı. İnsanın bir deriden, bir kemikten var olmadığını, hatta düşünce üreten ve duygulara sahip olmanın bile yeterli olmadığını öğretti. Aslolan, insanı insan yapan “VİCDAN” olduğunu öğretti. “VİCDAN”ın akıl ve duygu dengesini oluşturup;  erdemli, ahlaklı, onurlu ve şerefli bir insan olmanın en temel bir olgusu olduğunu öğretti.

Kısaca romanın özetini, hatta özünü paylaşacağım. Daha sonra roman üzerine duygu ve düşüncelerimi yazacağım. Tüm okurlarıma bu romanı, okumalarını tavsiye ediyorum. Dünya edebiyat otoritelerinin birçoğu, gelmiş geçmiş en büyük dünya roman klasiği olduğu yönünde görüş ortaya koymaktalar.

Romanın baş kahramanı Raskolnikov, hukuk fakültesi öğrencisidir. Ailesinden uzak bir şehirde, Petersburg’da eğitim görür. Yoksulluk içinde yaşar. Geçinecek ve Hukuk Fakültesi eğitimini sürdürecek kadar parası yoktur. Hayatını ve öğrenimini devam ettirmekte zorlanır ve hukuk fakültesini bırakmak zorunda kalır. Yaşadığı hayat, iç dünyasında ruhsal tahribatlara yol açar ve çelişkiye düşer. Bir tarafta Hukuk eğitimi almak istediği halde parasızlık yüzünden, okulu bırakır. Diğer taraftan komşusu tefecilik yapan yaşlı kadının varlık içinde yaşadığına tanık olur. Yaşlı kadını öldürerek tefeciliği ortadan kaldırmaya karar verir. Dünyayı, kötülüklerden arındırmak ister. Raskolnikov içindeki çatışmalara daha fazla dayanamaz, komşusu yaşlı kadını evinde öldürür. Altınlarını alarak evden uzaklaşır. Altınları satıp, yarıda bıraktığı hukuk eğitimine devam edip, topluma yararlı bir insan olmak ister.

Raskolnikov, paraya kavuşmuştur, mutlu ve müreffeh bir hayat yaşar. Çılgınlar gibi eğlenir, gününü gün eder. Bu arada daha önceden ödemediği bir borç yüzünden karakola çağrılır. Karakolda, ödemediği borcunun soruşturması sürecinde, takibe alındığı ve şüphe uyandırdığı düşüncesiyle orada bayılır. Sonrasında içi içine sığmayan korku ve endişeler yaşar. Vicdan azabı çekmeye başlar. İyice bitkin düşer ve hastalanır. Korkuları giderek artar, kendinden şüphelendiği hissi giderek güçlenir. Git gide yoğun bir şekilde depresif duygular yaşar. Kendini ve ihtiraslarını sorgular. Cinayetin sonunda, elde ettiği paranın değerini sorgular. İşlediği cinayet sonrası yaşadığı iç çelişkileri artarak devam eder. İnsanın yaşama hakkının kutsallığını ruhunun derinliklerinde anlamaya çalışır. Kendini sorgular, eylemini sorgular, elde ettiğini sorgular… Giderek paranoyak bir hal alır. Artık büyük ızdırap ve acılar içindedir.

“Katilin cinayet yerine dönmesi” kuralı gereği, Raskolnikov, korkulardan ve çektiği ızdırap dolu yaşamdan kurtulmak için, cinayet yerini görüp, ruhsal yönden arınmak ister. Öldürdüğü yaşlı kadının evine gider. Orada komiserle tanışır, davranışları garip ve gizemlidir. Komiser, Raskolnikov’u takibe alır. Takip edildiğini, üzerinde dikkatlerin yoğunlaştığını sezer. Komiser adım adım takip etmektedir. Adeta nefes nefese yaşarlar. Endişe, kaygı ve korkuları daha da artmaya başlar. Ruh sağlığındaki semptomları bedenini sarar, hareketsizlik, titreme ve vücut ağrıları başlar.

Raskolnikov, çektiği ızdıraplara ve acılara fazla dayanamaz, komisere teslim olmak ister. Yaşadığı bu acı hayat ve travmadan kurtulmak ister. Teslim olur ve cinayeti itiraf eder. Adaletin yüreğine sığınır, onun adil ve hakkaniyet içeren şefkatli kollarına yaslanır.

Raskolnikov der ki; Önüne geçemediğim ihtiraslarım için başkalarının canına kıydım, yaşlı kadın bir kez öldü ama ben her gün öldüm. Her gün ızdırap çektim, acı çektim, korkuyla yaşadım, paranoyak biri oldum... Yaşadığım bu iç çelişkiler ve korkular beni hasta etti. Ne ruhum, ne bedenim, ne aklım bu işlediğim suçu kabul etmedi. Yaptıklarımı kendime anlatamadım. Böyle değersiz yaşamaktansa adalete teslim olup cezaevinde mahpus hayatı sürdürmeyi yeğlerim, der.

“Suç ve Ceza” romanı, bireyin, işlediği suçun ve sorumsuzluğunun kendi iç dünyasında sorgulanacağını anlatıyor ve öğretiyor. Büyük bir vicdan sorgulamasıyla baş başa kalınabileceğini ortaya koyuyor. Vicdanı, Raskolnikov’a bir mahkeme kuruyor, onu günlerce sorguluyor… Raskolnikov’un vicdanında kurulan mahkemede, önce “VİCDAN”ına teslim oluyor, sonra toplumun vicdanı olan bağımsız yargıya teslim oluyor.  

“Suç ve Ceza” romanı, bireyin yaptığı eylemin kendi vicdanında sorgulamaya geçileceğini ve yargılama sürecinin başlayacağını anlatıyor ve öğretiyor. İnsan yaptıklarıyla yaşayamaz, onu illaki kendi içinde sorgular. Aslında vicdan ona sorgulatır. Vicdanın eninde sonunda bireyin duygu, düşünce ve davranışlarına hükmedebileceğinin gerçekliğidir.

Bu romanı, hayatım boyunca, eğitimcilere, genç hukukçulara, insan hakkında karar veren meslek insanlarına önerdim. “Suç ve Ceza” romanı insanın etten ve kemikten oluşmadığını, insana asıl anlam kazandıran ve onu değerli kılan, akıl ve vicdan olduğunu anlatıyor.

İnsan, geçmişi değiştiremez, ancak geçmişin sorunlarını ve sonuçlarını değiştirecek akıl ve güce sahiptir. Vicdan, en güzel mahkemedir. İnsanı, diğer canlılardan ayıran en temel özellik, aklı ve zekasının ötesinde vicdanıdır.  

Bu roman; insanın zaaflarına, hasis duygularına, fesatlıklarına, saldırgan davranışlarına ve tüm kötülüklerine zamanla yenik düşebileceğini; aynı insanın kendini sorgulama gücüne ve vicdana sahip olduğunu, gerçeğe bulacak bilince sahip olduğunu, yaşadıklarını muhakeme edecek akıl ve ruh dünyasına sahip olduğunu ortaya koyuyor.

İnsan, çevresini kandırabilir, oyalayabilir, saklanabilir; ancak kendini kandıramaz, eninde sonunda yaptıkları kendi vicdanında sorgulanır. Bazen fiziken teslim olursunuz, bazen elinizi ayağınızı çeker bir izdiva yaşarsınız, bazen bitkin, işe yaramaz ve mahcubiyet içinde olursunuz. Bazen boynunuz bükülür, başınız eğik gezer, melun olursunuz… Böyle olunca yine teslim olmuş oluyorsunuz. Artık eskisi olmayacaksınız, yaşamda anlamlı bir amacınızın hedefi yara almış, zihninizde ve ruhsal dünyanızda bir geriye dönüş başlamıştır.

Vicdanınızda, aklanmadığınız sürece, aklanmış sayılmazsınız..!

Vicdan, insanın içinde büyük bir mahkemedir..!


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

22.02.2021 Dostoyevski’nin “Yeraltından Notlar” Romanı

11.02.2021 Dostoyevski’nin “Kumarbaz” Romanı

05.02.2021 Fizyoterapist Eda Aslan’dan İnsanlık Dersi

01.02.2021 Tolstoy’un “Savaş ve Barış” Romanı

20.01.2021 Recep İvedik filmleri üzerine

14.01.2021 Travma paylaşımlarının ne yararı var?

08.01.2021 2020 Yılının Kahramanı Doktorlarımız Hemşirelerimiz ve Sağlık Çalışanlarımızdır

01.01.2021 Mutluluk

30.12.2020 Korku

26.12.2020 Üzüntü

21.12.2020 Kaygı

12.12.2020 Hurdacıdan çalar saat aldım

07.12.2020 Psikolojik sağlamlık

30.09.2020 30 Eylül Psikolojik Danışmanlar Günü kutlu olsun

25.09.2020 Neşet Ertaş’ı minnet ve saygıyla anıyoruz

20.09.2020 Çocukluğumuzdaki anılarımız yaşam kumbaramızdır

14.09.2020 İletişim Duygu Alışverişidir

08.09.2020 Taş’ın Hayatımızdaki Yeri

31.08.2020 Genç Kızlarımız Avrupa Şampiyonu

29.08.2020 Neden İyilik Ederiz..?

25.08.2020 Başkalarının Tesellisi Akılcı Olmalı

21.08.2020 İzmir’in Simgesi Hasanağa Bahçesi'ni Kirletmeyin

17.08.2020 Yüz Yüze Eğitimin Ertelenmesini Fırsata Dönüştürebiliriz

13.08.2020 Eğitim Fakültesi - 5

11.08.2020 Siyasal Bilgiler, İktisadi ve İdari Bilimler, İşletme ve İktisat Fakülteleri - 4

10.08.2020 Hukuk Fakültesi - 3

06.08.2020 Mühendislik ve Mimarlık Fakülteleri - 2

05.08.2020 Sağlık Alanında Eğitim Veren Bölümler - 1

30.07.2020 Meslek Seçimi Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

23.07.2020 Liseleri Tanıyalım ve Hangi Liseyi Tercih Etmeliyim?

17.07.2020 Liselere Tercih İşlemleri Nasıl Yapılacak?

10.07.2020 Z Kuşağını Anlamak

04.07.2020 Y Kuşağı ile Nasıl İletişim Kurmalıyız?

01.07.2020 Kuşaklar

26.06.2020 Coronavirüs Sonrası Toplumsal Değişim

23.06.2020 Üniversite Adaylarına ve Anne-Babalara Öneriler

21.06.2020 LGS ve YKS'nin Haziran ayında yapılması doğrudur

19.06.2020 Ergüven: Önümüzdeki sezon Sultanlar Ligini hedefliyoruz


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Şahin Özdemir Şahin Özdemir 28.01.2021

Atilla Hocam süper eline emeğine yüreğine sağlık

Atila İNCE Atila İNCE 30.01.2021

Şahin hocam, güzel duygu ve düşünceleriniz için çok teşekkür ederim.

yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?