"Toplum!..."
Hayata gözlerimizi açtığımız andan itibaren,
içerisinde bulunmak zorunda olduğumuz,
"kalite" sinden, olumlu ya da, olumsuz etkilendiğimiz,
kalabalık ve geniş, insan gurubunun (kitlesinin), adı..
.
Ekonomisiyle, eğitimiyle (doğru ve faydalı eğitim),
sağlıklı ve mantıklı inançlarıyla, sosyal ve kültür yapısıyla,...
siyasal ve hukuk sistem anlayışıyla,
uymak zorunda bulunduğumuz, olgu...
Doğum öncesi, bu kelimenin, ne demek olduğunu,
bilmiyorduk... Yaşamımıza etkisini, huzurumuzun,
mutluluğumuzun, güvencemizin ve geleceğimizin,
en önemli, temel taşı biçiminde, karşımıza çıkacağını,
öğrenmemiştik.
Zaten de, seçim hakkımız yok idi...
Tıpkı, anne-babamızı, kardeşlerimizi, akrabalarımızı,
ülkemizi, dinimizi ve inanç yapımızla ilgili kültürümüzü,
seçemediğimiz gibi...
Aslında, "toplum" ve birey, birbirini doğuran değerler...
Biri ne kadar seviyeliyse, öteki de o kadar "kalite" ifadesiyle,
tanımlanıyor. Mutluluk ve huzur kaynağını oluşturuyor.
İçerisinde, sevgiyi, saygıyı, zarafeti, güveni ve refahı, barındırıyor.
Doğal olarak da;
Pek çoğumuzun, özlemini duyduğumuz, beklentilerin,
temelini oluşturuyor...
Ama, ne yalan söyleyeyim, ben şahsen, bu ifadelerin,
karşılığını bulduğu yapının, özlemini, çoğu zaman, hissettim...
Umutlanmak, mutluluğu yakalamak, geleceğe güvenle bakmak,
güzel hayaller kurmak, ömrümün büyük bölümünü, kapladı...
Bir türlü, imrendiğim "toplum" yapısını,
göremediğimi ve yaşayamadığımı, kabul etmeliyim...
Hayatı, algılamaya, kendimi idrak etmeye başladığım andan itibaren,
yaşadığım bu güne kadar, beni mutlu edebilecek, noktayı,
ne yazık ki, göremedim,
Dersem, abartmış olmam!...
Ne çocukluğumda, ne delikanlılık dönemimde,
ne üniversite eğitimim sırasında, ne iş hayatım
içerisinde...
Ve;
Ne de, ileri yaş noktasında, veya, emekliliğimde!...
Sonuçta;
Ne yazık ki;
Genellikle, hatalı "toplum" yapımızın varlığını, kabul ettim...
İçimi acıtsa da, yüreğimi burksa da, ruhumu ezse de!...
O nedenle;
Birlikte yaşamak zorunda olduğumuz "toplum" umuzun,
olumsuz yanlarını görüp, öz eleştiri yapmalıyız...
Medeni ve ileri seviyedeki örnek ülkelerin, "toplum" yapılarındaki,
"kalite"yi, örnek alıp, kendimize, çeki düzen vermeliyiz...
Kavgadan, gürültüden, başkalarının sınırlarına zarar veren,
özgürlük anlayışımızdan, yanlış demokrasi algılarımızdan,
ülkemizi, kaosa sürükleyen, farklı ve hatalı düşünce yapılarından,
zarar verici tartışmalardan ve mücadelelerden,
vaz geçmeliyiz. Düzelmesi için de, gayret sarf etmeliyiz...
Görgüsüz, hazımsız, kompleksli davranışlardan, uzaklaşmalıyız!...
Bencillik alışkanlığımızı, acımasızlığı, şiddet içeren,
anlayış yapımızı, terk etmeliyiz...Özgürlük ifadesinin,
başkalarının sınırlarını taciz etmeden, karşılık bulabildiğini,
çok iyi algılamalıyız...
"Toplum" un, bir parçası olduğumuzu bildiğimize göre,
kendi bireysel "kalite" mizi yükseltmeliyiz.
Çevremizin daha değerli ve huzurlu yapıya kavuşmasına,
katkıda bulunmalıyız. İyiyi, daha güzeli örnek almalıyız...
Sağlıklı, mutlu ve geleceğe güvenle bakan,
bireyler olmak istiyorsak eğer!...
Çünkü;
"Kalite"siz "toplum" içerisinde yaşamak zorunda bulunan bireyler,
mutsuz ve kahrederek yaşamaya, mahkum olurlar!...
Neticede, hem kendilerine ve hem de çevrelerine,
zararlı profiller, çizerler!...
"DAHA KALİTELİ BİR TOPLUM YAPISINA,
KAVUŞMAMIZ, DİLEKLERİMLE!..."
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!