"Spor..."
Dört harfli, kelime.
İçerisinde, neler barındırıyor, neler.
Bilinçli yapılması koşuluyla.
Faydaları, saymakla bitmez.
"Mucize" ifadesine yakışan bir kimlik.
Vefalı, güvenilir, sadık bir dost.
Siz, onu bırakmadığınız sürece, yaşam boyu,
sizi asla bırakmayacak olan bir sevgili.
Hem, öyle bir sevgili ki!...
Size, faydalı olmaya, bıkmadan, usanmadan,
devam eden, mükemmel bir arkadaş gibi!...
Sizi, kendinizle barıştıran, kötü ve zararlı düşüncelerden
uzaklaştıran, onurunuzu, kişiliğinizi, haysiyetinizi koruyan,
gururunuzu rahatlatan bir dost.
Böylesine, aranılan özellikleri, kendinizin dışındaki,
hangi insanda, bulabilirsiniz ki?..
Öz güveninize verdiği destek, olağan üstü...
Sevgi, saygı ve güven duygularınıza,
sağladığı hizmetin sınırları ise, ölçülemeyecek kadar geniş.
Tek bir cümle ile, tam da "aşık olmak" ifadesine yakışan bir kimlik.
Yani, yazımın başında belirttiğim gibi,
"spor"un yararları, sayılamayacak kadar çok.
Bu konuyu, kendi tecrübelerimden yola çıkarak,
bazı örnekler vermek suretiyle de, değerlendirmek istiyorum.
Öncelikle;
Şu hususu belirtmem gerekir...
İnsan oğlu, bilindiği gibi, beyin yapısı itibariyle,
diğer canlılardan ayrılan özelliklere sahip...
Bu yapı, çok iyi ve faydalı olabildiği gibi,
genellikle, kötü ve zararlı biçime de, dönüşebiliyor.
Düşünce, ruh ve psikolojik oluşumlar,
insan beyninin, en fazla etkilendiği faktörler olarak,
karşımıza çıkıyor.
Hayati önem arz eden zararlar, üretebildiği gibi,
kendisi, zarar gören konuma da, düşebiliyor.
Yaşamında, etrafındaki diğer kişiler tarafından,
maddi, ya da, manevi anlamda, haksızlığa uğratılabiliyor.
Tahrik ediliyor. Kullanılıyor. İstismar ediliyor.
Üzülüyor. Eziliyor. Tahammül edilmesi,
çok zor şartlara, muhatap oluyor. Sabır sınırları, zorlanıyor.
Beyin yapısı da, o ölçüde, karşılaştığı üzücü olaylara,
adeta, kilitleniyor. Neredeyse, suç işlemek noktasına geliyor.
İşte;
Tam da bu noktada;
"Spor" yapmak, haksızlığa uğrayan kişiyi,
haklı iken, haksız duruma düşmekten kurtarıyor.
Hırsını ve öfkesini, kendisine haksızlık eden kişiden,
ya da, kişilerden çıkarmak ve bu suretle,
suç işlemek konumunda olmak yerine,
kendisi ve kasları ile uğraşmayı tercih etmesi,
psikolojik anlamda, rahatlamasına, neden oluyor.
Böylece de, hem sağlığını ve hem de, yaşamsal itibarını,
korumuş oluyor.
Çünkü;
Beyin, artık, sadece;
"Spor" yapan kişinin, yorulan kasları ve iç organları ile
ilgileniyor. Üzüntülü ve sinir bozucu konulardan,
ister istemez, uzaklaşıyor. Üstelik, bol oksijen almak,
kaslardaki enerjileri, aktif yapıya dönüştürmek suretiyle,
vücut ısısını, faydalı biçimde arttırıyor ve böylece,
gereksiz yağlar ile zararlı hücrelerin atılmasına, neden oluyor.
Kan yapısındaki kalite yükseliyor. Hastalıklardan korunmak,
çok daha kolay hale geliyor. İlaç, doktor, hastane gibi,
moralimizi, olumsuz etkileyen faktörler, bedenden uzaklaşıyor.
Kişinin, benliğine yönelik güveni, sevgisi,
saygısı ve moral yapısı da,
olumlu anlamda, pekişiyor ve güçleniyor.
Diğer bir ifade ile, "spor" yapan kişi,
kendi kendisinin, en güvenilir ve doğru,
koruyucu hekimi sıfatına kavuşuyor.
Bedeli, kişinin, sadece ve sadece,
azim, sabır ve irade yapısıyla, ödenmiş oluyor...
Hem de;
Ömür boyu;
Mutlu, huzurlu, kendisiyle barışık,
güçlü ve ayakları üzerinde durabilen,
kişiliğini ezdirmeyen,
zaaflarını yenebilen,
kendisine olan saygı,
sevgi ve güven duygusunu,
hiç zedelemeyen,
sağlığını ve fiziğini koruyan,
özellikler kazandırarak...
"SPOR'UN, MUCİZE'Vİ FAYDALARI..."
yaşamımızın, sönmeyen ışığı ifadesindeki yerini,
asla, terk etmeden!...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!