Heeyyy... Televizyon programcıları!..
Heeyyy... Hukukçular!..
Heeyyy... Akademisyenler!..
Sizler ne yapıyorsunuz?..
Milletin duygularıyla, aklıyla, mevcut istek ve ihtiyaçlarıyla, alay mı ediyorsunuz? Dalga mı geçiyorsunuz?
İki de bir yeni ve gereksiz gündem yaratıp, beyin yıkıyorsunuz...
Milletin büyük bir kısmının, hayat zorlukları ve gerçekleriyle, bunalmış vaziyette, travma içerisinde olduğunun, farkında değil misiniz?
Bir çok insanın, çöp bidonlarından, atık toplayıp geçinmeye çalıştıklarının, farkında değil misiniz?
Görmüyor musunuz?
Duymuyor musunuz?
Mutsuz olduklarının bilincinde değil misiniz? Hepinizin tuzu kuru anlaşılan. Hayatınızda, mesleki formasyonunuzu kılıf olarak kullanarak, oyun oynuyorsunuz, galiba...
Kendiniz için, "HUKUKSUZLUĞA HAYIR!.." sloganıyla, yürüyüş yapacağınıza, "YOKSULLUKLA MÜCADELEYE EVET!.." sloganıyla yürüyüş yapın!
Yediğiniz ekmekte emeği geçen, fırın işçilerinin çalışma koşullarına ilişkin, feryatlarına kulak verin.
Çözüm üretilmesine yardımcı olun. Ülkemiz insanlarına uygulanan, hukuksuzluğa, "artık orada dur!.." deyin.
Onlarca yıldan beri, kendi kafanıza göre, gündem yaratıp, hislerinizi tatmin ediyorsunuz.
Milletle, oyuncak gibi oynuyorsunuz. Türkiye'mizin, bugünkü kaosun içerisine, sürüklenmesinde, bir çoğunuzun rolü var.. İnsanların mağduriyetinde, sorumluluğun, büyük bölümü, sizlerin içinizdeki, bencil ve duyarsız kişilere ait...
Yıllardan beri göremediğiniz gerçeği, görün artık...
Çünkü, gerçekten, esas hukuksuzluğun yaratıcısının, kendi içinizdeki, mesleğini kötüye kullanan, birçok hukukçunun olduğunu, fark ve kabul edin artık!..
Ülkemizdeki hukuk sisteminin, yıllardan beri dip yaptığının en açık göstergesi, milletin büyük bölümünün yoksullukla mücadelesidir ve mutsuzluğudur...
Görün ve anlayın...
NOKTA...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!