"Evet"çiler!..."Hayır"cılar!...
Kıyasıya bir mücadeleye tanık oluyoruz!...
Tamam!...
Mücadele etmek güzel!...
Kazanmak için meşru ve faydalı olsun diye, hepimiz,
tabii ki mücadele edelim!...
Edelim de!...Nasıl?...
Ah!...Bu soruya, güzel bir cevap verebilsek!...
Keşkeeee!...
Ama;
Ne çare!...
Güzel bir cevap vermek şöyle dursun!...
Soruyu bile anlayamıyoruz!...
Güya, birlik ve beraberlik istiyoruz!..
Barış isitiyoruz!...
Oysa, ortadan tam ikiye ayrılmamız için, büyük çaba gösteren,
kötü niyetliler var!...Farkında bile değiliz!..
Hem de içimizde!...Açıkçası, bu güzelim ülkemizi, insanlarımızı,
iç savaşın eşiğine taşıyorlar (Allah korusun), farkında bile değiller!..
Türkiye, adeta sırat köprüsünden geçiyor!...
Yani, bıçak sırtında!...Ne tarafa düşeceği belli değil!...
Fakat, belli olan bir gerçek var!..
Bu mücadele böyle devam ederse,
korkarım,her iki taraf da, ülkemize huzur getirmeyecektir!...
Tam tersine, bu günlerimizi bile arayacağımız günler yakındır!...
Neden mi?...
"Hayır"cılara bakıyorum!...
Hataları ve kusurları o kadar çok ki!...
Saymakla bitmez!...
Sözde, idealist, dürüst, cumhuriyet ilkelerine bağlılar!...
Rahmetli Atatürk'ü çok sevdiklerini iddia ediyorlar!...
Oysa, rahmetlinin yattığı yerde, ruhunu rahatsız ediyorlar!...
Çünkü, hiç birisi, gerçek anlamda,
Atatürk ilke ve inkilaplarına, sahip çıkamadılar!...
Onlarca yıldan beri;
Mevcut cumhuriyet rejimini, istismar ettiler!...
Hep kendi menfaatlerini ve isteklerini, ön planda tuttular!...
Ekonomik alanda. Hukuk alanında. Sosyal, kültürel ve eğitim alanlarında, hep kendilerini, sıra dışına taşımaya çalıştılar!...
Tuzları kuru biçimde, kendileri gibi düşünmeyenleri horladılar!...
Ekonomik ve eğitim yapısı düşük olanları,
cahil olarak değerlendirdiler!...
Adeta, her platformda, aşağıladılar!...
Köylü dediler!...Çoban dediler!...Angut dediler!...Hain dediler!...
Kendi lüks hayatlarının bakış açısıyla,
milletin, büyük çoğunluğuna sahip yoksul kesimi,
devamlı suçladılar!...
Yani;
Uzaktan kumanda ile, bulundukları yerden, uzaklardaki problemli kent halkını, olayları, taraflı köşe yazılarının ve haberlerinin etkisiyle,
değerlendirmeye çalıştılar!...
İyi mi yaptılar?...
Asla iyi yapmadılar!...Hiç dövünmesinler!...
Eğer, bu günlerden, şikayet ediyorlarsa,
hayatlarında, hiç değilse, bir kez olsun,
aynaya bakıp kendilerini görsünler!...
Öz eleştiri yapmayı öğrensinler!...Kendilerini test etsinler!...
Veee!..."Biz, nerede hata yaptık desinler!..."
Kendilerini, milletin büyük çoğunluğuna, neden sevdiremediklerini, araştırıp, öğrensinler!...
Neden iktidar olamadıklarını, sorgulasınlar!..
Siyaset alanlarında, mahalli seçimler sonucu,
kazandıkları belediye başkanlığı hizmetlerinde,
niçin başarısız olduklarını, araştırsınlar!...
Kısacası;
Şikayet ettikleri bu günkü yönetimin esas yaratıcısı ve sorumlusu,
muhalefetin, ta kendisidir!..."Hayır"cılardır!...
Hiç ağlamasınlar!..."Evet"i, kendileri yarattıllar!...
Hep, ben bilirim dediler!...Benim dediğim olacak, dediler!...
Eğer, "evet"çileri ikna edemiyorlarsa, inandıramıyorlarsa,
kusur, kendilerindedir!...
Demek ki;
Onlarca yıldan beri,aşağıladıkları, horladıkları, cahil damgası vurdukları halkın, büyük çoğunluğunun, güvenini ve sevgisini, kazanamamışlar!...
Mücadele biçimlerini, karalayıp, tahrik ederek sürdürüyorlar!..
Eski ve sinir bozucu sevimsiz konuları, konuşmaları,
çelişkili ifadeleri sebep göstererek, broşürler dağıtarak,
kafaları bulandırmaya çalışarak bir yere varılamayacağını,
fayda getirmeyeceğini, halen öğrenemediler!...
Yine de;
Allah, yanlış yolda gidenleri islah etsin, hidayet versin!...
Hepimizin yardımcısı olsun!...Barış içerisinde, birlik ve beraberlik,
nasip etsin, diyoruz!...Her iki tercih de, ülkemize fayda getirsin!...
İnşallah!...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!