"EĞER HATALIYSAM!... ÖZÜR DİLEMEK, GÖREVİMDİR!..."

Yıllardan beri, yazıyorum. Söylüyorum.
Şartlarımın elverdiği ölçüde, araştırıyorum.
Bilgi ediniyorum. İnanmak istiyorum.
Genellikle de, tüm öğrendiklerime, iyi niyetle,
yaklaşıyorum ve sonucunda, düşünceler üretiyorum.
Ürettiğim düşüncelerimi de, okuyucularımla paylaşıyorum.
Doğru olduğunu kabul ederek......

Bilgilerimin bazılarını, görerek, canlı tanığı olarak,
bazılarını da, duyarak, okuyarak ve üçüncü şahıslardan,
dinleyerek, elde ediyorum...
Pek tabii ki, bütün bu bilgilerimi, karma noktasına taşıyorum.
Harmanlıyorum. Analiz ve mantık muhasebesi yapıyorum.
Daha sonra da, okuyucularımla paylaşıyorum...

İşte;
En önemli konu, bütün bu aşamalardan sonra, başlıyor..
Paylaşma noktasına gelen, duygularımın,
düşüncelerimin ve fikirlerimin temelini oluşturan,
bilgilerimin, değerlendirmelerimin ve yorumlarımın,
son derece isabetli ve yararlı olması zaruri oluyor...
Çünkü, eğer bu bilgilerde, değerlendirmelerde,
fikirlerde ve yorumlarda, isabet yok ise,
ya da, faydalı olması bir yana, zarar verecek noktada,
yoğunlaşmışsa, yazılarımın, hiç bir kıymeti kalmıyor...

Açıkçası;
Yazarlık yapmaya çalışan bir kişinin,
yazılarını deklare ederken,
iki kere düşünmesi gerekiyor.
Birincisi, bilgilerinin sağlam kaynaklara dayanması...
İkincisi ise, doğru yorumlanması ve faydalı biçimde,
kamu oyu ile paylaşılması...

Pek tabii ki;
Bu paylaşımdaki sorumluluğumuzu, idrak ederek...
Tahrik eden, karamsarlık alanları yaratan,
şahısları tahkir eden (aşağılayan), taraflılık sergileyen,
böylece de, okuyucuları ve dolayısıyla,
toplumumuzu kamplara bölebilecek riski bulunan,
ifadelerden, cümlelerden, kaçınmak gerekiyor.
O nedenle de, bir yazarın, kendi duygu, inanç,
düşünce ve tercihlerini bir tarafa bırakması, şart oluyor...

O nedenle;
Bir yazarın;
Mevcut bilgilerinin, deklare edilmesi sonucunda da,
yayınlanan yazılarının,
okuyucuları tarafından, nasıl değerlendirile bileceğini,
karşılaşılacak tüm olasılıklarını, çok iyi hesap etmesi gerekiyor.

Bugüne kadar;
Yüzlerce yazım, yayınlandı.
Kimi yazılarım, duygu içerikli ve esnek ifadelerle oluştu.
Kimi yazılarım ise, daha somut verilerle,
kanaatlerimin yapısını, gündeme taşıdı.
Ne kadarı doğru idi?...Ne kadarı, yanlış?...
Bu sorulara, zaman cevap verecektir.

Ama, ben yine de;
Hemen her konuda, ciddi emek ve zaman harcayarak,
meydana getirdiğim yazılarımda, edindiğim bilgilerin,
doğruluğuna inanarak, paylaştım...

Bütün bunlara rağmen;
Mutlaka, hatalarım da olmuştur diye düşünüyorum.
Çok dikkatli ve özen göstererek yazdığım halde,
okuyucularımın da, çok önemli değerlendirmeleri,
yorumları ve doğru bildikleri düşünceleri olduğunu biliyorum.

Bu noktadan hareketle;
Yazmış olduğum ve yayınlanan tüm yazılarımda,
gerek bilgilerimle, gerek yorumlarımla, gerekse,
düşüncelerimle ve tercihlerimle, olası hatalarımdan dolayı,
özür dilemek, görevimdir...
Okuyucularımın, taktir ve kanaatlerine saygılı olmak,
tüm yazılarımın, iyi niyet, barış, birlik ve huzur ortamı yaratmaya,
yönelik olması hususunda, sorumluluk hissettiğimin,
bilinmesini diliyorum...

Saygılarımla...