Alt yapı deyince, genellikle, fiziki yapı gelir aklımıza!... Yollar, inşaatlar, elektrik, su, kanalizasyon, köprüler, barajlar, hava alanları, telekomünikasyon, iletişim, doğal gaz ve saire!
Eğer, bu fiziki alanlarda, kalite düşük olursa, sel, göçük, heyelan, yıkım, su ve elektrik kesintileri, TV yayınlarında aksamalar gibi, daha pek çok problem, hayatımızı olumsuz etkiler!
Ancak, kısa zaman içerisinde, tamir edilip, mağduriyetler giderilebilir!
Daha sonra da, alt yapıdaki kalite, yükseltilebilir ve bu tür mağduriyetler, azaltılabilir!
Ancak: Bir millet topluluğunun, alt yapı kalitesinden söz edecek olursak, tarifimiz, çok daha farklı olmalıdır!
Tüm dünya ülkelerinde, özellikle gelişmiş toplumlarda, insan alt yapısı, son derece büyük önem kazanmaktadır!
Yani, öncelik sırası, Milletin kalitesinde değerlendirilir ve yerini bulur!. Bunun için maddi ve manevi anlamda, birçok yapı özelliğine ihtiyaç vardır!.. Bu ihtiyaçları sıralayacak olursak, şunlardan söz etmemiz gerekir!
Eğitim faktörü: Sadece okul eğitimiyle sınırlı olmayan, önemli özellikte, aile, çevre, toplumsal yaşam biçimindeki alışkanlıklar, kültür yapısı, örf adet ve gelenekler, söz konusudur!. Din ve inanç faktörü: Pek tabii ki, dinsiz ve inançsız bir toplum düşünülemez!. Her toplumun, kendi yaşamsal varlığını sürdürebilmesi için bir din ve inanç desteğine, ya da, gücüne ihtiyacı vardır!. Olmalıdır da!. Çünkü, bireylerin ve toplumların, birlikte, birbirlerine zarar vermeden yaşayabilmeleri için, manevi yardıma ihtiyaçları vardır!. Burada, samimiyet ve düzgün ahlak anlayışı, büyük önem kazanmaktadır!
Tüm duygu, düşünce ve çeşitli fikirler, bu çerçevede ortaya çıkar!. Farklı ve birbirlerine zıt biçimde oluşsalar da, niyet, dürüstlük ve mantık fonksiyonları nedeniyle, faydalıdırlar!
Aksi taktirde, dinde ve inançta sahtekarlık, aldatma, çıkar ve menfaat uğruna argüman olarak, yani, vasıta olarak kullanmayı tercih eden toplumlar, yöneticiler, siyasetçiler ve iş çevreleri, kendi felaketlerini hazırlamışlar demektir!
Neticede, kayıp ve hüsran dolu bir yaşam, "kurunun yanında, yaş da yanar" misalinde olduğu gibi, kabahati olmayan kaliteli insanları da içerisine alarak, mutsuzluğun ve mağduriyetin tarifi olur!.. Hak ve hukuk faktörü: Toplum alt yapısının kaliteli olabilmesi için, temel şartlardan birisi de, birlik ve barışın vazgeçilmezi kabul edilen, hak kavramının, hukuksal alanda, değerini ve uygulamasını bulmasıdır!. Bir başka ifade ile, eşit paylaşım, hakça dağılım, otonom sistemindeki işlerlik, kavgaları, anlaşmazlıkları, mutsuzluğu ve öfkeyi önleyen, en önemli olgudur!. Yani, barışın, huzurun ve mutluluğun, ön şartıdır!. Ancak, bunun olabilmesi için, disiplinli, şeffaf ve caydırıcı uygulamalara, ihtiyaç vardır!
Ekonomi faktörü: Alt yapı kalitesinin yükselmesinde, en önemli unsur olarak kabul edilen ögelerden birisi de, kuşkusuz, ekonomik şartlar ve asgari geçim endeksidir!. Yaşamsal ihtiyaçların karşılanması, bu faktörün sağlıklı yürümesine bağlıdır!. Eşitlik içerisinde, yeterince dağılımın özünde, ekonomik verilerin, fevkalade önemli bir yeri olduğunu belirtmek, zorunludur!
Çekirdek aile yapılarının bile, iyi geçimi, huzuru, sağlığı ve mutluluğu için, ekonomik güçlerinin, , normal çizgide seyretmesi gerekir!. Ayni zamanda, toplumsal barışın da temel şartıdır!.. Sonuç olarak: Eğer, bir ülkede, millet, toplum, aile ve birey yapısı, yukarıda belirttiğim, tarif ve açıklamalara, olumlu anlamda uygun ise, alt yapı kalitesi, iyi demektir!
Olumsuz anlamda ise de, alt yapı kalitesi, düşük, demektir!. Ülkemizin (Türkiye'mizin), bu yazı çerçevesinde bulunduğu noktayı dikkate alarak, toplum alt yapı kalitemizin, hangi noktada olduğu değerlendirmesini, okurlarımın görüşlerine bırakıyorum!...
Saygılarımla!...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!