"Akıl ve zeka..."
Beynimizin faaliyetindeki anlatım...
Herkesin, farklı farklı...
Kişinin kendisine özel bir yaşam iksiri...
Yaşam kalitesini belirleyen, hayatı kolaylaştıran,
hatta, daha keyifli ve mutlu bir süre geçirmek için,
gerekli olan bir olgu...
Ya da, tam tersi!...Mutsuzluğumuzun, kayıplarımızın,...
baş sorumlusu...Üzüntülerimizin yaratıcısı...
Yani, "akılsızlık, zeka eksikliği!..."
Hepimizin;
Daha ana rahmindeyken oluşan bir organımız...
Beynimiz...Her bireyin, kendine özgü yapısıyla bağlantılı...
Genetik faktörlerin yanı sıra, çevredeki olaylardan etkilenen,
zaman içerisinde, kişiye özel bir yapı oluşturan "beyin",
tüm hayatımızı yönlendiren, kaderimizi çizen, en önemli organ...
Taa, tepeye oturmuş...Kalkmak bilmiyor!...
İlle de benim dediğim olacak, diyor!...
Tüm bedenimizin, ruhsal yapımızın, başarılarımızın,
ya da başarısızlıklarımızın, yaratıcısı...
Kafa tasımızın içerisinde, (şahsına) münhasır yapısı ile
organlarımızın tamamına hükmeden, bulunduğu bedeni,
iyi ya da kötü yönlendirmeye muktedir olan olağan üstü,
bir enerji kaynağı...Durmaksızın, hayat boyu, çalışıp duruyor...
Üretmeye devam ediyor. Her olayda, tecrübe kazanıyor...
Öğreniyor. Öğretiyor. Biriktiriyor. Dilediği biçimde kullanıyor...
Zaman zaman, yanlış komutlar veriyor. Bazen de doğru ve mantıklı
fikirler üretiyor...Duygularımızı kontrol ediyor. Sabır, inanç, irade,
azim, çalışkanlık, sevgi, saygı ve güven gibi doğal davranış faktörlerini,
yaratıyor...Kişiliğimize monte ediyor. Sonuçta da, hayat yolumuzun,
düzgün ve faydalı, ya da, bozuk ve zararlı haritasını, belirliyor...
İşte;
Bizler, bu gelişimde, "akıl ve zeka" deyiminin, yaşam içerisindeki,
fonksiyonlarını, kimliğimize getirdiği özelliklerin sorumluluklarını,
fark ediyoruz. Bu iki kelimenin, ne kadar önemli bir faktör olduğunu,
bedensel, ruhsal, organsal ve yaşamsal yapımızın, olmazsa olmazı,
kabul ediyoruz...
Evet;
Gerçekten, hepimizin, tüm yaşamımız boyunca, ihtiyaç duyduğumuz,
hem kendimiz ve hem de çevremiz için, faydalı olmaya yönelik,
kullanmaya çalıştığımız "akıl ve zeka" olgusu, mutluluğumuzun da,
temelini, teşkil etmektedir.
Dolayısıyla;
Gördüğümüz, dokunduğumuz,
yani, bizzat tanık olduğumuz tüm olaylarda,
hayatımıza etki eden konularda,
bizlere, doğru ve isabetli yol çizen,
kötülüklerden ve üzüntülerden koruyan,
adeta, bir zırh gibi, etrafımızı çeviren,
"akıl ve zeka" faktörünü,
çok iyi değerlendirmeli ve kullanmalıyız...
"DAHA KALİTELİ BİR YAŞAM İÇİN!..."
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!