"Ah bir anlayabilsek!..." diyorum.
Bu yazımı, tarafsız düşüncelerimle,
vicdan duygularımı da devreye sokarak, yazıyorum.
Hiç kimsenin tarafını gözetmeden,
objektif gözlemlemelerimle, dile getirmeye çalışıyorum.
Ve...
Genellikle, Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticilerine, sempatizanlarına,...
tercih edip oy verenlerine, seslenmek istiyorum.
"Ah bir anlayabilsek!..." diyorum.
Şimdi bana soracaksınız. Neyi anlayabilsek? diye.
Söyleyeyim;
Sizler gibi düşünmeyenlerin, eleştirilerini ve bu eleştirilerinde,
neyi, niçin ve hangi endişeler içeren konuları kastettiklerini,
"ah bir anlayabilsek!..." başlığı ile gündeme taşıyorum.
Emin olalım ki;
O'nlar da (muhalifler), inanç ve ibadet felsefelerini, kalplerinde,
duygularında ve tüm benliklerinde, yaşıyorlar.
O'nlar da (muhalifler), inanan ve inanmayan, Allah'ımızın yarattığı,
kulları olarak, kutsal kitabımız, Kur'an-ı Kerim'in ayetlerine,
tefsirlerine, bağlılık ve saygı içerisinde yaşıyorlar.
O'nlar da (muhalifler), birlik, beraberlik, huzur ve barış ortamında,
sevgiyle, saygıyla, güvenle ve mutlu biçimde, yaşamak istiyorlar.
O'nlar da (muhalifler), ülkemizin fiziki yapısının, olumlu çalışmalarla,
güçlenmesini ve güzelleşmesini arzu ediyorlar.
O'nlar da (muhalifler), ekonomimizin iyi olmasını, ülkemiz insanlarının,
mutlu yaşamaları için uygun alt yapının oluşmasını, istiyorlar.
O'nlar da (muhalifler), Müslüman' lığın birer ferdi olarak, camilere, imamlara, farklı dinlere mensup kişilerin ibadet ettikleri mekanlara, sevgi,
saygı ve ihtimamla yaklaşıyorlar.
Yani, sözün kısası, o'nlar da (muhalifler), inanç ve ibadetlerini, beyinlerinde, kalplerinde ve ruhlarında, sevgiyle, barındırıyorlar. Yaşatıyorlar...
Peki;
Öyleyse;
Neden, farklı düşünüyorlar?
Neden, eleştirel noktalarda, sürekli mücadele ediyorlar?
Neden bazı uygulamalara karşı, kendilerini ve ülkemizi,
savunma ihtiyacı hissediyorlar?
Neden, yapılan, yapılacak olan projelere, gelişmelere,
oluşumlara ve olaylara, itiraz ediyorlar?
Daha da önemlisi;
Bin bir zahmet ve meşakkatle kurulmuş bulunan,
dünyanın bile imrenerek baktığı ve model olarak benimsediği,
Cumhuriyet Rejimini, kuruluş ilkelerini ve varlığını,
koruyabilmek, geliştirebilmek için;
Neden yoğun çaba gösteriyorlar?
Hiç, bu soruları, kendi kendimize sorduk mu?
Cevaplarını merak ettik mi?
Öğrenmeye ve anlamaya çalıştık mı?
İşte, ben bu nedenle, böyle bir yazıyı oluşturup,
tüm AKP yöneticisi, fanatik sempatizanı, siyasetçisi olan,
tüm kişilere ve guruplara, sormak gereği duydum. Açıkçası.
"Ah, bir anlayabilsek!..." Bu neden ile başlayan soruların,
içeriğini ve tabii ki, cevaplarını...
Ama, gene de, yukarıdaki sorulara cevap niteliği taşıyan,
düşüncelerimin, bir kaçını, belirtmek istiyorum.
1- Cumhuriyet rejimi ve ilkeleri, dünyanın en iyi yönetim sisteminin,
var oluş sebebi ve bir göstergesidir.
2- Cumhuriyet rejimi ve ilkeleri, kendisinden, asla vaz geçilmemesi
gereken, uygulandığı toplumun, her türlü, maddi ve manevi,
menfaatlerini koruyan, geleceğini güven altına alan, bir idare tarzının,
açık ve etkin yapısını oluşturmaktadır.
3- Cumhuriyet rejimi ve ilkeleri, tüm Türk toplumuna (milletine),
emanet olarak bırakılan, en önemli mirastır.
4- Cumhuriyet rejimi ve ilkeleri, uygulandığı ülkede, ayrımcılığı,
haksızlığı, hukuksuzluğu, adaletsizliği, her türlü dengesizliği,
kabul etmez. Tam tersine, çağdaşlığı, mükemmelliği ve en üst seviyede,
eğitim alanları yaratmak felsefelerini, benimser.
5- Cumhuriyet rejimi ve ilkeleri, uygulandığı ülkelere ait olan,
tüm maddi ve manevi değerlere, sadakatle bağlıdır. Satılmasına,
devredilmesine, kiralanmasına, ya da yok olmasına,
asla izin vermez.
6- Cumhuriyet rejimi ve ilkeleri, uygulandığı ülkemizde,
tüm etnik gurupları, değişik din ve mezhep farklılıklarını,
koruyup kolladığı gibi,
Müslümanlığı, Camilerimizi, inanç ve ibadetlerimizi, oluşturan,
maddi ve manevi yapılara da destek veren,
en önemli varlık anlamına gelmektedir.
7- Cumhuriyet Rejimi ve İlkeleri'nin kurucusu, Ulu Önder, Merhum,
Mareşal, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile, tüm
şehitlerimize, vefa borcumuzu yerine getirerek, sadakatimizi ve
hatıralarına, bıraktıkları mirasa sahip çıkılmasını önemsememiz
gerekmektedir.
Daha, sayılabilecek binlerce faydalı örnek vermek mümkündür.
"Cumhuriyet Rejimi ve İlkeleri" konusunda...
İşte;
Bu vesileyle, şu hususu, altını çizerek vurgulamak istiyorum ki;
Ülkemizde, mevcut yönetime, iktidar partisi AKP' ye karşı rekabet,
karşı oluşum, ya da, mücadele gibi görünen, faaliyetlerin, düşüncelerin,
fiillerin ve itirazların özünde, "Cumhuriyet Rejimi ve İlkeler" i ile
var oluşunun korunması ve kollanması, keyfiyeti yatmaktadır.
"AH, BİR ANLAYABİLSEK!..." Bütün sorunlar, kendiliğinden,
çözülmüş olacak. Huzur, sükun, barış, kardeşlik ve mutluluk,
hepimizin benliğini saracak...
"OLAMAZ MI?...BENCE BAL GİBİ DE OLUR!..."...UMUYORUM...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!