"İnsan!..."
Doğanın en güçlü canlı varlığı!...
Gücünü beyninden ve sınırsız duygularından alıyor......
Beyni mükemmel çalışıyor. Bedenini sollamış!...
Müthiş bir hızla gidiyor...Gidiyor!...
Kimi zaman doğru şeyler yapıyor!...
Ama, çoğu zaman, yanlış ve zararlı şeylere imza atıyor...
Ekolojiye, çevresindeki canlı cansız tüm varlıklara,
adeta işkence ediyor...Hem de gözünü kırpmadan.
Sınır tanımayan duygularını tatmin etmek için,
şeytanla işbirliği yapmışcasına, aklını kullanıyor...
Kendi cinsine bile zarar veriyor...
Bindiği dalı kesiyor. Neslini tehlikeye atıyor...
Hırs, ihtiras, bencillik, doyumsuzluk,
aç gözlülük, kin, nefret ve kavga
hisleriyle kurgulanmış insanoğlu,
dünyanın en acımasız savaşçısı oluyor...
Bir türlü frenlenemiyor!...
Sanki, dünyayı yok etmek için yaratılmış!...
Şu anda 7 milyar olan nüfusunun, 2050 yılında,
9 milyara çıkacağı tahmin ediliyor...
Pek tabii ki, diğer canlıların zarar görmesi,
kaçınılmaz sonuç olarak, önümüze geliyor.
Kazanma isteğini tatmin etmek için,
yapamıyacağı şey yok.
Ama, aslında, gerçekten kazanıyor mu?
Ya yoksa, dünyaya acı ve iğrenç bir iz bırakıp,
kötü tohumlarını ektiğini ve böylece,
zararlı filizlerinin büyümesine,
neden olduğunu, görmek mi gerekiyor?...
Tabii ki, "İNSANOĞLU"nun ekolojiye, tüm çevresine,
kendi nesline bile, çok zarar verdiğini dikkate almak,
en önemli konu olarak, karşımıza çıkıyor...
Organik canlıların en akıllısı ve donanımlısı kabul edilen,
dünyaya geldiği milyonlarca yıl önceden beri,
çevresindeki canlıların neslini olumsuz etkileyen,
doğanın dengesini bozan, karnı doysa bile,
gözü bir türlü doymak bilmeyen, "İNSANOĞLU",
bir bakıma, kendi sonunu da, tehlikeye sokuyor.
Hayatı, mutluluk için yaratılmış bir alan olmaktan ziyade,
sıkıntı, üzüntü, acı ve ızdırap üreten bir meydan haline,
dönüştürüyor. İnsanoğlu'nun içerisinde,
istisna biçiminde kabul edebileceğimiz, yukarıda tarif ettiğim,
olumsuz özellikerin dışında kalan, çok iyi ve mükemmel,
düşünce ve duygulara sahip olanlar da çıkıyor mutlaka..
Ancak, sayısal biçimde, ne yazık ki, yeterli olmuyor.,
Her konuda faydalı olabilen insanlar, azınlıkta kalıyor.
Yani;
Dünyanın yaşam koşulları, kötü niyetli özellikleri itibariyle,
olumsuz düşünce ve duygulara sahip olan insanların,
güdümü ve kontrolü altında oluşuyor...
O nedenle, doğa, sosyal yaşam, ekonomik yapı,
insanlar başta olmak üzere, tüm canlılar için,
tehlikeli alanlara doğru sürükleniyor..
Sonuç olarak;
"İnsanoğlu"nun büyük bir bölümünü etkisi altına alan,
kötü ve olumsuz özelliklerin, iyilik yönünde değişimini sağlamak,
yaşamakta olan her insanın, görevi olmalıdır.
Dünyanın, kötülüklerden ve tehlikelerden uzaklaşabilmesinin,
tek çözüm yolu, faydalı, olumlu ve mutluluk üreten alanların,
çoğaltılması ile mümkündür..."
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!