Şahsi koleksiyonuma “Dr. Bülent Zeren” ismini verdim, sosyal medyadan takip edenler bilir. Bülent Zeren’i hatırladıkça, onun bu kente, bu kulübe ve bizlere olan katkısını hatırlatmak istiyorum. Tarihi korumak isteyen bir Karşıyakalı, bir İzmirli olarak geniş çaplı bir “spor tarihi” koleksiyonuna sahibim. Her geçen gün orijinal belge ve objelerle güncellenen bir koleksiyon bu. İlk rozetlerimizden, bu kentte ilk kez oynadığımız futbolun tarihi belgeleri olan fotoğraflara kadar birçok belge ve obje koleksiyonda yerini aldı.
Hatırlarsınız, kulübümüzün 110. yılı vesilesiyle belediye başkanımız Sn. Cemil Tugay, ilk rozetimizin replikasını yaptırmış ve 1 Kasım’da başta Karşıyaka Spor Kulübü Divan ve Yönetim Kurulu Başkanlıkları olmak üzere dağıtmıştı. Sağ olsun; tarihimize sahip çıkmak isteyen, kulübümüzün tarihini korumak isteyen bir gence, bana destek olmuştu. Birlikte, Karşıyaka tarihine imza atmıştık.
Tabii yüzlerce orijinal fotoğrafımız oldu; hem İzmir hem de büyük çoğunluğu Karşıyaka olmak üzere, spor tarihimiz konusunda. Karşıyaka Spor Kulübü'nün ve İzmir'in spor tarihine dair yapılan araştırmalar, yeni belgeler, objeler ve fotoğraflar sayesinde daha da derinleşmiş ve zenginleşmiştir. Bu tür çalışmalar, tarihin önemli bir parçasını gün yüzüne çıkarırken, aynı zamanda geleceğe de ışık tutmaktadır. Ancak, bu değerli kaynakların kulüp ve tarih komiteleri tarafından daha fazla sahiplenilmesi ve takdir edilmesi, kulübün tarihine olan vefa borcumuzun bir parçası olmalıdır.
Gelelim koleksiyonuma kattığım ve koruma altına aldığım son belgelere. Hatırlatayım, ülkemizin kurucusu Gâzi Mustafa Kemal Atatürk’e İzmir’de bir suikast düzenlenmek istenmiş, fakat başarılı olunamamıştır. Bunun tarihsel olarak birçok sebebi vardır. Ama bizi ilgilendiren, milli mücadele kahramanı kurucumuz ve o dönemki başkanımız Fikri Altay’ın tertip ettiği mitingdir. İşte bu önemli günlerde Gâzimiz Karşıyaka’da ağırlanmış, kulübümüzü ziyaret ederek tarihe mal olmuş o meşhur sözlerini şeref defterimize yazmıştır.
"Bu defaki ziyaretimde geçen aylardaki masraf ve mesainizin kıymetli eserlerini gördüm. Teşekkür ve tebrik ederim."
Gazi Mustafa Kemal
(24 Haziran 1926)
İmzalayanlar: İsmet İnönü, Fahrettin Altay Paşa, Dr. Tevfik Rüştü
İşte bu mühim günlerde, Türk sporu ve sporculuğunun nabzını tutan, Çelebizâde Sait Tevfik Bey’in sahibi olduğu ilk Türk spor mecmualarından “Spor Alemi” dergisinin, 30 Haziran 1926 ve 7 Teşrinievvel (Ekim) 1926 tarihli nüshalarını, “Dr. Bülent Zeren” adını verdiğim koleksiyonumda koruma altına aldık.
İLK KEZ ORTAYA ÇIKARDIĞIMIZ YENİ BELGELER!
30 Haziran 1926 tarihli, ilk ulusal spor mecmualarından “Spor Alemi” dergisinin kapağında Karşıyakalılar var. İki fotoğraf kullanılmış kapakta. Üstteki fotoğraf, herkesin malumu olduğu, İsmet Paşa’nın sporcularla birlikte Karşıyaka sahillerinde kürek çekerken çekilmiş fotoğrafı. Fotoğrafta serdümende (kayığı kullanan) İsmet Paşa, Karşıyaka Spor Kulübü’nün İtalya’dan sipariş ettiği dört tek fırtasında (kayık) diğer üç sporcudan birisi ise kulübümüzün kurucularından ve ilk sporcularından milli mücadele kahramanı Zühtü Işıl.
Alttaki fotoğraf ise geçen sene benim de katkı verdiğim Sn. Aybala ve Nejat Yentürk’ün küratörlüğünde açılan “Bir Millet Uyanıyor” isimli sergide ilk defa yayınlanan Karşıyakalı kürekçileri gösteren fotoğraf. Bu iki değerli Karşıyaka fotoğrafının ulusal bir dergide kapak olması, kulüp tarihimiz açısından paha biçilmezdir.
Tabii ki bunları koruma altına almak ve sizlere bu önemli bilgileri sunmak da öyle. Tarihimizi korumaya, doğru bilgileri ortaya çıkarmaya ve genç nesillere aktarmaya özenle devam edeceğiz.
Gelecek sayıda, 7 Teşrinievvel (Ekim) 1926 tarihli Spor Alemi dergisinden sürprizlerle devam edeceğiz. Ayrıca, uluslararası kültür ve spor alanında önemli bir yer alacak Sn. Gökmen Küçüktaşdemir’in hazırladığı, kulübümüz ile birlikte, sevgili dostlarımız Feruz Bozaslan ve diğer Karşıyakalı arkadaşlarımızın Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından “Fair Play” ödüllü hikâyesini aktaran “Dostluk Kazansın” isimli projeden ve bu projeye camiamızın bakışını aktaracağız.
Malum, bu konuya İzmir’de sadece benim de yönetim kurulunda bulunduğum İZVAK (İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı) ve son olarak İzmir Beşiktaşlılar Derneği sahip çıktı.
Neden kulübe, yönetime, divana ulaşamadığımızı bu satırlardan aktaracağız. Büyük Gâzi’nin 1919 yılında buyurdukları gibi:
"Efendiler! Bilinen hakikatlerdendir ki, tarih; bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez."
Tarihi yazmaya devam edeceğiz.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!