Sözün bittiği yerdeyiz.
Yaklaşık 20 gündür göçük altında ruhumuz. Bu acıyı tarif etmek için sözcükler aradım tam o anda Zülfü Livaneli yetişti imdadıma.
Bu gece gökyüzünde yıldızlar değil, sevdiklerimiz var.
6 Şubat 2023’te saat 04:17 ve 13:24 saatlerinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 12 vilayetimizi etkileyen iki büyük deprem dolayısıyla ülkemize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yaralanan yüzbinlerce canımıza şifalar diliyorum, vefat eden yaklaşık 50bin canımızı ise rahmetle anıyorum.
Evet felaket büyük. Dünya tarihinde belki de bu kadar kısa zamanda üst üste böylesine yüksek şiddetli deprem çok nadir.
Ancak biz insanız ve 21.yüzyıldayız. Teknoloji ve bilim uzay çağında. Bu çağda insanın yapamadığı bir şey kalmadı artık.
Bahaneler acılarımızı hafifletmiyor bunu bilin! Bu acının sorumluları koltuklarından kalkacak!
Acımızı bile dile getiremiyoruz bu ülkede artık…
Söylenecek çok fazla şey var ancak söylemeye artık dermanı kalmadı milletimizin.
Takdir-i ilahi, kader gibi inançsal sözlerle sorumluluklardan kaçılmaz!
Devletin dini adalettir!
Bilim ve dayanışma tek gerçeğimiz. Bu sayede aşabiliriz zorlukları.
MALATYA-YEŞİLYURT-İNÖNÜ CADDESİ
Bu sokakta doğdum ben. Bir 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü.
Malatya’nın kalbi bu sokak. İnönü Caddesi. İsmet Paşa’ya ithafen konulmuş.
Resmi törenler bu sokakta oluyormuş zamanında. Tıklım tıklım. Şimdi devlet erkanı hep rahatsızlanıyor resmi bayramlarda tabi.
Ailem tören sebebiyle yol kapalı olduğu için dönemin komutanından yardım istemiş. Komutan da sağolsun eskortlar eşliğinde ambulans tahsis etmiş hastaneye kadar rahmetli annem için.
Bir de eklemiş:
“adını Cumhur koyacaksınız yalnız ona göre” demiş babama. Babam da kırmamış komutanı, emir telakki etmiş.
Bu cadde şimdi yerle bir olmuş durumda. Yıkılmış, enkazlar içerisinde.
İşte bu sokakta doğduğum evin karşısındaki Günçalar apartmanında oturan teyzem Perihan Öğüt, saat 13:24’te meydana gelen ikinci depremde enkaz altında kalarak rahmetli oldu.
Memleketim Yeşilyurt’ta bir çok akrabam yaralandı, evlerin çoğu yıkıldı. Umarım en kısa zamanda ayağa kalkar güzel Anadolu’muz.
Ancak tekrar ediyorum; bilim ve dayanışmanın rehberliğiyle!
27 ARALIK 1939 ERZİNCAN DEPREMİ – DAYANIŞMA İZMİR’İN TARİHİNDE ÖNEMLİDİR
Deprem… İnsanoğlunun en fazla etkilendiği doğal afetlerin başında gelmektedir. Tarih boyunca belki de dünya coğrafyasında yaşanan en büyük felaketleri, 100 yıl içerisinde ikinci kez yaşıyoruz.
27 Aralık 1939 tarihinde gece saat 02.00 civarında meydana gelen depremin merkez üssü Erzincan olmak üzere bir çok vilayeti büyük çoğunlukla yıkmıştır. Depremin şiddeti 7,9 olarak ölçülmüştür. Bu şiddeti ile 19. Yüzyıldan bu yana Anadolu coğrafyasındaki en büyük depremdir.
Resmi rakamlara göre 32.968 insan vefat etmiş, 100.000’den fazla kişi yaralanmış ve 116.720 bina yıkılmıştır.
Bu depremin İzmir basınında yansımalarını aktaracağım sizlere.
Deprem, Erzincan’ın yanı sıra Amasya, Yozgat, Tokat, Gümüşhane, Sivas, Ordu, Tunceli ve Giresun illerinde de etkili olmuştur.
Depremden hemen sonra “Milli Muavenet(Yardım) Komitesi” isminde bir teşkilat kurulmuştur. Sıhhiye Vekili Hulusi Alataş’ın duruma ilişkin verdiği bilgiler üzerine, Çanakkale Mebusu Ziya Gevher Etili’nin teklif ile Meclis Başkanının yöneteceği bir Milli Yardım Komitesi kurulmuş, ayrıca Kızılay da deprem bölgesine yardım ulaştırmak üzere harekete geçmiştir.
İzmir gazetelerini incelediğimizde gün geçtikçe memleketin zenginlerine karşı para yardımı yapması için yazılar neşredilmekte olduğunu tespit ettik. Ancak İzmir kamuoyu depremin hemen ertesi günü yardım ve iane listeleri ile birlikte yardımlarını iletmekte olduğu da aşikardır.
İzmir’de iki günde 20.000 liradan fazla para toplandığı gazetelere yansımıştı.
Yılbaşı baloları ve etkinlikleri durdurulmuş, Bornova ve Karşıyaka ecnebi kulüpleri baloları iptaline müteakip üyelerinden yardım toplayarak deprem bölgesine aktarmışlardır.
Yardım edenler arasında İzmirli Talat(Erboy), Karşıyaka Spor Kulübü kurucusu Halid Onaran gibi isimler de vardır.
Ayrıca Karşıyaka Yardım Komitesi ve Karşıyaka Kızılay da yüklü miktarda yardımda bulunmuştur.
Yine İzmir spor kulüpleri Altay, Karşıyaka, Üçok, Ateş, Demirspor ve Doğanspor arasında felaketzedeler yararına kupa maçları tertip edilmiş, kupaları Üçok, Ateş ve Doğanspor kulüpleri kazanmıştır.
İzmirli bir çok vatandaşımız gazetelere acı dolu şiirlerini göndermişlerdir.
Bu sayımızda maalesef yüreğimiz yangın yeri olduğu için spor tarihi araştırması aktaramadık.
Ancak siz değerli okuyucularımıza bundan yaklaşık 90 yıl önce yaşanmış depremi ve savaştan çıkmış, bir çoğu savaşta eşini dostunu kaybetmiş Anadolu insanının savaştan beter bir afet karşısında durumunu ve güzel İzmir’in dayanışmasını aktarmaya çalıştık.
Yaşamaya ve yaşatmaya olan sevgimiz tüm dünyayı sarsın.
Sevelim, sevilelim bu dünya kimseye kalmaz.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!