Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yasemin Tokem ile Hemşirelik Esasları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Akın Korhan’ın düzenlediği, “Etik bakış açışı ile sağlık profesyonellerinin etik sorumluluğu” başlığında konuşan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Tıp Etiği Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Çağatay Üstün; akıl ve vicdanın felç olduğu durumlarda, etikten bahsedilemeyeceğini söyledi.
Sağlık profesyonelinin asıl işinin “yaşatmak” olduğunu söyleyen Doç. Dr. Üstün; gençlere “İşin teknisyeni olmayın, insanlara etik ve ahlaki duyarlılıkla yaklaşın” mesajı verdi. Klonlama ve ötenazi konuları üzerinde uzunca duran Üstün, ötenazinin hukuka ve etiğe aykırı olduğunu savundu.
“Ötenazi etik anlayışa ters”
Belçika’da 2002 yılından beri yasal olarak uygulanan ötenazi hakkına değinen Doç. Dr. Üstün, bitkisel hayata giren hastalarla bile iletişim kurulabildiğini, gençlere izlettiği videolarla anlattı.
Bu pozisyondaki insanların beyin dalgaları yoluyla bazı basit sorulara yanıt verebildiğini söyleyen Doç.Dr Üstün, fişi çekmenin işin kolayı olduğunu ve etik anlayışla kesinlikle bağdaşmadığını söyledi.
Doç.Dr.Üstün; “Ben, akıl ve vicdan ile birleşmiş bir yapıyı öneriyorum ancak bu sayede sağlıklı insan olunabilir. Etik aslında; eylem üreten bilgileri içeren bir alan. Ahlak ise her zaman insanın içinde vardır, sadece ortaya çıkaracak bir kudret gereklidir. Teorik bilgilerle hareket eden her sağlıkçı, sadece teknisyen olarak kalır. İşte bu yüzden; işin özüne, felsefesine de inmek gerekir. Felsefenin gerçek kulağı ve gözü etik davranışlardır. Etik ve ahlaki duyarlılık geliştirilebilir. Çoğu zaman etik ve etik standartlarla yasal düzlem kesişiyor. Etiğin kırıldığı noktada hukuk ortaya çıkıyor. Bizi yanlış davranıştan uzak tutan etik mi, yoksa kanun gücü mü, bunu iyi düşünmek lazım” dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!