Konak Tüneli’nin altından geçtiği Selçuk Mahallesi 636. sokak sakinleri evlerinde oluşan hasarların giderilmediği, tüneller sebebiyle tehlikenin devam ettiği ve evlerinin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerekçesiyle Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme bakanlığı aleyhinde İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.
Evi zarar gören konut sahiplerinden Ümit Buzan, yaşanan olay sonucu evlerinden tahliye edildiklerini belirterek; ''Deprem olur gibi sarsıldık. Hepimiz sokağa döküldük ama tüneller yüzünden olmuş sarsıntı. Herkesin evinde koca koca çatlaklar oldu. Bir sürü insan evine giremiyor. Evlerimizden olduk. Burası heyelan bölgesi. Burada tünel yaptılar ve yarın bir gün evlerimiz tamamen yıkılacak'' şeklinde mağduriyetlerini belirterek dava gerekçelerini açıkladı.
Birinci derece deprem bölgesinde bulunan ve heyelan bölgesi olan mahallelerde yıkılma tehlikesi altında olan evler risk altında. Mahalleli yaptığı açıklamalarda bölgenin daha önce de heyelan tehlikesi atlattığını, 1940’lı yıllarda can kaybının da olduğu bir heyelan yaşandığını belirterek buna karşı o tarihlerde istinat duvarları ve ağaçlandırma çalışmaları yapıldığını yetkililerden duyduklarını belirtti.
Bu yaşananlar sonucu bir araya gelen mağdur aileler avukatları ile İzmir Adliyesine giderek zararlarının karşılanması talebiyle açacakları davaya dayanak olmak üzere tespit davası açtı.
NE OLMUŞTU ?
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından Konak-Şirinyer arasında ulaşımı sağlamak ve trafik yükünü düşürmek amacıyla 2011 yılında yapımına başlanan ve 25 Mayıs 2015'te açılışı yapılan Konak Tüneli'nin yapımı esnasında, tünelin altından geçtiği Selçuk Mahallesi 636. sokakta bulunan evler Mayıs 2014'te yer altı su seviyesinin ani bir şekilde drene olmasına bağlı olarak zarar görmüş ve duvarlarında çatlaklar oluşmuştu. Buna bağlı olarak ağır hasarlı evler tahliye edilmişti.
KULLANILMASI CİDDİ RİSK TAŞIYOR
Yapılan hasar tespit çalışmaları sonucu toplam 202 adet binanın zarar gördüğü ve bunlarda 134 tanesinin onarılabilecek boyutta olduğu , 64 adedinin ise ağır hasar gördüğü belirlenmişti. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Halit Yazıcı , Doç. Dr. Ali Topal ve Doç. Dr. Yusuf Yeşilce'den oluşan heyetin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin tespit dosyasında yaptığı incelemeler neticesinde hazırladıkları bilirkişi raporunda bu konutlardan 134 tanesinin zemin katmanlarında oluşan oturmalar nedeniyle onarılabilecek hasarların meydana geldiğini, 64 adet binanın ise zemin katmanlarında oluşan oturmalar nedeniyle stabilitesini kaybettiğini belirtti. Adı geçen uzmanlar raporda şu açıklamayı yaptı; ''164 konutta oluşan bu hasarların tekniğine uygun olarak onarım yoluyla giderilmesi durumunda, bu binaların tünel inşaatı başlamadan önceki durumlarına getirilebileceği, gözlemsel olarak incelenen 64 adet binanın ise , gerek taşıyıcı , gerekse taşıyıcı olmayan elemanlarda ciddi mertebelere ulaşan çatlakların , yarıkların ve ayrılmaların oluştuğu; bu çatlak , yarık ve ayrılmaların tekniğine uygun olarak onarılmasının son derece güç olduğu ve onarılsa dahi ilgili yapıların kullanılmasının can ve mal güvenliği açısından ciddi risk taşımaktadır"
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!